Sayın Bülent Arınç, geçenlerde “kral çıplak demenin zamanıdır” dedi, diyebildi.
Peki, kral gerçekten çıplak mı, ne zamandan beri çıplak? Sayın Arınç bu çıplaklığı şimdi mi gördü, görebildi. Ya da görüyordu da söyleyemiyor muydu?
Kralın çıplak olup olmadığını anlatmak için derin politik konulara girmeye, yaldızlı cümleler kurmaya gerek yok. Haksızlıktan, hukuksuzluktan, hırsızlıktan, yolsuzluktan, ranttan, talandan, yalandan söz etmeye de gerek yok…
Toplumun yüzde sekseni yoksulluk sınırının altında, yüzde ellisi açlık sınırının altında bir yaşam sürmek zorunda iken, bir bakanın çıkıp “dar gelirliler hariç herkes memnun” diyebiliyorsa, kral çıplaktır!
Toplumun en prestijli mesleğine sahip olan doktorlar ve sağlık çalışanları yoksulluk sınırının altında ücret alıyorsa ve üstelik can güvenlikleri yoksa ve bunun için sokağa inmek zorunda kalıyorlarsa, ayrıca kendilerine “giderlerse gitsinler” deniyorsa, kral çıplaktır!
Yakın geçmişte dünyada gıda üretiminde kendi kendine yeten yedi ülkeden birisi iken bu gün mercimeği, nohutu, bulguru, şekeri dışarıdan satın alıyorsak, kral çıplaktır!
Bu ülkede “işsiz üniversite mezunları dernekleri” kuruluyorsa, kral çıplaktır!
Birileri “çok şükür, her şey var” deyip çılgınca tüketiyorken, büyük çoğunluk temel gıda maddelerini bile satın almakta güçlük çekiyorsa, kral çıplaktır!
Ülkede milyonlarca insan işsiz ise, sağlıklı beslenemiyorsa, çocuklara adil ve yeterli eğitim verilemiyorsa, kral çıplaktır!
İkinci dünya savaşında dünya genelinde milyonlarca insan ölürken, dirayetli yöneticilerimiz sayesinde ülkemizde kimsenin burnu kanamamışken, günümüzde yanlış politikalar yüzünden Sureye çöllerinde binlerce vatan evladı ölüyorsa, kral çıplaktır!
Olumsuz ekonomik gelişmeler tüm dünya ülkelerini yüzde beş ile on beş arasında etkilerken, bizde etki yüzde yüz elli oluyorsa, kral çıplaktır.
Ve bu durumdan kurtulmak için, dünya görüşleri ve siyasi tercihleri ayrı altı siyasi parti bir araya gelme gereksinimi duyuyorlarsa, kral çıplaktır, hem de çırılçıplak!
Sayın Bülent Arınç, “bu çıplaklığı göremeyenler de kördür” dese, diyebilse keşke!