Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Narin cinayetiyle ilgili delil niteliği taşıyan Daran-2 askeri üssündeki kamera kayıtlarını inceleme yapılması için özel bir kriminal şirket olan Ulusal Kriminal Büro’ya teslim etti. Ancak Mahkeme’ye ulaşan kayıtlar üzerinde yapılan incelemede, dava açısından büyük öneme sahip bir eksiklik tespit edildi.
Serbestiyet'ten Onur Erkan'ın haberine göre; askeri üste sabit kameraların yanı sıra dönen (hareketli) bir kamera da bulunuyordu. Ancak dosyaya giren hareketli kameranın kayıtlarının 21 Ağustos 2024, yani cinayet günü yerine, yalnızca 23 Ağustos ve sonrasına ait olduğu belirlendi. Hareketli kameranın yalnızca 15 günlük bir kayıt kapasitesine sahip olması nedeniyle 8 Eylül’de yapılan incelemede, cinayet gününe ait görüntülere ulaşılamadı.
18 GÜN BOYUNCA KAMERA İNCELENMEDİ
Narin’in kaybolduğu 21 Ağustos’tan, cansız bedeninin bulunduğu 8 Eylül’e kadar geçen 18 gün boyunca, Daran-2 askeri üssündeki hareketli kameranın incelenmediği ortaya çıktı. Oysa kamera, Tavşantepe köyü girişi ile Eğertutmaz Deresi arasındaki bölgeyi kaydediyordu. Narin’in cansız bedeninin Eğertutmaz Deresi’ne gömüldüğünü itiraf eden sanık Nevzat Bahtiyar’ın, cinayet günü bölgede araçla görüldüğü yerler de bu kameranın kayıt alanında yer alıyordu.
AVUKATTAN MAHKEMEYE TALEP: OLAY GÜNÜNE AİT GÖRÜNTÜLER İSTENSİN
Davanın sanıklarından Narin’in amcası Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, Mahkeme’ye sunduğu dilekçede kamera kayıtlarının önemine dikkat çekti. Akdağ, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:
“Daran-2 üs bölgesine ait yalnızca 23 Ağustos ve sonrası tarihlere ilişkin dönen mobese kameraları kayıtları dosyada mevcut. Üs bölgesindeki hareketli kameralar köyün tamamını net şekilde kaydetmektedir. Bu nedenle, olay günü olan 21.08.2024’e ait görüntülerin Bağlar İlçe Jandarma’dan talep edilmesini arz ederiz.”
KAMERA KAYITLARI CİNAYET İÇİN KRİTİK ÖNEM TAŞIYOR
Askeri üssün hareketli kamerası, dava sürecinde de gündeme gelerek cinayetin çözümü için kilit bir delil olarak değerlendirilmişti. Ancak cinayet gününe ait kayıtların olmaması, soruşturma sürecinde ciddi ihmaller olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. (Kaynak: KARAR)
İlyas GÜR
Editör
