Herkesin elinde bir akıllı telefon herkesin önünde bir bilgisayar var ya da televizyon
Neredeyse gününüzün üçte birini bu aletlerle paylaşıyoruz.
"Haber?" diyorsun; tak tak tak önüne seriliyor
Araştırmana hiç gerek yok
İletişimde zirve yapmışsın; tuvalette bile en üst düzey insanlarla konuşabiliyorsun
Özledin, canın sıkıldı; dünyanın bir ucundaki insanlarla görüntülü konuşabiliyor hatta konferans yöntemiyle birçok kişiyle canlı canlı sohbet edebilirsun
Bir iş yapacaksın; aç Google veya YouTube sana o işin en kritik detaylarını anlatsın!
Daha sayamayacağımız yüzlerce becerisini kaybetmeye başladık farkında mısınız?
Hayatımız monotonlaştı, duygularımız köreldi, biz ruhsuzlaştık...
Biz robotlaştık
Okuma toplumun en yumuşak karnı
Artık okumuyoruz, okumayı neredeyse unuttuk
Şimdilerde yapay zekâ bizim beynimizi okuyor
Yazmak
İşte onu soruyorum ben de "Kalemi en son ne zaman elinize aldınız"
Korkarım yazmayı da unuttuk
Böylelikle birbirimizde, toplumdan en son da benliğimizden kopardılar bizi❗️
Hepimiz modern çağın, modern köleleriyiz artık
Mutsuzluğumuzun, hastalıklarının tek sebebi bu
Peki, ne yapabiliriz, bu durumdan nasıl kurtulabiliriz
Teknoloji ile, bilim dışında daha az haşır haşır neşir olmak
Havalar güzel; dışarıda çıkıp yürüyün
Bir arkadaşınızı, yakınınızda ziyaret edin ve onunla yüz yüze sohbet ederken; nasıl bir hazdan yoksun kaldığınızı anlayın
İnternetten alış-veriş yapacağınıza çıkın çarşıya pazara ve görerek, seçerek çok daha az para harcayarak çok daha güzel şeylere sahip olacağınızın yeniden farkına varın
Annenizi, babanızı, büyüklerinizi arayın ve yanlarına gidin; onların Gözlerindeki ışık size sonsuz bir enerji verecek göreceksiniz
Günde en az 10-15 sayfa okuyun.
Bu sayede hem beyniniz çalışacak hem de kelime dağarcığınız, ufkunuz genişleyecek. Bir süre sonra konuşmanızın davranışlarınızın nasıl değiştiğine şahit olacaksınız
Hiç olmazsa akşamları günlük olsun, kendi kendinize mektup olsun; yarım sayfa yazı yazın
Bu sizin hayal dünyanızı genişleterek ve hayata bakışınız değiştirecek göreceksiniz.
Yani henüz ruhumuz bedenimizdeyken hayatın yalnızca; nefes alma, yeme-içmeden ibaret olmadığını anlayarak, yaşamımıza anlam kalmamız lazım.
Yoksa "hayvandan" (demeyeceğim çünkü onların hiç olmazsa hisleri var!) "Robottan" farkımız kalmayacak
Saygılarımla
Sebahat Karagöz






















