Zümrüt Rize 5 Mayıs günü 75 yaşında.
1950 yılında İstanbul’da kurularak daha sonra Rize’ye taşınan ve 74 yıldır Rize’de yayın hayatını devam ettirmek kolay olmasa gerek.
Kendi küçük hacmi büyük Rize’de çok kıt imkânlarla yayınlanmak sabır ister beceri ister mücadele ister. Bir insanın ortama ömrünü elli altmış sayarsak demek ki insan ömrünü aşmış yayın hayatımız.
Yalnız Karadeniz Bölgesinde değil Türkiye’de 75 yaşına ulaşan günlük gazete sayısı çok azdır. Sayıları iki el parmaklarını geçmeyen kıdemli Gazeteler arasında saygın bir yer edinen Zümrüt Gazetemiz bin bir türlü maddi zorluğa rağmen yılmadan her gün okuyucusuyla buluşuyor.
Yalnız Rize değil Bölge Basını içinde çok önemli bir belgesel rolünü üstlenen Zümrüt Gazetesinin varlığı inkâr edilemeyecek kadar mühim ve önemlidir.
Yaşı itibariyle Yerel Basının Rize’deki Okuludur.
Zümrüt Rize Gazetesi 74 yıldır çok önemli bir boşluğu doldurmuş ve üzerine düşen görevi her geçen gün daha bir özenle yapmaktadır.
Basın milletlerin HÜR sesidir.
Günümüzde Rize ve insanının sorunlarına parmak basan ve çözüm arayan yayın kuruluşu parmakla aranır oldu. Sesi çıkan gazete sayısı çok azdır.
Rize Zümrüt Gazetesi halkın isteklerine ve yapılmayan konulara parmak bastığı için uyarıcı rolünü sırtlanmıştır. Devletin yanında, milletinin hizmetinde politika izlemeye kimsenin kuşkusu olmasın devam edecektir.
Rize Zümrüt Gazetesi partiler üstü yayın politikası izler. Her görüşten 53 üzerinde yazar ekibi var ve haberlerine yazılarına kimse karışamayacak kadar hür ve bağımsızdırlar.
Siyaset içindedir fakat siyasetin emrinde değildir.
Rize menfaati olmayan haberlere yer vermez.
Sesi çıkmayan toplumlar haksızlığa, yokluğa ve unutulmuşluğa mahkûmdur.
Zümrüt Rize Gazetesi 74 yıldır hiç aksamadan, sürekli çıkarak Rize'nin bağıran sesi, gören gözü, işiten kulağı olmuştur.
Ben bu Gazetede 1995 yılından beri köşe yazısı ve haber yazarım. Yıl 2024 demek ki 29 yıldır buradayım.
1977 yılından bu yana Rize’de Basın camiasının içindeyim.
Bugüne kadar çeşitli yerel ve ulusal basında haber yazdım. Yazan birisi olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Ulusal ve Yerel Basında yazı yazmak çok farklı bir olay. Ulusal Basına yazdığınız haberler Türkiye genelinde okunacağı için çok daha seçici oluyor. Her yazdığınız haber yayınlanmaz. Fazla magazinsel değilse gazeteye hiç koymazlar.
Oysa Rize'mizin öz gazetesi, sesimiz ve gözümüz Zümrüt Rize 74 yıldır Rize’de gördüğümüzü, isteğimizi ve eksiğimizi yazmakta.
Zümrüt Gazetesi olmasaydı bugünkü en basiti yıllarca konuşulan OVİT tüneli ve yolu ile gündemde böylesi yer bulmazdı.
Rize 'ye hizmet yapan kim olursa olsun, hangi cenahta bulunursa bulunsun dün olduğu gibi bugün ve yarında yanındayım. Yasal olan her konuda, gayrı meşru olmayan her işte Rize'mize hizmette varım.
Daha öncede yazmıştım, diyeceksiniz ki peki elini taşın altına sokanları niye fazla yazmıyorsunuz. İcra makamları ağlama yeri değildir. Kimseyi zoraki hiçbir göreve getirip çalıştıramazsınız. Görev yapmayan gider, yapan gelir. Ayrıca ince ayrıntı onları Tonya’dan gelen bir arkadaşım daha iyi beceriyor.
Biz Gazeteci olarak nasıl yazarak görevimizi yapıyorsak görevdeki herkes vazifesini yapmalı.
Yapmayan olursa demek ki biz yazmaya devam edeceğiz.
Kurulduğu 1950 yılından bu yana Rize’nin Sesi olmasını başaran Zümrüt Gazetemize nice 75 yıllar diliyorum.
Gazetenin hazırlanmasında, basılmasında ve siz okurlara ulaşmasında emeği geçen isimsiz kahramanlarımıza teşekkür ediyor başarılar diliyorum.
Rize’deki basın hamalı Faik Bakoğlu ve ekibine sağlıklı nice 75 yıllar diliyorum.