Yozgat’ta hasat edilen ay çekirdiği, selektör işlemine tabi tutulup yabancı maddelerden arındırılarak temizlendi, boyut ve ağırlık gibi kriterlere göre sınıflandırıldı. Bu yıl geçen yıla oranla ay çekirdeğinin hem rekoltesinin hem de kalitesinin daha iyi olduğunu kaydeden çiftçiler, ürettikleri ürüne pazar bulamamakta zorlandıklarını, ay çekirdeğini maliyetin bile altında bir fiyata satamadıklarını söylediler.
Yerköy’de çiftçilik yapan Osman Tuna Arslan, “Çiftçi olunca haliyle hangisinden para kazanabiliriz hesabını, bir yıl sonrasını göremiyoruz, kumar oynuyoruz. Diyoruz ki; soğan ekelim, yanında biraz kavun ekelim, ay çekirdeği ekelim, artık hangisini tutturursak, birinden zarar edeceğimiz kesin de hangisinden zarar etmeyiz veya hangisinden para kazanırız ve diğerinin zararını dengeleriz hesabı yapıyoruz” diye konuştu.
“Bu çevrede yüzlerce çiftçinin malı tarlada kaldı, bir kilo bile satamadılar”
Bu yıl farklı tarım ürünleriyle birlikte ay çekirdeği ekimi de yaptığını kaydeden Osman Tuna Arslan, bu yıl çiftçinin büyük bölümünün zarar ettiği için ürünü tarlada bıraktığını belirterek, şöyle konuştu:
“Ay çekirdeği de ektim, verimimiz kötü değildi, ürünümüz de kaliteliydi. Ancak piyasada bir istikrar olmadığı için geçtiğimiz yılın çok daha altında fiyatlarla çekirdeğimizi satmak zorunda kaldık. İhracatçı tüccarlar diyorlar ki; kardeşim uluslararası piyasada bu çekirdeğin ton fiyatı bin 300 dolar, bin 400 dolar, bin 500 dolar, bu civarda. Bin 500 dolara biz bu çekirdeği yurt dışına satabilmemiz için sizden bu fiyattan almamız lazım. Yani bin 500 dolar olsa ne yapar? 50 lira civarında bir paraya tekabül ediyor. Diyor ki; benim uluslararası piyasada rekabet edebilmem için 50 liranın altında bir fiyatla piyasaya sunmam lazım. 50 liranın altında bir fiyatla bunu piyasaya sunabilmem için de sizden benim 25 lirayı alabilmem lazım. 25 liraya sizden alacağım, bunun nakliyesini üstleneceğim, bunu eleyeceğim, paketleyeceğim, navlunu üstleneceğim vesaire. Anca diyor piyasaya çıkarabiliriz. Ürün maliyetini hesapladığımız zaman, ürünü yetiştirebilmek için katlandığımız masrafları üst üste topladığımız zaman ürün maliyetiyle elde edilen gelir neredeyse başa baş, birçok arkadaşımız da zarar etti.
"Çiftçinin malı tarlada kaldı"
Bu çevrede yüzlerce çiftçinin malı tarlada kaldı, bir kilo bile satamadılar, dekara binlerce lira maliyetin altına girdi herkes zararda. Hükümet çiftçinin gübresine vergi nasıl koyarım? 100 liranın üzerinde limiti olan kredi kartına 750 lira vergiyi nasıl koyarım? Araç sahiplerine ikinci motorlu taşıtlar vergisini nasıl koyarım? Bunların hesabını yapana kadar, insanların mahsullerini, fabrikacıların ürettikleri malları nasıl daha uygun şartlarda üretebilir, nasıl uygun şartlarda pazarlayabilir? Bunların hesabını yaparsa, bunların hiçbirine gerek kalmayacak. Daha çok vergi toplayabilecek, daha çok vergi topladığı zaman böyle şapkadan vergi çıkarma ihtiyacını hissetmeyecek hükümetimiz. Geçtiğimiz yıl ay çekirdeği, kalitesine göre 30 liradan 55 liraya kadar satıldı. Bu yıl en yüksek fiyat 40 lira oldu, o da sezon başlarındaydı. Sonrasında 20 liralara kadar, 17-18 liralara kadar düştü.”
“Hükumetin çiftçiyle alıp veremediği nedir?”
Hükümetin çiftçiye karşı olumsuz bir tavır içerisinde olduğunu ileri süren Arslan, “Şimdi bu yıl yine daha taze yaşanan bir hadise. Geçtiğimiz yıl ülkemizdeki mısır çiftçisi mısırını satamadı 4,5 liralara, 5 liralara mısır alımı yapıldı. İnsanlar mısırlarını biçmediler, silaja biçtiler. Haliyle bu yıl ekim azaldı. Ekim azaldığı için fiyat 9 liralara, 10 liralara kadar yükseldi. 10 liralara yükseldiği dakika hükümetimiz sağ olsun, zaten limanlara gemileri yanaşmışlar, bir gecede bir KHK çıkardılar, Resmi Gazete'de bir yönetmelik çıkardılar, hemen gümrük vergisini sıfırladılar. Çiftçinin malını yine ellerinde bırakacaklar. Hükumetin çiftçiyle alıp veremediği nedir? Bize olan düşmanlığı nedir? Biz üretmek istiyoruz. Emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. Çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak istiyoruz, hepsi bu” ifadelerini kullandı.
“Anadolu'nun göbeğinde insanlar üreterek batacak neredeyse”
Bölge çiftçilerinden Kamuran Arslan da şunları söyledi:
“Geçen yıl çekirdeği 30 lirayla 55 lira civarı arası, kalitesine göre bir rakamla pazarlayabilmiştik. Bu yıl geçen yılki kalitenin çok daha üzerindeki kalitedeki çekirdeği ancak 25 liraya, ben kendim 22 liraya pazarladım. Bu anlamda maliyetimi hesapladığımda kesinlikle verdiğim emeği değmediği gibi, yaptığım maliyeti de karşılayamadım. Cüzi bir miktar da olsa zararla kapattım. Ben ve benim gibi yüzlerce insan aynı şekilde. Anadolu'nun göbeğinde insanlar üreterek batacak neredeyse. Bir planı yok, bir pazarı yok, nereye müracaat edeceğimiz belli değil, sahibimiz yok. Girdiler almış başını gidiyor. Bir önceki yıl her şey, mazotu, ilacı, gübresi, işçiliği 2023’e oranla 2024’te hepsi yüzde yüz pahalanmış vaziyette. Ürettiğimiz mahsulü ancak biz bir önceki yılın yarı fiyatına satabilir durumdayız. Bu anlamda nasıl para kazanılabilirse bunun izahını birisi yapmalı. Biz bulamıyoruz, çıkamadık işin içinden.”
Fiyatlar pazara da yansıdı
Ay çekirdeği fiyatlarındaki düşüş pazara da yansıdı. Pazarcı esnafı Yusuf Gülmez, “Geçen yıl çekirdeğinin kilosu 75 liraydı, bir çiniğini (8 kilogram) 225 liraya, 200 liraya veriyorduk. Bu sene 50 lira, şimdi de çiniğini 150 liraya veriyoruz, malın çok olduğundan, çekirdeğin çok olduğundan” şeklinde konuştu.
Editör