Kayyum mağdurları yaratıp toplumu kamplaştırarak çatışma ortamına çekmek gibi bir plan devreye sokulmuş görünüyor.
Bu kimin işine gelir? Bence Amerika’nın işine gelir. Suyu bulandırmak, bulanık suda balık avlamak onların en iyi bildiği taktiktir.
Halk ne olup bittiğini anlamakta zorlanıyor. Herkesi sakin olmaya davet edelim. Yöneticiler sağduyulu olmak mecburiyetindedir. Ateşe odunla gidenler var, böyle olmaz!
Toplumsal hafızamızda maalesef kötü deneyimler var. Onlardan ders çıkarmak için böyle zamanlarda anımsamakta fayda var.
Amerikancı Kenan Evren darbesini anımsayalım; önce sağ-sol gruplar birbirine çatıştırıldı, sonra darbeyle sayısız idam cezası verildi, hapisler dolduruldu. Bu dönemde Diyarbakır cezaevinde bir tutukluya pislik yedirildiği haberi yayıldı ve o zaman idamları bıraktık bu olayı konuştuk. Diyarbakırlı gençler dağa çıkmaya başladı. Kısaca gençler dağa böyle kaçırtıldı, askere düşman böyle edildiler.
1980 NATO darbesiyle yaratılan mağduriyetten PKK’ya parsa toplattılar.
Partiler de mağdur edildi, tarikatların önü açıldı, bir de Kürt kökenli anayasa delmekten mutlu bir cumhurbaşkanımız oldu, böylece Kürt kimliğine popülarite giydirildi. Başı okşanan cemaatlerden Gülen cemaati özel destekli çıktı, devlete sızdılar, darbe bile yaptılar. Bu cemaatle kolkola fotoğrafı olmayan siyasi yokken, Suriye yönetiminin muhalifi Müslüman Kardeşler sınır şehirlerimizde misafir dolaşıyordu.
Mağduriyet diyorduk. Tansu Çiller, Amerikancı bu hatun, Leyla Zana’yı hapse attı, bu mağduriyetten Zana milletvekili çıktı. Tayyip Bey de ilk parsayı böyle toplamıştı. Meclis artık Zanagillere çalışır oldu, her partide kontenjanları var.
Türbanı mağdurumuz da vardı. Sonra meclise türbanla girdirilen o Amerikan vatandaşı milletvekilinin türbanı ödüllendirildi, Amerika’da bir müzeye götürüldü, camekana kondu.
Asıl mağdur edilen katliam yaşamış insanlarımızı da ekleyelim; Maraş, Sivas, Çorum katliamları… Alevi kardeşlerimizin sağduyuları sayesinde karşı saldırıya dönüştürülmedi. Sineye çektiler. Tarihte de benzerleri yaşanmıştı, sadece ağıtlar yaktılar.
Şunu bilelim ki, toplumu kutuplaştırmak ve bir kıvılcımla ateşlemek düşmanlarımızın en deneyimli olduğu şeydir. Bu tuzağa gelmemek için şimdi partilerden sakinleştirici konuşma yapmalarını bekliyoruz.
Lütfen, ateşe odunla gitmeyiniz! Dilinize sahip olunuz!
Tarih bize der ki, Kürtler bir başkası değildir. Bu toprağın oğullarına en geniş anlamda Oğuzoğulları denir. Atatürk de “Biz Oğuzoğullarıyız” demiş, bunu derken de Alpler’den Tanrı dağlarına bir coğrafya çizmiştir. Oğuz beyi Akmenid kralı SERHAZ (Kserkses, Çerkez) Van kalesine adını yazan, Horasani ilk komünal toplum kuran borç/faiz köleliğini kaldıran Kuruş (Kuret) atamızın ordularındaki Sirkasyalı askerler kralın adını taşıyanlardı. Onun eski kırık Farsça konuşan Sirkasyalı askerlerinin başında börü (Kurt) kasketi vardı, iyi cirit (Cûrd) atarlardı. İskender deyyusunu Van’dan yukarı geçirtmediler. Aynı onur nedeniyle Gurc/d-istan da aynı adı taşır. Kurd kasketli bu askerler Mitra (Hilal/Turk) kalesi Dara Yavuz'da toplanırlardı. Kurt/Kürt adı kısaca tarihten gelen bir onur adıdır, son Sasani kralımız Yezdi Girt de aynı onursal adı taşıyandır ve Hz.Ali onun kızını oğlu Hüseyin’e gelin almıştır.
Biz 22 Oğuz boyundan Birleşik Ordularla Roma saldırılarına direnirken düşman safına geçenler de olurdu, ama sonunda bu yurdun insanları kazanırdı.
Roma’ya esir götürülüp köle pazarında zincire vurulmamak için birleşir direnirdik. Onun için, Birliğimiz Dirliğimizdir bu kadar eski veciz sözdür.
Asırların deneyimleriyle kaynaşmış bir kitle olmuşuz.
Dünyayı yeniden kendi menfaatlerine göre dizayn etmekte olan tefeci Dünya Bankası bize borç vererek haritalarımızla oynuyor. Bunu bilelim. Bir devlet vaat ediyor, ama maşa devlet, İsrail’e bekçi yapacak, İran’a saldırtacak, kaç bin yıldır kardeş yaşadığı insanlara saldırtacak, herkesle düşman bir kukla devlet yaratacak.
Mağduriyetten devlet kurma geleneğini de konuşalım. İsrail böyle kuruldu. Dünya savaşı çıkardılar İsrail’i kurmak için, Yahudileri öldürüyorlar, onlara devlet kuralım dediler. Oysa Venedik tayfası Ceneviz tayfasını kaçırttı Filistin’e. Şimdi Kürtleri mağdur gösterip devlet kuracaklar. Niyetleri bu. Dünya kamuoyu buna inandırılacak. Gerçekte ise İsrail’i büyütüyorlar.
Kafaları bulandırarak bulanık suda balık avlamaktır yaptıkları. Şu anda partiler güncel bir çatışma polemiğine girdi, üst perdeden mağdur edilen belediyeleri konuşuyorlar. Sakinleştirici konuşan varsa da duyamıyoruz.Bir tek Nihat Genç’in kanalı Veryansın Tv’ de itidal çağrısı yapıldığını duydum.
Birlik olduğumuz zaman hep diri kalmışız. Bir toplumsal hafızamız var.
Binlerce yılın Millet olmuş kaynaşmış Oğuzoğullarıyız. Sümer de biziz, Akad da biziz, Urartu da biziz, Sasani de biziz, Azeri de biziz, Kabarday da biziz, Adige de biziz, Zerdüşt de biziz, Kurd da biziz, Kuret de biziz, Çerkez de biziz, Pers de biziz, Fars da, Laz da, Türkmen de, Yörük de, Horasani de biziz, Kuman da, Kırman da, Boşnak da, Arnavut da biziz.
Hilal’in altında toplandığımız zaman adımız Mitra olur, Türk olur; güneşin altında toplandığımız zaman adımız Oğuzoğulları olur.
Birliğimiz Dirliğimizdir.
Mahiye Morgül