Seçeneğimiz varsa ve istediğimizi seçebiliyorsak özgürüz.
Seçeneği olmayanın özgürlüğü de yoktur.
Hayatta, yani dünyaya geldikten sonra, yaşamaya başladıktan sonraki seçeneklerden söz ediyoruz. Ondan önce, yani dünyaya gelirken bize hiçbir seçenek sunulmaz. Annen Yeşim mı olsun Yeliz mi olsun, baban Okan mı olsun Hakan mı olsun diye kimse sormaz bize. Hangi ülkede yaşamak istersin, hangi ırktan olmak istersin, hangi dine inanmak istersin diye de soran olmaz. Ne var ki yaşamaya başladıktan sonra seçenekler serilir önümüze. Bolca seçenekler olur, ancak biz bu seçeneklerden bir kaçını kullanırız, ya da hiç kullanamayız, bize sunulan ile yetiniriz.
Toplumsal yaşamda insanların genelde iki temel seçeneği vardır.
1.Var olan düzene uymak
2.Var olan düzeni değiştirmek
Bunların ikisi de meşru seçenektir.
Bozuk olanı kaldırıp yeni bir düzen kuramayan toplumlar var olan düzenin kurallarına uymak durumundadır. Hem bozuk düzene karşı mücadele vermeyecek, hem de var olana uymayacak toplumlarda kavga vardır, kargaşa vardır, huzur yoktur. .
Evet, ya var olan düzene uyacağız, ya da yeni bir düzen kuracağız, başka seçeneğimiz yoktur. Düzene uyana koyun, uymayana da terörist diyemeyiz, buna hakkımız yoktur. Bu yanlış, hem de çok yanlıştır. Yeni bir düzen kuramıyorsanız eskisine uymak zorundasınız, başka çareniz yok? Neden koyun olasınız ki! Bu bir zorunluluk! Ancak bu bozuk düzeni değiştirme gücüne sahip olduğunuzda yapacağınız eylemlere de terörist eylem denmemeli. Beğenmediği bir düzeni değiştirmek toplumun en kutsal seçeneğidir. Bunu istemek, bunun için çaba sarf etmek neden teröristlik olsun? Daha iyi, daha adil, daha insancıl bir düzen kurmayı istemek, bunun için çalışmanın terörle ne ilgisi olabilir. Yeter ki bu istek ve bu uğraş evrensel hukuk kurallarına aykırı olmasın. Evrensel hukuk kuralı diyorum, çünkü yöresel hukuk mevcut düzenin kendi yasaları ile evrensel hak olan toplumsal tercihleri engelleyici nitelikte olabilir.
Genellikle bireyler var olan düzeni beğenmezler, ama büyük çoğunluk bunun için bir çaba sarf etmez. Düzenin değiştirilmesini ya da düzeltilmesini başkalarından bekler. Toplumun çoğunluğu "boş ve aldırma" diyorsa daha çook bekleriz...düzenin değişmesini...
Düzen kokuşmuşken, hukuk çökmüşken
Kuvvetli zayıfı ezip geçmişken
Yüreğim hep bana bir şey yap derken
Ben boş ver aldırma diyemiyorum
Zalimi diktatör yapan köleler
Atama küfreden kudurmuş itler
Bu vatan bizlerden bir şeyler bekler
Ben boş ver aldırma diyemiyorum
Üstümüzde kara kara dumanlar
Bunu ancak insan olanlar anlar
Satılırken fabrikalar limanlar
Ben boş ver aldırma diyemiyorum
Düzen
- Sebahat Karagöz Şeytan Rahat Durmuyor!
- Hüseyin TERZİ TRABZONLULARIN MECLİS'TEKİ GÜR SESİ: YAVUZ AYDIN
- İsmet KÖSOĞLU Kiraların Etkisi
- Yusuf Polat Hüseyin Yücel mi Serdal Adalı mı?
- Recep Ali AKSOYLU SAĞIRAĞA’DAN SAGRA’YA UZUN BİR YOLCULUKTA YANLIŞ, EKSİK BİLİNENLER
- Prof.Dr. Hakan Temiztürk RİZE ARTIK BİR FUTBOL ŞEHRİ OLMALI
- Gündoğdu YILDIRIM SURİYE…
- Şener Mengene TÜRKİYE AFET ACİL DURUM HAZIRLIKLARI
- İbrahim ORTAŞ 5 Aralık Dünya toprak günü bizlere sağladığı bütün katkılardan dolayı kutlu olsun
- Bayram Arif TURAN BAŞARISIZ SİN MÜDÜR BAŞARISIZ.
ÇOK OKUNANLAR