Yaratılış-evrim, cevap-yanıt, Abdülhamit-İttihat Terakki, Osmanlıcılık-cumhuriyet, Sevr-Lozan, sağ-sol, Fazıl-Nazım, ümmet-millet, Türkçülük-Türk İslam Sentezi...
Kırk yılı aşkın bir süredir birçoğumuz aynı çizgide...
Biraz önyargılarından kurtulan, merak eden, araştıran ise 40 yıl önceki kendisiyle karşılaşsa kavga edecek durumda...
Bu başlıklarla ilgili birer cümle yazacak olursam;
-Yaratılış-Evrim konusu inançla ilgili ve oldukça derin bir konu oldugu için es geçiyorum.
-Ortaokul, lise çağlarımızda ne kadar da büyük bir dava! haline getirmistik bu Arapça-Farsça sözcükleri... Sonra öğrendik ki, "yanıt" öz Türkçe bir sözcüktür; Kutadgu Bilig'de yer alacak kadar... Ve bunun gibi onlarca sözcük...
-Duyumi Umumiyenin kabul edilmesi, misyoner okullarının açılması, 1 milyon 592 bin 806 kilometrekare toprak kaybedilmesi 2
Abdulhamit dönemidir. Ittihatçılar, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna ve Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasına destek vermişlerdir.
-Osmanlıcılık artık gerçeklerle bağdaşmayan bir hayaldir. Rönesans, Reform, Fransız ihtilali, cumhuriyet ve demokrasi fikirleriyle birlikte pedişahlık, krallık gibi monarşik yönetimlerin yeni dünyada kabul görmesi pek mümkün değildir.
-Sevr ile Anadolu işgal edilip ordular dağıtılınca, Galata kulesine dahi İngiliz bayrağı çekilmesini kabul edemeyen milli ruhun, Kuvai Milliyenin emperyalistlere bir tokat atması sonucu Türkiye'nin tapusu olan Lozan Barış Antlasması imzalanmıstır. Tartışmasız, kıyaslanamaz bile...
-Sağ ve sol, soguk savaş dönemindeki SSCB ve ABD kutuplasmasındaki anlamıyla toplumlara pek birşey kazandırmaz, sadece bir güce piyon olmayı öngörür. Ancak sağ ve sol anlayışını Fransız Ihtilali kapsamında değerlendirirsek; krallıktan, monarşiden, teokrasiden, zenginden, sermayeden, burjuvaziden yana olanlar sağcı; cumhuriyetten, emekten, paylaşımdan sosyal adaletten, yenilikten, özgürlükten yana olanlar da solcu olmuştur.
Modern dünya, sağ ve sol kavramlarını Fransız ihtilali çerçevesinde değerlendirip geliştirerek, güncelleyerek, kendi yaşamıyla, kültürüyle de harmanlayarak insanca yaşamaya uygun olan yeni bir siyasi görüşü benimsemek, toplum yapısında ve yönetimde uygulamak eğilimindedir. Gelişmeler toplumları buna mecbur kılmıştır.
-Necip Fazıl'ın edebiyatçı yönüne birşey diyemem, her yazar gibi o da kalemini etkin kullanmıştır. Ancak gençliğe büyük zarar vermiştir. Son Devrin Din Mazlumları kitabında, ihanet içinde olanları yalan yanlış bilgilerle kahraman gibi göstermiş, tabiri caizse gençliğin aklını çelmiş, geleceğe yönelik ayrılık tohumları ekmiştir. Hayalperesttir, toplumun gerceklerini göremeyen, burjuva yaşantısıyla bir İstanbul seçkini olmaya çalışmıştır.
Nazım Hikmet'in ise Kuvayi Milliye Destanı bütün günahlarını fazlasıyla örtecek bir vatanseverlik haykırışıdır.
-Osmanlının yıkılmasıyla birlikte ümmet dediğimiz, daha önce Osmanlı tebaası olan, Osmanlının el üstünde tuttuğu Araplar başkaldırmış, Osmanlı ordusuna karşı çok kanlı savaşlara girişmiş, neredeyse bir intikam duygusuyla hareket etmişlerdir.
Bugün bile müslüman ülkelerden çok azı, Türkiye'ye karşı dostane bir tutum içindedir.
Milli devlet ve Anayasa'da da ifade edildigi gibi, "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür." anlayışı kapsamındaki milliyetçilik ülkemizin geleceğinin en önemli teminatlarından biridir.
-Türkçülük asla bir ırkçılık değildir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş aşamasında, geçmişte oldukça zedelenmiş Türklük bilincini yeniden güçlendirmek ve Türk Milletini bir gövde üzerinde oturtabilmek için Türkçülük fikri oldukça etkili ve faydalı olmuştur.
Türk-İslam Sentezi ise milli devletin temelini oluşturan Türkçülük anlayışını sulandırmak ve soguk savaş döneminde Türkiye'de, ABD politikalarını sevimli göstermek için uydurulan temelsiz bir fikirdir.
Fikirlerimizi sorgulamayıp, önyargılara boğulmak kendimize, topluma ve ülkeye yapılan çok büyük bir haksızlıktır.
Bu yazdıklarımın hepsine yanlış diyebilirsiniz.
Ancak bir şartla!.. Yargılayıp, yanlış demeden önce çok okuyup, araştırmak koşuluyla...
80 öncesi algılarla bugün yol alamayız!
- Gündoğdu YILDIRIM Yaşam Ve Ölüm
- Yusuf Polat Kerem Aktürkoğlu’nu yedirmeyiz!
- Hasan KARAAHMETOĞLU Ç.RİZESPOR İKİ İLERİ BİR GERİ....
- İbrahim ORTAŞ Üniversite Sıralaması Yapan Kuruluşlara Artan Tepkiler Neyin Eleştirisi?
- Recep Ali AKSOYLU Ürün Ve Hizmette Fiyatlandırmanın Ucu Kaçtı!
- İsmet KÖSOĞLU ‘’ RİZE DERNEKLER FEDERASYONUNDA NELER OLUYOR ‘’ HABERİ HAKKINDA AÇIKLAMA
- Fatih Sultan KAR MEMLEKET MESELESİ
- Mehmet Emin TOPRAK “KUR’AN BİZE YETER” mi?
- Bayram Arif TURAN ŞEHRİMİZİ AYRISTIRMAYALIM
- Hüseyin TERZİ Milletle oyun olmaz!
ÇOK OKUNANLAR