31 Mart 2024 yerel seçimleri yaklaştıkça siyasiler milletin parasını har vurup harman savuruyorlar. Seçim araçlarının motorları soğumuyor… Billboardlar, TV reklamları, sosyal medya tanıtımları yetmiyormuş gibi birde kamuya ait araçlarla bile parti çalışmaları yapılır hale geldi. İşte bunun bir örneği de Rize’de yaşandı. Belediyeye ait araca parti logosu kaplaması yapılarak seçim çalışmalarında kullanılması izah edilecek bir durum değildir. Yapılanı alkışlamayı bildiğimiz gibi kul hakkına girenleri de yazmayı biliriz. Her şey bir yana bu iş size yakışmadı Rahmi Metin! Bir Rizeli olarak millete hizmet etmesi gereken bir belediye aracının seçim propagandasında kullanılması hadisisin de hakkımı helal etmiyorum.2019’dan 2024 yılına kadar Rize için birçok hizmet yapmış bir belediye başkanısınız. Size yakışan o araç kaç gün seçim propagandasında kullanılmışsa kirasından yakıtına kadar tüm masrafını hesaplayarak bu parayı Rize Belediyesine yatırmaktır. İşte o zaman siz siyaset üstü bir Belediye Başkanı olduğunuzu tüm ülkeye göstermiş olursunuz.
Bugün size oy vermeyen muhalif seçmen dahi çalışmalarınızı beğenirken; sizin yapmış olduğunuz birçok icraatta daha hassas davranmanız gerekmektedir. Geçmiş yıllarda belediyeye ait iş yerlerini kendi mallarıymış gibi yandaşlarına peşkeş çekenler nasıl kul hakkı yediklerini vakti gelince feryat ederek görecekler. Belediyenin parası bu şehirde yaşayan tüm halkın parasıdır. Türkiye genelinde siyasi parti ayrımı gözetmeksizin bir bakıyorsun ki belediye başkanı halkın parasıyla billboardlara kendi reklamını yayınlattırıyor. Ey efendi yediğin kul hakkıdır. Ne diyordu Resullullah ; “Devlet malından, bir hırka aşıran… Cennet yüzü göremez.” Kamuya ait imkânlar ve araçlar her ne olursa olsun siyasi partilerin çalışmalarında kullanılamazlar. A partisi, B partisi beni ilgilendirmez. Ben doğru bildiğimi yazarım. Kim kullanıyorsa kul hakkı yemektedir. Efendim ülkenin Cumhurbaşkanı da kullanıyor, diyorlar… Oda onun sorunudur. İşine gelince kul hakkının ne olduğunu çok iyi biliyorlar.
Mevkin ve makamın ne olursa olsun. Etik ve ahlaki değerlere saygı göstermek büyük bir erdemliliktir. Bir devlet adamına yakışan siyasi parti çalışmasıyla devlet işinin ayrımını yapabilmektir. Hz. Ömer devlete ait bir iş yaparken devletin mumunu yakarmış. Devlet işi bitip de kendi özel hayatında ise maaşıyla almış olduğu mumu kullandığı için yaşadığı dönemden binlerce yıl geçmesine rağmen adaletiyle nam salmıştır. Bizim ülkemizde ise maalesef eline gücü geçiren güya savunduğu değerleri göz ardı ederek fırsatını bulduğunda kul hakkını yemeyi marifet zanneder. İsmet Özel’in dediği gibi; “Bu ülkede hak yemek, sol elle yemek kadar dikkat edilen bir hadise olamadı.” Bizim siyasetçilerimizin çoğu sol elle yemek yemez ama kul hakkını bacaklarıyla yer. Emekliye gelince tükenen kamu kaynakları ne hikmetse seçim çalışmalarında har vurup harman savuruluyor. Efendim denseydinizya; “Bu yıl ülkemizde ciddi bir ekonomik kriz var. Seçim propagandası için milletin parasını harcayacağımıza, en azından emeklilere rahat bir nefes aldıralım demeyenler için lütfen daha fazla ağzımızı yormayalım.