Kurban fiyatları
Kurban Bayramında kesilmesi gereken hayvan fiyatları çok farklılık gösteriyor.
Sosyal medya sayfalarında çeşitli kurum ve kuruluşların vekâletle verdikleri Kurban hissesi fiyatındaki fiyatlar insanımızın kafasını karıştırıyor.
Özellikle yurt dışında vekâleten fakir fukaraya dağıtılmak için kesilmek istenen Kurbanların fiyatları Türkiye’ye ye göre niye çok farklı.
Deyim yerindeyse Türkiye’deki 1 hisse parasıyla vekâleten yapılan yardım da ki hisse fiyatı yurdumuzun neredeyse 4/1 fiyatına denk geliyor.
DİB Müftülükler vasıtasıyla yurtiçinde 5.950,yurtdışında 2.450 TL’ye bir hisselik ortaklıkla Kurban kesileceği belirtiyor.
Başka bir STK 3.700 TL’ye hisse ortağı arıyor.
Rize’de ortalama 10 bin liralık kişi başı hisse payı tutarken yukarda açıklanan bedeller tutarsız gibi.
Diyanet İşleri düşük fiyatla tuttuğu Kurban bedeli için siz kesmeyin bize verin mi demek istiyor.
Velhasıl o fiyatla bu fiyata aklım almıyor.
--------
Bakan Yardımcıları atandı
Yeni hükümette yeni bakanlar atanınca yardımcıları da değişti. Memlekete hayırlı olsun.
Eski sistemde devletin hafızası olan Müsteşarlıklar kapatılınca Bakan Yardımcılıkları ihdas edildi.
17 Atanmış Bakana 68 Yardımcı. Yeniden atananlardan önceki dönemde de Yardımcı olarak görevde bulunan isimlerde var.
Listeye bakıldığında aralarında AKP den aday adayı olmuş, listeye girememiş isimlerde var.
Düzen böyle götürüyor. Tasarruf denilince önemli israf kapılarının açılması çok zengin olduğumuzun göstergesi olsa gerek!.
-------
Yaylada beton yığını
Bölgesinde hayvancılık yapan çiftçilerimiz yıllar önce yolların olmadığı yüksek dağlarda bulunan soğuk ve sisli yaylalara hayvanlarıyla birlikte yaya olarak giderdi.
Köyden uzak yüksek yaylalarda, hayvanlarını ve kendisini, yaban hayvanlarından koruyabilmek için taş ve tahtalarla çevrili ilkel barınaklar yaptı.
Kanunname-i arazi denilen Osmanlı İmparatorluğu zamanından beri yürürlükte olan kanun; yaylalarda ev yapmayı yasaklıyordu.
Devlet hayvancılığı ve hayvan sahiplerini korumak adına hiçbir zaman bu barınaklar için kanunu uygulamadı.
Yaylalara araba yolları yapılınca mertlik bozuldu. Bugün Rize’de ve bölgemizde araba yolu olmayan Yayla çok azdır belki de hiç yoktur.
4342 sayılı kanunun 20. Maddesi yayla ve meralarda ev yapmaya hiçbir şekilde müsaade etmiyor.
4.Madde “Mera, yaylak ve kışlaklar; özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zaman aşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz.“
Meraların korunmasını ise 19. Madde “ Muhtarlar ve belediye başkanları; mera, yaylak ve kışlakların ve sınır işaretlerinin korunmasından ve ayrıca tahsis amacına göre en iyi şekilde kullanılmasının sağlanmasından sorumludur” der.
Yolların açılması, elektrik gelmesi gibi şartların iyileşmesi ile vatandaş kanunu göz ardı ederek hayvanı olmasa da yaylada yer kapma yarışına girdi.
Hayvanı olmadığı halde yaylalarda ev yapanlara, kanunu uygulaması gereken yetkililer de tedbir almayarak göz yummuş.
Kadimden gelen uygulama ile kanun uygulanmayarak betonlaşmasının önü açılmış.
Her geçen gün gittikçe artan, herkesin şikâyetçi olduğu yaylalarda çığ gibi büyüyen izinsiz yapılaşmalar ne olacak.
“o yaptı ben de yapacağım”, devlet nasıl olsa bu binaları yıkmıyor veya yıkamaz ” “ev yapanlara bu yerler satılacakmış” “ buraları imara açabilirler” “yaylalar turizme açılıyor, ahşap evlere müsaade edeceklermiş” türünden fısıltı ve dedikodular ile birlikte yapılaşma gün geçtikçe büyüdü ve devam ediyor.
Yetkililerin yıkım uygulamalarını siyasi korkular sebebiyle hayata geçirmemesi yayla alanlarında ev yapanların elini güçlendiriyor.