Demokrasilerde bir oy bile çok önemlidir.
Çünkü o bir oy, bir ülkenin kaderini değiştirebilir. O bir oy, ülkenin kurtuluşunu da sağlayabilir, felaketi de olabilir. O nedenle çok önemlidir. O bir oyu gerçek bir birey kullanırsa ülkenin kurtuluşu sağlanır, henüz birey olamamış biri kullanırsa ülkenin felaketi olabilir.
Birey olmamış bir yurttaşın atacağı oy, demokrasiye sıkılmış bir kurşundur.
Birey olmak demek, kendi kararını kendisi verebilmektir.
Birey olmak, kendisine ait bir düşünceye sahip olmak demektir.
Birey olmak, başkalarından emir almadan kendi iradesini kullanabilmektir.
Bir kişi şeyhinden, hocasından, mürşidinden aldığı emir ve tavsiyelerle hareket ediyorsa birey olamamış demektir. Bir kişi, babasından, atasından, dayısından, halasından, kocasından, karısından aldığı emir ve tavsiyelerle hareket ediyorsa birey olamamış demektir.
Bir kişi köyün ağasının, muhtarının dediğinden çıkamıyorsa birey değildir. Bir kişini bildikleri hocanın anlattıkları ve sevdiği politikacını palavralarının ötesine geçemiyorsa birey olamamış demektir.
Kişinin eğitim durumu, mesleği, makamı ve statüsü ne olursa olsun, en önemli özelliği birey olmasıdır. Temel eğitimde çocuklarımıza özellikle ve öncelikle birey olma bilincini vermeliyiz verebilmeliyiz. Şuna inanıyorum ki, birey olma bilinci verilememiş kişilerin aldığı eğitim ne olursa olsun, ne kendisine, ne topluma ne de çağdaş uygarlığa bir faydaları olmaz, asline zarar veririler. Evet, yüksek öğrenim görmüş, kariyer sahibi olmuş, ama birey olamamış o kadar insanımız var ki! Bunun yanında ilkokul mezunu, ama her konuda kendi fikri olan ve kendi kararını kendisi veren çok saygı değer yurttaşlarımız da yok değildir.
Bir toplum kötü yönetiliyorsa, bunun nedeni birey olamamış kişilerin toplumu yönetenler için oy kullanıyor olmasıdır.
Hani bir filozof, “ya bilginler yönetici olmalı, ya da yöneticiler bilgin olmalı” demişti ya, ben de diyorum ki, “ya seçmenler birey olmalı, ya da bireyler seçmen olmalı”.