2024 yılının mart ayında gerçekleşecek olan yerel seçimler yaklaştıkça siyasetin perde arkasında pazarlıklar her geçen gün biraz daha kıyasıya yapılıyor. İttifak savaşları bir yana; ittifaka katılmak için destek veririz ama bizim çıkarımız ne olacak, arayışları hemen hemen her siyasi partide yaşanıyor. Yok, öyle dava mava siyaseti hepsi inanın laf salatası. Şimdilerde herkesin derdi yaklaşan yerel seçimlerden kendi menfaatime ne kopara bilirim olmuş. Siyasi partilere yapılan milyonlarca liralık hazine yardımları bir tarafa; el altından dönecek milyonlarla beraber…2024 yerel seçimlerinin faturası, seçimlerin hemen ardından zam sağanağıyla vatandaşa yansıtılacaktır. Siz akaryakıt ve döviz kurlarındaki artışı birde mart ayından sonra görün. Yerel seçimler yaklaştıkça yine yer altından kaynaklar fışkırmaya başlayacak. Doğalgaz, petrol, altın, jelibon… İnşallah seçim döneminde keşfedilen bu madenlerin yerleri, seçimden sonra unutulmaz.
Seçim sürecinde cukkayı götüren bazı particikler, menfaatleri gereği ittifak sürecinde susmaları adına verilen paraları saymakla meşgul oldukları için, seçimden sonra yeni menfaatler elde etmek amacıyla eleştirilerine kaldıkları yerden devam ediyorlar. Bunun ülkemizdeki en güzel örnekleri Yeniden Refah Partisiyle, Memleket Partisidir. Diye düşünüyorum. Bu seçim sürecinin en güzel duygu sömürme kampanyası da üzülerek belirtmem gerekiyor ki; Gazze katliyamı olacaktır. Filistin’de ve Gazze’de katledilen binlerce masumun kanı üzerinden kendi siyasi menfaatleri için meydanlarda İsraili kınayan sloganlar atanlar, tıpkı ittifak pazarlıklarında olduğu gibi BOP projesinin senaryosuna uygun bir şekilde devam edebilmesi için Siyonizm’in en büyük hizmetkârları olacaklardır. Ne diyordu merhum Necmettin Erbakan; “Siyonizm’in en büyük hizmetkârları, Siyonizm’in sözde karşısında duranlardır.” Bu ülkede kim bir siyasi oluşuma karşı sözde cephe alıyorsa, bilin ki perde arkasından o siyasi oluşama en büyük desteği veren odur. Boşuna Memleket Partisi ve Yeniden Refah demedik.
Anlayacağınız ortada çok büyük bir senorya var. Bu senoryayı yazanlar kimin iktidar, kimin muhalefet olacağına varıncaya kadar her detayı planlıyorlar. Memleketin rant pastası seçilmiş kişilerce pay edilirken, onları seçen vatandaş cebindeki son parasıyla almış olduğu simidini yerken malı götürenleri alkışlayarak onlara coşku dolu naralar atıyorlar. Vatandaş seçtiklerinin zenginlikleriyle övünür hale gelmiş. Ey gidi rahmetli Aziz Nesin, bu millette bu saf anlayış olduğu sürece daha seni çok anarız biz. İsrail, Gazze’nin kuzeyinden güneyine doğru planlı bir süpürme operasyonu yaparak Gazze’yi boşaltmaya çalışırken, bizim sözde dini bütün vatansever liderlerimiz yakın zamanda meydanlara çıkıp; “Biz Gazze’deki masumları ölüme terk edemeyiz. Tıpkı vaktiyle Suriyeli kardeşlerimize nasıl ülkemizin kapılarını açtıysak, Filistinli kardeşlerimizi de oradaki zulümden kurtaracağız, elbette…” diyecekler. Meydandaki saf vatandaşlar coşkulu bir şekilde alkışlayacaklar. İşte dünya lideri diyecekler. Mitingin bitiminde ise İsrail’e ve Büyük Ortadoğu Projesinin tüm paydaşlarına el altından siz hiç merak etmeyin biz orayı sizin adınıza boşaltacağız. Siz yeter ki şu gemi ticaretine ve dolarlara biraz daha yol verin diyecekler.
Merhum, Aziz Nesin vefat etmeden önce başucundaki hatıratına şu ifadeleri not etmişti.” Sevgili ülkem çok güzel uyuyordun, seni uyandırmaya kıyamadım.”