Seçimlerin yaklaşmasıyla perde arkasından ittifak ve çıkar antlaşmaları yapılarak birileri fazlasıyla yolunu buluyor. Artan hayat pahalılığı, enflasyon ve döviz kurlarındaki artış siyasilerin zerre kadar umurlarında değil. Üç yüz bin lira maaş alan bir siyasetçi on bin lira ile geçinmeye çalışan emekliyle, on yedi bin liraya çalışan asgari ücretlinin halinden anlamıyor. Birkaç yerden alınan maaşlar yetmediği gibi ihale takipçiliği, komisyonculuk derken oooo “İYİ TRAŞLAR” demekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Daha düne kadar hiçbir şeyi olamayanlar siyasete girerek ülkemizde ihya oluyorlar. İttifak antlaşmaları millet için değil, kendi çıkarları için yapılıyor. Burada kesinlikle siyasi parti ayrımı yapmıyorum. Bu ülkede hizmet için siyaset anlayışı artık bitmiştir. Size yerel seçimlerde destek veririz ama sizde en azından şu ilçeyi ya da şu ili bize verin ki bu kaymaklı pastadan bizde nasiplenelim diyorlar. Özellikle İstanbul üzerinde görülen ve görülmeyen pek çok alengirli siyasi oyun çevriliyor. İktidar Cumhur İttifakının oylarını bir arada tutmaya çalışırken, muhalefetin oyları bölünmesi içinde maddi-manevi elinden ne geliyorsa maşallah fazlasıyla yapıyor. Kazanmak için her yol mubahtır anlayışına toplumun ileri gelenleri “Siyasal İslam” olarak adlandırıyor. İstanbul seçimlerinin kaderini İyi Partinin muhalefet oylarını bölmesiyle, Yeniden Refah Partisinin istediğini alması karşılığında Cumhur İttifakına vereceği destek belirleyecektir. Tabi birde bizi de görün diyen Memleket Partisini unutmayalım. Muharrem Bey yaaa Reis, bek Sinancım milyonlarını sayıyor, bende isterim… Beni de görün diyor. Büyük Birlik Partisi ’de hani bana hani bana diye haykırıyor. Hani derlerdi ya…”Halka Hizmet Hakka Hizmettir.” Efendiler o iş geçmişte kaldı. Şimdiki slogan…”Sağ elle götürmüyorum… Lütfen sol cebime koy…” haline döndü. Yiyin efendiler yiyin… Ankara doymuyor. Bu ülkede makarna yiyen, kendi oylarıyla seçtiğinin zenginliğiyle övünüyorsa… Yaşadığımız bu hayat bize müstahaktır. Ne demişti vaktiyle REİS? “Fakir çalmayı bilemediği için fakir kalmıştır.” Şimdilerde bir bakıyorsun adamın seçilme olasılığı bile yokken İstanbul’dan kalkıp Rize’ye geliyor. Hayırdır, efendi ne ayaksın sen? Eee bacım seçim varmış, herkes yolunu bulacakmış, bizde nasiplenmeyelim mi yani… Özellikle İyi Partinin hem ilimizde hem de ülke genelinde ne yapmaya çalıştığını inanın anlamak çok zor. Sanırım Meral Hanım, yaa 2028 seçimlerine daha çok var… Benim, Sinan’dan neyim eksik şu yerel seçimlerden partiyi bir toplayayım, benden sonra ne olursa olsun diyor. Genel Başkanı Meral Hanımı gören Köksal’ın da ağzının suyu nasıl akmasın. Biraz partiden, biraz akrabalardan, eee birazcık da iş adamlarından alırsak bir iki senelik erzak çıkar diyor. Özellikle Rize’de Cumhuriyet Halk Partisi il teşkilatının son dönemler de çok yanlış adımlar attığını belirtmek istiyorum. Milletvekilliği seçimlerinde yakalanan başarı bu kadar basit çıkar çatışmalarıyla heba edilmemeliydi. Muhalefetin milletvekili olan Sayın Tahsin Ocaklı ’nın il parti teşkilatıyla bu konuda ters düştüğü çok aşikârdır. Evet, Rahmi Metin kazanma olasılığı çok yüksek bir aday. Ama bu demek değil ki daha yapılmayan bir seçim birilerinin aklında çoktan kaybedilmiştir. Bence vekilin fikirleri göz önüne alınarak Rize’de muhalefetin adayı kesinlikle KENAN BIYIK olmalıydı. Kenan Abinin olduğu yerde millet diğer kızır zıvırı dikkate bile almazdı ve kesinlikle muhalefet yerel seçimlerde oylarını arttırırdı
- İbrahim ORTAŞ Egemenliği Çocuklara Emanet Etmenin Anlamı Toplum Tarafından Yeterince Anlaşıldı mı?
- Hüseyin TERZİ Vefa, İstanbul’da Semt Adı İmiş!
- Bayram Arif TURAN Eyyy siyasetçiler kuyis kopmadan gereken adımları atınız.
- İsmet KÖSOĞLU Erzurum’dan Yükselen Ses
- Gündoğdu YILDIRIM Yaşam Ve Ölüm
- Yusuf Polat Kerem Aktürkoğlu’nu yedirmeyiz!
- Hasan KARAAHMETOĞLU Ç.RİZESPOR İKİ İLERİ BİR GERİ....
- Recep Ali AKSOYLU Ürün Ve Hizmette Fiyatlandırmanın Ucu Kaçtı!
- Fatih Sultan KAR MEMLEKET MESELESİ
- Mehmet Emin TOPRAK “KUR’AN BİZE YETER” mi?
ÇOK OKUNANLAR