Artemisbet Deneme Bonusu Veren Siteler deneme bonusu veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri 2024 casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri deneme bonusu veren siteler casino siteleri 2023 instagram takipçi satın al slot siteleri bonus veren siteler yeni casino siteleri yeni casino siteleri deneme bonusu veren siteler kazandıran bahis siteleri 30tl bonus veren siteler casinositeleri.best hoş geldin bonusu veren siteler bonus veren siteler rokubet giriş casino siteleri parmabet grandpashabet slot oyun siteleri canlı casino siteleri casino siteleri deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri deneme bonusu veren siteler vbet deneme bonusu deneme bonusu veren siteler takip.org Tarafbet Onwin deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu deneme bonusu veren siteler slot siteleri deneme bonusu veren siteler 30 tl bonus veren siteler/ deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler
Habere Tanık Rize Haberleri, Sondakika Rize haberleri,
HV
04 ARALIK Çarşamba 19:01

Depremin Yarattığı Acı Halen Taze. Yaşamsal Sorular Devam Ediyor. Geleceğe Yönelik Ders Çıkarılmamış Gözüküyor!

İbrahim ORTAŞ
İbrahim ORTAŞ
Giriş Tarihi : 07-02-2024 09:23

Depremin Değil, Çürük ve Yanlış Yapılanmanın Yıktığı Binaların Altında Kalan Acılarımız Halen İçimizi Yakıyor
Acısı halen 6 Şubat saat 04 17’gibi , mezarlıklarda yan yana kabirlerin taşlarının başucunda ağıt yakan her renkten ve kültürden insanların acıları, duyguları ve talepleri hap aynı. Ağıt yakana annelerin ve yakınlarının duygularını yakından dinleyince hepsinin yaşam hikayeleri hep aynı. Japonların "deprem değil, çürük bina öldürür" sözü sanırım bu büyük felaket depremi için söylenebilir. Evet, çoğunluğu depremin değilse de çürük binaların yıkıntıları altında günlerce yardım alamadıkları için ölenlerin kaderleri birbirine ne kadar da benziyor.
On binlerin acısı halen çok taze ve zaman geçtikçe giden onca canlar, kaybolan anılar ve yaşanmış geçmişlerin ağır yükü zihinleri allak bulak ediyor ve yürekleri dağlıyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor ancak ateşin yaktığı alanın genişliği ülkeyi toptan yakıyor.
Depremin Yaraları Sarıldı mı? Bölgenin Halen Çok Sayıda Yaşamsal Sorunu Bulunuyor
Hafta sonu Maraş ve Antep’teydim. Her yönü ile çevreye baktım, köylüler ile konuştum. Gerçekten acılar bir tek kaybettikleri ile değil, kalanlarda ölüler ile birlikte perişan yaşıyorlar. Depremde yıkılan evler yerine çadırlarda, konteynerlerde kalanlar halen aynı ortamdalar. Hasarlı evler, bozulmuş alt yapı sorunu ve yetersiz gelir durumu. Helen yıkılan evine ve kaybolan işine geri dönememiş çok fazla insan var. Yapımı devam eden TOKİ evleri, vatandaşların kendi çabaları ile yapmaya çalıştıkları evler ile yaşama tutunma çabası devam ediyorlar ancak bin bir zorlukla. Kahramanmaraş ve Pazarcık’ta kentlerin yıkılan yapılarının imarı konusunda çok da yol alınmamış. Belki de ciddi bir planlama ve alt yapı için acele edilmemesi önemli, ancak bir çok konuda ağır işleyen bir yapı görülüyor. Halen yer yer kaldırılmamış yıkıntı ve molozlar var.
Sorunlarda Ders Çıkardık mı?
Bir deprem ülkesi olan ülkemizde 6 Şubat sonrası yaşanan irili ufaklı on binlerce deprem ve artçı depremler halen uygularımızı kaçırıyor. Uzmanlar uyarıyor depremin büyüğü Marmara Bölgesinde yaşanacak ve yüzbinlerce binanın yıkılması ve yüzbinlerce insanın ölümü ve yaralanması yaşanacak. Ancak halen bu tehlikeye yönelik çözüm önerilerinin gelişilmediği her gün hatırlatılıyorlar
Evet, 6 Şubat, 04 17’nin acıları halen çok taze ve ağıtlar yürek yakıyor. “Sesimi duyan var mı?” çığlığı halen kulaklarda çınlıyor. O anın korku, panik ve dağınıklığı gitmiş ancak halen yaşamsal sorunlar/sıkıntılar yaşanıyor. Umarım ülkemiz bunan ciddi ders çıkarır ve yeniden yaşamı deprem geçeğine göre şekillendirir.
Depremden en çok etkilenen ve depremlerin sık ve şiddetli yaşandığı Japonya’da ülkenin ve Dünyanın en yüksek ikinci uzun yapısı olan Telekomünikasyon kulesi “Skytree” 9 şiddetinde deprem dayanıklı olacak şekilde yapılmış. Japonlar, ülkenin en ciddi doğa sorunu olan depreme karşı hazırladıkları deprem yönetmeliğini "kutsal bir metin gibi gördükleri" mimarlıktan yapı mühendisliğine kadar sıkı sıkıya uyguluyor, bu konuda asla taviz vermiyorlarmış. Hatta anayasal madde haline getirmişler. Depreme dayanıklı mühendislik tasarımı ile doğaya meydan okuyarak en yıkıcı depremlere bile karşı koyacak güçte planlanmış. Demek ki oluyormuş.
Japonlara derler ki “Afetten korunabilirsiniz, ama çürük konutlardan asla! Diyorlar. Ah keşke biz de “çürük konutlardan asla!” diye bilecek bir mekanizma ve kültüre sahip olabilsek.
Deprem Bölgesi Çiftçilerinin Ciddi Sorunları ve Talepleri Var
Bölgedeki vatandaşın en çok yakındığı sorunlar: Çok sayıda çiftçinin depremde ölmesi, bir kısmının bölgeden ayrılması, bir kısmı iş makine ve ekipmanını kaybettiği için tarımsal üretimin yapılmadığı durumlar mevcut. Bazı yerlerde tarlada çalışacak işletecek kimse bulunamamaktadır. Deprem bölgesi önemli iş gücü kaybına uğramış ve TÜİK verilerine göre önemli ölçüde insan göç bölgesi dışına çıkmış ve nüfus azalmıştır.
Deprem ile yıkılan binaların altında kullanılamaz duruma gelmiş iş makineleri ve ekipmanlarının henüz sağlanamaması ayrıca üretimin yapılmasını etkilediği belirtiliyor. Bu arada deprem ile birlikte çok sayıda çiftçinin küçük miktarda da olsa, hayvancılık ve tarla tarımından koptuğu görülmektedir.
Çoğunlukla depremin etkisinin şiddetli olduğu yerleşim yerlerinde çok sayıda ev yıkıldığı için geçici işçi ve mevsimlik işçi sorunu da yaşanmaktadır. Başta narenciye bölgesinde hasat yapacak iş gücünün olmaması ve ürününde pazarlanamaması sonucu  meyvelerin hasat edilememesi ve meyvenin dalında kalmasına neden olmaktadır. Dalında ve toprak yüzeyine dökülen meyvelerin kabuklarının ve sularının toprak yüzeyinde yaratacağı hastalık etmeni ayrıca ilerisi için problem yaratacaktır.
Deprem bölgesinin üretimi ağırlıklı olarak tarımsal üretime dayalı oluğu için artan maliyetler sonucu çiftçi üretim yapamaz duruma geldiğini belirtiyor. DSI tarafından yıllık ürün bazlı sulama maliyetlerindeki artış, mazot, gübre, ilaç ve tohum fiyatlarındaki fahiş artış çiftçilerin en çok şikâyet ettiği konuları arasında yer almaktadır.
En azından deprem bölgesi için sulama ücretlerinin, mazot ve gübreden KDV’nin minimum düzeyde alınması ile çiftçinin üretim yapması sağlanabilir. Tarım Bakanlığı özel teşviklerinden öncelikler deprem bölgesine sağlanabilir.
Umarım Ders Çıkarırız!
Kaybettiğimiz tüm insanlarımıza çalışma arkadaşlarımızı, öğrencilerimizi rahmetle anıyoruz…  Tekrar ülkemize, bölgemize geçmiş olsun. Umarım bu deprem bizlere ders olmuştur. Liyakatsizliğin, rüşvetin, kayırmacılığın, adam sendeciliğin olmadığı, bilim ve teknolojinin öngörüsü ekseninde deprem gerçeğine uygun, jeoloji, jeofizik ve inşaat mühendisliğe bilimin gereklerine uygun yapıla oluştururuz. Bizde Japonlar gibi depreme dayanıklı yapılar yaparak insanımızın canının para ve ranttan kıymetli oluğunu insanımıza yaşatırız. Umudumu korumak istiyorum.
6 Şubat 2024, Adana

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI ULUSAL BİR SORUN OLAN BEYİN GÖÇÜ VE AİLELERİN DRAMASI EĞİTİM SORUNLARI ALTINDA ÖĞRETMEN OLMAK! Atatürk'ün Ardında Bıraktığı Miras: 86 Yıldır Onu Arıyoruz Cumhuriyetin Temelinde Aydınlanmış, Bilinçli, İnsan Onuruna Dayalı Birlikte Yaşamı Benimsemiş Toplumsal Yapı Bulunmaktadır Tarladan Sofraya; Toprağın Tadı, Yemeğin Lezzeti Festivalinin Anlamı ve Önemi Üniversiteler Açılırken ÖSYM Sınavı Sonuçları Üniversitelerimiz ve Ülkemizin Geleceği için Ne İfade Ediyor? Çin’in Bilim ve Teknoloji Alanındaki Büyük Yükselişi Beklenenden de İleride Gelişmiş Orman Yangınlarına Karşı Bütüncül Önlemler: Sorumluluk ve Hazırlık Şart DÜNYANIN BUGÜNKÜ BİLİMSEL GELİŞMİŞLİĞİ, İMKÂNSIZ DENİLENE CESARET EDENLERİN ESERİDİR “Geleceğini Geçmişiyle Kuran Varlık: İnsan” konusunu işleyen Felsefeci Prof. Dr. Afşar Timuçin hocanın anısına Geleceğimiz Olan Gençliği Neden “Gelişim Odaklı Zihin Sahibi” Yetiştirmeliyiz? İnsanın Doğa Üzerindeki Etkisi ile Başlayan Antroposen Dönem ve Gelecekteki Tehditler Anne Yalnız Biyolojik Anne mi? Ya Kültürel Anneliğin Yadsınamaz Katkısı Ülkemizin Üzerine Bocalanan Çöl Tozları Yararlı mı, Zararlı mı? Egemenliği Çocuklara Emanet Etmenin Anlamı Toplum Tarafından Yeterince Anlaşıldı mı? Üniversite Sıralaması Yapan Kuruluşlara Artan Tepkiler Neyin Eleştirisi? Belediyeler Nede Ekolojik İlkelere Göre Yönet Yaşamını Gönül Gözü ile Sazının Tellerine Döktüğü Özlü Sözlerle Anlatan Âşık Veysel’in Ardından İsrail ve Filistin Çatışmasının Öğrenciler Tarafından Eleştirilmesi ABD Üniversitelerinde Özerkliğe Müdahaleyi Getirdi. Rektörler İstifa Etmek Zorunda Kaldı Yapay Zekâ Fırsat mı Tehdit mi? Yararlı mı Zararlı mı? İnsan İnsanın Kurdu mu? Yalnız bu Kurt Kendi Türünü Tüketen Bir Kurt! Tarım Eğitimi Niteliğinin Geliştirilmesi İçin Paradigma Değişimine İhtiyaç Duyulmaktadır TARIM EĞİTİMİN ÇIKMAZI, EĞİTİM KALİTESİNİN SAĞLANAMAMSI Glasgow ve Dubai’de Yapılan İklim Değişimleri Toplantılarında Fosil Yakıt Kullanımı Sınırlandırılması Konusunda Somut Gelişme Var mı? Yine Beklenti, Yine Hüsran! Benim Kuşağım Ülkesi İçin Çalışmak Üzere Yetiştirildi Öğretmenler Gününü Mesleğin Saygınlığına Uygun Olarak Kutlanmalı. Bilgi ve Bilime Saygı Ancak Saygın Öğretici ile Sağlanır Üniversite İlkeleri İle Bağdaşmayan “Uydurma Makale Üretimi” ve Akademinin Geldiği Yer 10 Kasım’da Atatürk’ü Yaptıkları ve Aydınlanmacı Değerini Anlayarak Anmak YÖK’ün Kuruluş Yıldönümünde Özerk Üniversite Talebini Ülkenin Geleceği Adına Yenileyelim Çukurova Üniversitesinin 2023-2024 Eğitim-Öğretim Yılı Açılış Dersinde Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’in Verdiği Mesajlar CUMHURİYETİN İKİNCİ YÜZYILA GİRERKEN, İLK YÜZYILDA ÜNİVERSİTE VE BİLİMSEL GELİŞİMELER Doğamızı Doğru Yönetebildik mi? Bugünkü Gençliği Yaşadığı Sorunları 1980’li Yılların Mirasından mı Kaynaklanıyor?