Ülke olarak çok renkli bir gündeme sahibiz. Gün geçmiyor ki, yeni bir saçmalıkla karşılaşmayalım.24 Kasım Öğretmenler Gününde ülkemizin seksen bir ilinde “Yılın Öğretmenleri” seçildi. Seçilme kriterlerine baktığımızda yine liyakatin pas geçildiğini görüyoruz. Ne hikmetse seçilenler hep yandaş sendikalı… Neye göre seçtiniz diye sorduğumuzda ise yöneticilerin reklam projelerinde şakşakçılık yapanların ön planda olduğu sonucuna ulaşılıyor. Hiç kimsenin eğitim umurunda değil. Herkes kendi reklamının peşinde… Eğitimde nitelik tedavülden kalkmış. Tek dertleri nicelik olmuş. İşte falanca proje uygulandı. Şu kadar kişi video izledi. Bu kadar kişi tıkladı. Fotoğraflar çekildi. Yemekler yenildi. Alkışlandı, şakşaklandı… Ee eğitim nerede? Dedik ya eğitim hiç kimsenin umurunda değil. Bence 24 Kasımda “Yılın Öğretmenleri” değil, yılın en iyi reklam projesi uygulayıcıları seçilmiştir. Oysa birilerinin görmediği, ya da görmek istemediği ilimizde ve ülkemizde ne özverili öğretmenler var. Bunca liyakatsize rağmen kutsal mesleklerini yapmaya çalışan, eli öpülesice öğretmenlerimiz.
Öğretmenleri rahat bıraksalar belki biraz daha fazla öğrencileriyle ilgilenme fırsatı bulacaklar ama nerde. Şimdilerde de tutturmuşlar öğretmenler ev ziyaretleri yaparak velilerle fotoğraflar çektirecekler. Ya zaten bir öğretmen gerekli gördüğü takdirde gitmesi gerekiyorsa öğrencisinin evine kadar bile gider. Her şeyi anladık da bu fotoğraflar neyin nesi? Yani fotoğraf çektirmeden olmuyor dimi? İşiniz gücünüz reklam. Eğitimde reklama ayırdığınız zamanın yarısını öğrencilere ayırmaya fırsat verseniz inanıyorum ki hem ilimizde hem de ülkemizin eğitim seviyesinde çok ciddi bir ilerleme yaşanacaktır. Yapılan her iş popülistlikten bir adım öteye geçemiyor. Çıkarmışlar bir öğretmenlikte güya kariyer basamakları diye bir saçmalık daha… Tabi bakanlığından tutun yerel yönetimlerine kadar, bakanı da dâhil olmak üzere tek bir liyakatli atamanız olmadığı için iş bilmez yöneticileriniz sayesinde gelinen nokta ortada. Başka hangi ülkede görülmüş aynı işi yapıp farklı statü ve maaşa sahip altı farklı öğretmen istihdamı?
Baş Öğretmen, uzman öğretmen, öğretmen, aday öğretmen, sözleşmeli öğretmen birde ücretli öğretmen… Boş işleri bırakında asgari ücretten bile daha az maaş almak zorunda kalan ücretli öğretmenler ile özel sektörde taban maaş uygulamasını kaldırdığınız için köle misali asgari ücretin dahi altında çalışmak zorunda kalan öğretmenler için Allah rızası adına bir şeyler yapın. Yakın zamanda ücretli öğretmenler için yapılan göstermelik düzenlemeler maalesef enflasyon karşısında çoktan erimiştir. En azından hiçbir işe yaramayan destekleme ve yetiştirme kurslarında uygulanan bire iki sisteminin ücretli öğretmenlerde hayata geçirilmesi bir nebze olsun ücretli öğretmenlere rahat bir nefes aldırır. Zira siyasetçilerin anlattığı masalları bir yana OECD bağlı ülkeler arasında en düşük öğretmen maaşının ülkemizde verildiği gerçeğiyle yüzleşilmesi lazım. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulurken, Mustafa Kemal Atatürk’e; “Efendim öğretmen maaşları ne kadar olsun diye, sorulduğunda?” Atatürk;
-Milletvekili maaşlarından az olmasın.
Yanıtını vermiştir.