Ortaokul, lise yıllarımda kumpasta hurufat dizdim, sayfa yaptım. 1978'den bugüne de kah telifle, kah meccanen ben de yazıyorum yerelde, ulusalda. Dahası bizzat yayıncı oldum, yöneten oldum, hatta yurt dışında temsilcilik bile üstlendim ama asıl işim yanı ekmeğimi kazandığım alan farklı olunca meslekten gazeteci olamadım.
Yasası da öyle diyor. Zaten mesleğin farkındalık gününün ismi de ilginç, "Çalışan Gazeteciler Günü".
10 Ocak 1961'de yürürlüğe giren 212 sayılı yasanın basın çalışanlarına getirdiği sosyal ve ekonomik haklardan sonra "Çalışan Gazeteciler Bayramı" olarak kabul edilen, ancak 12 Mart 1971 askeri darbesinden sonra bu hakların bir kısmının geri alınması üzerine "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" olarak değiştirilen mesleki farkındalık günü…
Ama benim için emekli de olsa gazeteci gazetecidir, ki bütünüyle emekli olabilmenin mümkün atı olamayacak nadir mesleklerden biridir. Üstelik günümüzde kendi kalemini, us' unu kullanarak mesleği icra etmeye kararlılara kapılar kapanmışken!
Demokrasinin gelişmesinde ve güçlenmesinde önemli bir misyonu olan; işleyişinde üstlendiği rolle adeta temel taşlarından biri olan özgür ve objektif basına, onuru ve ilkeleri çerçevesinde mesleğini layıkıyla icra eden tüm gazetecilerin, basın çalışanlarının ve gazeteci dostlarımın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyorum.