Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika ziyaretinden yine koca bir fiyasko çıktı. Ne ülkeye bir kazanım, ne millete bir fayda, ne de krize bir çözüm. Gitti, konuştu, poz verdi ve döndü. Olan sadece bu.
İktidar yanlısı medya bu ziyareti “tarihi başarı” diye pazarlamaya çalışıyor ama gerçek apaçık ortada: Türkiye adına masaya konulan hiçbir kazanım yok. F-16 konusu yine sürüncemede, Suriye meselesinde Türkiye’nin talepleri yine kulak ardı edildi, ekonomideyse ABD’den tek bir adım gelmedi. Yani Erdoğan yine ABD’nin kapısında boy gösterdi ama ülkeye eli boş döndü.
Üstelik bu gezi, Türkiye’nin itibarını güçlendirmek bir yana, daha da zedeledi. Çünkü Erdoğan’ın şahsi şovları Türkiye’nin çıkarlarının önüne konuyor. Kendi siyasi ömrünü uzatmak için diplomasi tiyatrosu oynuyor ama milletin sofrasına tek lokma koyamıyor.
Vatandaş aç, emekli sürünüyor, gençler işsiz, çiftçi iflas etmiş. Ama Erdoğan hâlâ ABD’den gelecek birkaç fotoğrafla iç politikada “zafer masalı” yazabileceğini sanıyor. Milletin gözüne duman, kulağına yalan üflüyorlar.
Gerçek şudur: Bu ziyaret, Türkiye’nin çaresizliğinin, Erdoğan’ın da kişisel iktidarının tükenmişliğinin aynasıdır. Ne ABD’de Türkiye’ye değer veriliyor, ne de Erdoğan’ın taleplerine itibar ediliyor. Onlar sadece kendi çıkarlarına bakıyor, Erdoğan ise kendi koltuğuna. Olan yine Türk milletine oluyor.
Artık kimse bu boş gezilerin, sahte manşetlerin, yalan başarı masallarının peşinden koşmuyor. Halkın gündemi marketteki fiyat, evdeki fatura, cebindeki borçtur. Erdoğan ABD’den çözüm değil, sadece kendi iktidarına propaganda malzemesi devşiriyor. Ve bu, Türkiye için utançtır.
