Ramazan ayının bitimiyle birlikte ülkemizde yavaş yavaş turizm sektörü canlanmaya başlıyor. Sektörün dinamiklerinden bir tanesi olan turizm acenteleri de iş potansiyellerini artırmaya yönelik yatırımlar yapıyorlar. Hemen hemen ülkemizin her şehrinde çok ciddi bir turizm planlaması varken; ilimizde ise turizm sektörü adeta siyasi irade tarafından kaderine terkedilmiştir. İlimizde iş bilmez siyasi iradenin yanlış müdür tercihleriyle turizm alanında zerre bilgi ve tecrübesi olmayan Esra Hanım tamamlamaya çalıştığı stajında dahi başarılı olamayarak görevden alınmıştır. Zaten göreve gelme şekli ve görevdeyken yaptıklarıyla hizmetten daha çok zarar vermeye yol açınca, siyasi irade zararın neresinden dönersek kardır demiştir. Özet olarak Muhammed Avcı ve ekibinin yine bir torpil ataması başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Öyle koltuğa oturmakla müdür olunmayacağı bir kez daha anlaşılmış oldu. Karizmatik liderlik denilen bir kavram vardır, yönetim biliminde… Yani müdür dediğiniz kişi bilgi ve birikimiyle kendini hitap ettiği camiaya kabullendirmesi gerekir. Sadece kurdele keserek müdür olunmaz. Siyasi irade sizi müdür olarak atar ama turizm fuarında sektörün duayenleri maalesef sizi muhattab almazlar. Öyle bir kenarda oturup olup biteni izlemekle yetinirsiniz.
Esra Hanımın görevden alınmasından sonra yerine atanan yeni müdürün göreve başlatılması yine iş bilmez siyasi irade tarafından engellenmiştir. Bir anda müdür ve müdür yardımcısının görevden alınmasıyla Rize Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü boş kalınca, kurumda görev yapmakta olan Bayram Bey müdür yardımcısı olarak görevlendirildi. Sonrasında müdür ataması da yapılmayınca adeta Rize’de koskoca turizm il müdürlüğü tek kişiyle yönetilir hale getirildi. Ne demiştik; koltuğa oturmakla müdür olunmaz. Karizmatik liderliğin yanında, iyi bir müdürün vizyon sahibi olması gerekir. Buda öyle siyasi iradenin torpil atamasıyla olabilecek bir meziyet değildir. İlimizde maalesef turizm sektörü iş bilmezlerin elinde heba olmaktadır. İşin bürokratik yönü bir tarafa iki tane minibüsü olan turizm acentesi kurarak kendini sektörün duayeni sandığı bir il haline geldik. Minibüsçülerle, gerek turizmcilerin aynı kefeye koyulmaması lazım. Dolmuşçu mantığıyla tur yapmaya çalışanlar günü kurtarıp üç kuruş para kazanacağım derken bu şehrin adını lekeleyerek sektöre ciddi zararlar vermekteler. İşte bu yüzden vizyon sahibi bir il müdürü ataması yapılarak, sektörün geliştirilmesine yönelik ciddi projeler ve kalifiye elaman yetiştirme eğitimleri organize edilmelidir.
Bu anlamda turizm acentelerine ve STK’lara çok ciddi bir sorumluluk düşmektedir. Kötü giden ekonomiye bağlı olarak her geçen gün artan maliyetlerle ayakta kalmaya çalışan ve binlerce insanın ekmek yediği bacasız sanayi diye adlandırılan turizmin sorunlarının çözülebilmesi için siyasi iradeye yönelik yalakalığın bırakılarak ciddi adımlar atılması gerekir. Bakınız, mayıs ayı geldi bile… İlimizde sektöre yön veren acenteler ayağa kalkmazsa… Muhammed Avcı’ya yakın birkaç iş bilmezin sırf kendiişlerini gördürmeleri amacıyla, mevcut durumdan çok da farklı olmayacak bir atama yapılacaktır. Bu tarz atamaların yapılmasının asıl nedeni… İşten anlamayan bir emir erini tam biat mantığıyla koltuğa oturtmaktır. Sonrada o kişiye… Bak bizim sayemizde müdür oldun… Ona göre… Sana ne söyleniyorsa onu yap telkiniyle yeni bir atamaya hazır olun. Aslında boş olan İl Müdürlüğüne bir İmam atanarak en azından turizmcilere yönelik dua edilse şimdiki durumdan çok daha iyi olurdu.