Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü
Basın emekçileri, bundan 61 yıl önce gazete patronlarının karşısına “simidimiz ve hürriyetimiz için” sloganıyla dikildi.
4 Ocak 1961'de basın emekçileri lehine bir yasanın kabul edilmesi sonrası yaşananlar, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'ne giden yolu açacaktı.
10 Ocak tarihinde Resmi Gazete'nin yayımlanmasıyla artık gazeteciler birçok önemli hak kazanmıştı. Buna tepki gösteren 9 gazete patronu, yasanın geri çekilmesi talebiyle üç gün gazete çıkarmayacaklarını açıkladı.
Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah gazeteleri, 10 Ocak'ta “... milli birlik komitesi tarafından ilan edilen basınla ilgili kanunlar, milletçe girilen bu aydınlık devirde, basını emsali görülmemiş bir tehlikenin içine atmıştır” ortak metniyle çıktı.
Patronlar yasayı kârlarını tehlikeye attığı için istemezken, devreye dönemin boyun eğmeyen gazetecileri girdi.
Basın emekçisi Selçuk Altan sürece nasıl yanıt verildiğini şöyle anlatıyor:
10 Ocak günü dokuz patronun bildirisi gazetelerinde yayınlanırken, İstanbul Gazeteciler Sendikası’nda da olağanüstü bir gün yaşanıyordu. Çalışan gazeteciler, 27 Mayıs öncesindeki karanlık günlerde bir araya gelemeyen gazete sahiplerinin, bu kez çıkarları söz konusu olunca nasıl kol kola girdiklerini somut olarak görmüşlerdi.
Sendika o gün bir bildiri yayınlayarak şöyle dedi:”Bu kapanma kararı, gazetelerin tesis ve maddi imkânlarını ellerinde bulunduran gazete sahipleri tarafından verilmiştir. Basını Meydana getiren asıl ve büyük kütle olan biz yazı işleri müdürleri, sekreterler, istihbarat şefleri, muharrirler, muhabirler, foto muhabirleri, karikatüristler, ressamlar, musahhihler (düzeltmenler) ve diğer fikir işçilerinin böyle bir kararda oyumuz olmadığı gibi, bu hareketi asla tasvip etmemekteyiz.”
Bildiride, 27 Mayıs öncesinde fikir işçilerinin cop yedikleri, hapse girdikleri, yollarının kesildiği günlerde herhangi bir davranışta bulunmayan gazete sahiplerinin tutumu sergileniyor ve “Fikir işçilerinin haklarını teminat altına alan kanunun çıktığı sırada, gazete kapatmak suretiyle Milli Birlik Komitesi’ni protesto yoluna gitmeleri” kınanıyordu.
Gazeteciler, aynı gün Sendikadan başlayan sessiz bir yürüyüş yaptılar. Ellerinde “Simidimiz ve hürriyetimiz için”, “Çalışan gazeteciye cop, patrona hazır lop” gibi dövizler taşıdılar.
Sendika, 10 Ocak 1961 günü yaptığı toplantıda, patronun üç günlük boykotu sırasında “BASIN” adlı bir gazete yayınlamaya karar vermişti. Yönetim kurulu, aynı gün İstanbul Valisi Orgeneral Refik Tulga’yı ziyaret ederek durumu anlatmış, gerekli formaliteler için desteğini istemişti. Fikir ve kol işçilerinin elbirliği ile 11 Ocak 1961 günü çıkarılmaya başlanan, çalışanların ortak ürünü “BASIN GAZETESİ”nin sahipliğine sendika üyesi Selçuk Çandarlı, Genel Yayın Müdürlüğü’ne Abdi İpekçi, Sorumlu Yazı işleri Müdürlüğü’ne Semih Tuğrul ve Teknik Müşavirliği’ne de Murat Kayahanlı getirilmişlerdi.
Patronların üç günlük boykotu sırasında düzenli bir şekilde yayınlanan basın gazetesi, teknik olanaksızlıklar nedeniyle bazı eksiklikler taşıyordu ama gerek “Haktan ve gerçekten yana” oluşu, gerek”meslek onurunu koruyuşu” ile okuyucuların büyük ilgisini toplamış ve 100 bin tiraj gibi o gün için önemli bir noktaya ulaşmıştı.
'KUTLU OLSUN'
10 Ocak 1961'in üzerinden 61 yıl geçerken, basın emekçileri o dönem kazandığı haklara sahip çıkamayarak bugünlere geldi.
Bizler çalışan gazeteciler olarak halkın haber alma, gerçekleri öğrenme ve bilgilenme hakkının savunucusu olmayı, Sendikal haklarımızın genişlemesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Ahlâk ve maneviyatı şiar edinmiş,meslek onuruna lâyık,ilkeli ve objektif tüm meslektaşlarımın"10 Ocak Çalışan Gazeteciler"günü kutlu olsun..