Yıllardır aynı senaryolu evirip çevirip önümüze koyuyorlar. Önce hamas bir füze atıyor… Ardından İsrail bunu bahane edip, Filistinli sivil insanların üzerine bombalar yağdırıyor. Basın birkaç gün bu saldırıları yayınlıyor. Siyasiler aradıkları propaganda malzemesini bularak, İsrailli kınıyor… Olan her seferinde masum insanlara ve çocuklara oluyor ve her seferinde İsrail işgal ettiği toprakları biraz daha genişleterek; “Büyük Ortadoğu Projesine” yani BOP’a bir adım dahi yaklaşıyor. Sanırım dünyada İsrailli en çok kınayan devlet bizizdir. Peki, İsrailli bu kadar kınarken acaba İsrail’le olan ticaretimiz nasıl oluyor da her yıl bir önceki yıla göre rekorlar kırarak artıyor? Bu nasıl bir kınama? Çok basit bir örnek vermek istiyorum. Düşününki mahallenizde Yahudi bir bakkal var. Sizde her seferinde o bakkala yönelik eleştiriler sıralayıp, insanlara aman ha bu bakkaldan sakın alış veriş yapmayın çağrıları yapıyorsunuz. Sonra bakkal bu direnişi kırmak için bir indirim kampanyası düzenliyor ve o bakkaldan en çok alış verişi yapan yine siz oluyorsunuz.
Ama iş kınamaya gelince… En çok da siz kınıyorsunuz. Kınıyoruz ama Malatya, Kürecikte bulunan ve olası bir İran saldırısına yönelik İsrailli korumak amacıyla kurulmuş olan radar sistemini ne hikmetse devre dışı bırakamıyoruz. “One Minute” çıkışıyla sözde İsrail’e ayar verilirken ne hikmetse gemiciklerimiz İsrail limanlarında mal yüklüyor. Bir taraftan kınıyoruz ama diğer taraftan ticaret rekorları kırıyoruz. Haa birde mayın temizleme skandalı olacaktı… Son anda olmadı. İşgal edilen Filistin topraklarına yönelik en dik duruşu sergileyen Milli Görüş mensuplarını dile getirmeden geçemeyeceğim. Hatırlar mısınız, bir Mavi Marmara gemisi hadisesi yaşandı. Gazze ablukasını delerek Filistinli insanlara yardım getirmek amacıyla şehadeti göze alarak Milli Görüş mensuplarının binmiş olduğu gemiye uluslararası kara sularında İsrailli teröristlerce saldırı düzenlenerek, 10 mücahit öldürülmüştü. Sonra ne mi oldu? Şimdi bu İsrailli kınayanlar var ya… İşte onlar olaydan 3 yıl sonra sözde İsrail Devletiyle masaya oturarak; İsrail Devleti tarafından resmi özür dilenerek, saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine 20 milyon dolar tazminat ödenmesi konusunda antlaşmaya varmışlardı.
Yaşanan her hadisede biz kınıyoruz… Lakin İsrail “Büyük Ortadoğu Projesine” yani BOP’a bir adım dahi yaklaşıyor. Sayi bu BOP’un birde ülkemizde bir eş başkanı vardı. Aranızda onu tanıyanınız var mı? Hamas tarafında yapılan saldırıya dair birkaç emekli komutanla konuşma fırsatı buldum. Aksa Tufanı” adı verilen saldırının İsrail’e zarar vermesi mümkün değil. Lakin bir festivali basıp, sivilleri kaçırıp… Adeta İsrail’e yapılacak olan büyük operasyona zemin hazırlanıyor gibi… İşte o zaman aklıma şu soru takılıyor. Hamas bu füzeleri kimin için fırlattı?” Amaçları Filistin’i işgalden kurtarmaksa uzmanlara göre bu kara harekâtı olmaksızın mümkün gözükmüyor. Sayıca zaten İsrail’den daha fazlalar. Her gün ölmektense bir gün ölelim mantığıyla top yekûn bir mücadele başlatılsa sanırım o zaman birilerinin senaryosu bozulur. BOP’a göre öyle olmamalı. İsrail teknolojik silahlarını kullanarak her kınama hadisesinden sonra büyük planına bir adım daha yaklaşmalı ve senaryo bizim ülkemizdeki siyasetçilerce de propaganda malzemesi yapılarak seçmene siyasi ayar verilmeli ki alınan yahudi üstün cesaret madalyasının hakkı tam anlamıyla verilebilsin. Siz göreviniz gereği terörist işgalci israili kınamaya devam edin, ben israili kınamıyorum… Lanetliyorum. “Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun.” (A’raf/44)