ensonolay
Habere Tanık Rize Haberleri, Sondakika Rize haberleri,
HV
24 HAZİRAN Salı 23:18

Ne söylersem,ne yazarsam kifayetsiz!

Dilek Onay CAN
Dilek Onay CAN
Giriş Tarihi : 05-05-2025 08:34

Şeytan ülkeye girecekken vazgeçiyor”burda bana hacet yok” diyor .O seviyeye geldik.

Önce yeni doğan bebekleri öldüren çete,
Sonra kadın hastalara sapıklık yapan doktorlar..
Şimdi ise 26 köpek yavrusunu öldüren psikopat doktor,annesinin sevgilisi tarafından öldüresiye dövülen 2 yasındaki bebek,devletin Hastanesi’nin yoğun bakımında tecavüze uğrayan 9 yaşındaki felçli kız çocuğu..

“Bir kereden bir şey olmaz,çocuğun rızası vardı “diyenler olduğu sürece ne şiddet son bulur, ne de tecavüzler !
Siyasilere elini kolunu sallayarak yapılan üst üste saldırılar,güvenlik zafiyeti,suç makinesinin aramızda dolaşması..vs..

Her gün bundan kötüsü olmaz derken,karşımıza daha kötüleri çıkıyor.
#İnsanlık utanıyor ama”İNSANCIKLAR” utanmıyor.

Ülkede toplumsal çürümüşlük ayyuka çıktı.
Ne söylersem,ne yazarsam kifayetsiz kalıyor..
Velhasıl  Sözlerin, yazıların tükendiği noktadayım.

Bu durumda  akıl sağlığımız ne kadar saglıklı kalabilirse..
 
Yine de  kalın sağlıcakla..

YORUMLAR
Goncagül Erdoğan 2 ay önce
Yüreğinize ve kaleminize sağlık… Okurken hem içim burkuldu hem de yazdıklarınıza sonuna kadar katıldım. Gerçekten de toplumsal vicdanın, ahlakın ve insanlık onurunun her gün biraz daha aşındığı, çürüdüğü bir dönemdeyiz. Saydığınız örnekler sadece basına yansıyanlar — kim bilir görünmeyen neler var… En acısı da, toplumun bir kesiminde bu olaylara karşı duyarsızlık, normalleştirme ve hatta mazur gösterme eğilimi olması. “Bir kereden bir şey olmaz” diyen bir zihniyetin varlığı zaten felaketin ta kendisi.

Sadece adaletin değil, merhametin, vicdanın ve sorumluluğun da adeta gasp edildiği bir dönemi yaşıyoruz. Suçluların serbestçe dolaştığı, masumların korkuyla yaşadığı bir ülkede “sağlıklı kalmak” dediğiniz gibi başlı başına bir mücadeleye dönüşüyor.

Yine de yazmaya devam edin… Sözler kifayetsiz de olsa, sustukça kötülüğün normalleşmesine zemin hazırlamış oluruz. En azından “Biz susmadık” diyebilmek için kalem elimizde kalmalı.