2024 yılının mart ayında yapılacak olan belediye başkanlığı seçimleri yaklaştıkça ülkemizin her yerinde olduğu gibi ilimizde de yerel seçimlere yönelik birçok yorum yapılmaktadır. Siyasi kimliğini bir kenara bırakırsak mevcut belediye başkanımız Sayın Rahmi Metin sadece ilimizde değil, bence ulusal değerlendirmelerde de en başarılı belediye başkanları arasında ilk sıralarda yer alacağını düşünüyorum. Rahmi Başkanla aynı siyasi görüşe sahip olsun ya da olmasın toplumun geniş bir kanadının takdirini topladığı tartışılmaz bir gerçektir. Her kesimden vatandaşın ve kamuoyunun takdirini kazanan başkan ne hikmetse kendi partisi içerisinde gereksiz yere tartışılmaktadır. Aklıma Şanlıurfa’da yaşanılan Fakıbaba hadise geliyor. Kanımca Rahmi Başkan Ak Partiden aday olmayıp, bağımsız olarak seçime girse karşısında Ak Parti adayının zerre kadar şansı olduğunu düşünmüyorum. Onu, menfaatlerine hizmet etmediği için tartışan gereksizlerin hepsini birden karşısına aday yapsalar, Rahmi Başkan tek başına alayına yeter diye düşünüyorum.
Peki, bu gereksiz tartışmaların sebebi acaba ne olabilir? Tabi ki de rant kavgası… İlimizde başını Muhammed Avcı’nın çektiği rant yiyicileri lobisi, pastanın büyük dilimini yiyemediklerinden Rahmi Metin’i belediye başkanı olarak istemiyorlar. Çünkü bu rant lobisine dürüst adam lazım değil. Yemeyen ve yedirmeyen bir bürokrat, siyasetçi ya da müdür istediği kadar başarılı olsun, alo talimatlarına karşılıksız boyun eğmiyorsa bu rant lobisi onun kalemini anında kırar. Mensubu oldukları partiye, ilimize ve vatandaşa yönelik zerre karı olmayan bu haramilerin tek derdi siyaset sayesinde devletin her imkânından nemalanmaktır. Kendi isimleriyle seçime girip muhtar dahi seçilemeyecek bu şahıslar parti içinde paralel bir yönetim oluşturarak tüm imkânları kendi ceplerine akıtmaktalar. Geçmişte Derepazarı ilçesinde yaşanılan Yakup Samangül hadisesini unutmayalım. Tıpkı Rahmi Metin gibi Yakup Samangül’ de başta Muhammed Avcı olmak üzere bu rant lobisinin isteklerine uymadığı için Derepazarı Belediye Başkanlığına yeniden aday gösterilmemiştir.
Şuan Yalı Cafe olarak hizmet vermekte olan Derepazarı Belediyesine ait restoranın, Muhammed Avcı’nın talimatıyla çok düşük bir fiyata şuan ki sahiplerine ihale edilmesi istenildi. Yakup Samangül ise restoran da sadece su satılarak kazanılabilecek bir bedele yerleşkenin peşkeş çekilmesine izin vermeyerek teamüllere uygun bir şekilde ihaleyi gerçekleştirmiştir. Sonuçta derdi vatandaşa ve bu millete hizmet etmek olmayanların hırsları nedeniyle AK Parti Derepazarı Belediye Başkanlığını kaybetmiştir. Dedim yaa bunlar dürüst adamları sevmezler. Bunlara KİBAR BEY gibi yalamalar lazım. Menfaat için her haltı yiyebilecek adamlar tamda bu lobinin kalemidir. Kendi menfaatleri doğrultusunda aday gösterdikleri belediye başkanları nedeniyle 2019 yerel seçimlerinde dört belediye kaybeden AK Partinin öyle gözüküyor ki 2024 yılındaki kayıpları giderek artacaktır. Dimyata pirince giderken, evdeki bulgurdan olacaksınız. Sanmayın ki yediğiniz haltları hiç kimse bilmiyor. Unutmayın her şeyin bir vakti vardır!