Kendilerini tanımam ama yaptığı açıklama çok önemli ve dikkat çekici.
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy yazdı ve çok vahim konuya el attı.
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy'un açıklamasına aynen aşağıdaki gibi’’ 2011'den bu yana Suriyeli göçmenlerin Türkiye'ye getirdiği diplomalar geçersiz kabul ediliyor. Türkiye’nin Lahey Konvansiyonu'na üye olmasına rağmen Suriye'nin üye olmadığından dolayı bu durumun ortaya çıktığını ayrıca belirtiyor.
İşte böyle EVRAKTA SAHTECİLİK yapılıyor!
Birçok yerden noter tasdikli, tercüme edilmiş diploma örnekleri geliyor.
Böyle bir diploma örneği neden ASLA tasdik edilemeyeceğini ve tamamen GEÇERSİZ olduğunu size tek tek anlatacağım.
Yurt dışından gelen belgelerin orijinal olup olmadığı 'Apostil' (bir belgenin gerçekliğinin tasdik edilerek başka bir ülkede yasal olarak kullanılmasını sağlayan belge onay sistemi) ile teyit edilmektedir.
Apostil, Lahey Konvansiyonu’na bağlı üye ülkeler arasında geçerlidir. Türkiye 1985 yılından itibaren buraya üye ancak Suriye Arap Cumhuriyeti değil... Üye olmayan ülkeler için Türk dış temsilciliğinin onayı gerekmektedir. Eğer bir ülkede temsilciliğimiz bulunmuyorsa; o ülkeden gelen hiçbir evrak asla kabul edilemez. Çünkü belgelerin orijinalliğini teyit eden bir mecra bulunmamaktadır.
Suriye Arap Cumhuriyeti’nde Eğitim Bakanlığı’nın vermiş olduğu tüm ilk, orta, lise ve üniversite diplomaları günümüze kadar mevcuttur. Devlet kontrolünün dışında olan bölgelerde hiçbir diploma geçerli değildir. Bu sebeptendir ki; devlet kontrolü dışında olan bölgelerde özellikle çocuklar özel izin alıp Halep’te onlar için yapılan Suriye Arap Cumhuriyeti sınavlarına girip, devlet tasdikli diplomalar almaktadır. Suriye devleti kendi halkına tanıdığı bu imkân esasında “geri dönersek tutuklanırız, zindanlara atılırız” yalanını da çökertiyor!
Türkiye, Suriye ile resmî, diplomatik yollardan belgeleri teyit etmediği için tüm tasdiklenen belgeler GEÇERSİZDİR!
Suriye’de gerek özel okul, gerek devlet okullarında yıllardır 'tek tip diploma' verilmektedir. Diplomalarda ders çeşitleri, puanları ve ev adreslerine kadar birçok bilgi yer almaktadır. Tercüme edilen tüm belgelerin içinde tüm bu bilgilerin de bire bir tercüme edilmesi ve sunulması zorunludur.
Yeminli tercümanlar tarafından orijinal evrak bile görmeden sadece beyan üzerine noterlere çok sayıda böyle belgeler sunulduğunu ve tasdiklendiğine dair bilgiler gelmektedir. Bu tamamen evrakta sahteciliktir. Zira tasdikli evrak olmadan tercüme yazılamaz ve sunulamaz.
Noterlik Kanunu’nu okuduktan sonra maalesef çeviri belgelerine ait şartlar bölümü olmadığından; sistemde büyük bir istismara açık bir boşluk olduğunu görüyorum. Bununla birlikte Noterlik Kanunu 60.madde (dışarıda yazılıp getirilen kâğıtların üzerindeki imza, mühür veya herhangi bir işareti veya tarihi onaylamak) ise derhal yeniden revize edilmesi gerekiyor.
Yeminli tercümanların sicil numaraları şu an sadece adliyede belirtme şartı var. Oysa adliyedeki kullanılan tercümanların sicil numaraları her yerde belirtilme şartı olmalı ve kendilerinin dışında tercüme beyanı kabul edilmemeli. Gönderdiğim örnekte vergi mükellefi olan yeminli tercüman ile kaşedeki isim farklı gözükmektedir.
Yani özet olarak; çok net bir şekilde son 12 yıl içinde Suriye’den gelen tüm evraklar -eğer Türkiye ve Suriye arasında diplomatik yollardan alınmadıysa- tamamen GEÇERSİZDİR ve geriye dönük İPTAL edilmelidir.
Sistemdeki boşluktan yararlanıp birçok sahte evrak ile gerek akademik, gerek mevki, gerekse vatandaşlık gibi haksız kazançlar elde edilmiştir. Derhal yasal işlemler başlatılmalıdır.’’
Ne dersiniz konu gerçekten önemli, Türkiye’de Hastanelerimizde görev yapan birçok Doktorun olduğunu her gün okuyoruz. Birilerinin dikkatini çekecek kadar önemli konu.