Olay, 19 Mayıs tarihinde Menteşe’ye bağlı Düğerek Mahallesi Hafız Gürül Sokak’ta meydana geldi. Oto elektrikçisi Hasan Bulut ile dini nikahla yaşadığı öğrenilen 2 çocuk annesi Hanife Yılmaz, evlerinin bahçesinde tartıştı. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine iddiaya göre Bulut, şişede bulunan benzini Yılmaz’ın üzerine döktü. Bulut, daha sonra Yılmaz’ı ateşe verdi. Alevler içinde kalan Yılmaz’ın çığlıklarını duyan komşuları, alevleri söndürdü.
İhbarın ardından olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yılmaz, ambulansla Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Ağır yaralanan Yılmaz, İzmir Bozyaka Eğitim Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi ancak yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Olayın ardından, gözaltına alınan Bulut, sevk edildiği adli makamlarca tutuklandı. Eylül ayında hazırlanan iddianamede Bulut’un tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenmişti.
Yılmaz’ın ölümüne ilişkin açılan davada ilk duruşma 27 Kasım’da Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşma, tutuklu yargılanan Hasan Bulut’un (45) savunması ile başladı. İlk ifadesinde olay yerinde olmadığını ve markete gittiğini söyleyen Bulut, çelişkili ifadelerde bulundu. Bulut, "Ben markete gitmedim, böyle bir şey söylemedim, olay yerindeydim, kendimde de değildim" dedi. Tanıkların Hasan Bulut’un yangına müdahale etmediği, hareketsiz durduğunu söylemeleri üzerine Bulut, "Eşimi yanarken görünce kalakaldım" dedi.
Hanife Yılmaz’ın oğlu ise "Ben Milas’ta çalışıyordum. Bir haftalığına Muğla’ya geldim. Hasan, Mumcular’dan döndü. Hasan ile annem tartışıyorlardı. Hasan ‘Sizden bıktım cezaevine girsem de sizden kurtulsam’ dedi. Annemle tartıştılar. Dışarı çıktılar. Ben mutfaktan tuvalete giderken, ‘Seni de evi de yakarım’ dediğini duydum. Tuvaletten çıktım. Annem yanıyordu. Söndürmek için uğraştım. Hasan ellerini kollarını bağlayarak gülüyordu. Benzin şişesi Hasan’ın ayağının dibindeydi. Çakmağı attığını gördüm. Kardeşim kavanoza su doldurmuş. Sonra komşular geldi. Hasan bizi tehdit etti, ‘Annenize yaptığımı size de yaparım’ dedi” ifadelerini kullandı.
Hanife Yılmaz'ın kızı da "Annemin yandığını gördüm. Hasan bizi tehdit etti, ‘Annenizi yaktığımı söylemeyin sizi de yakarım’ dedi. Biz önce korkup söylemedik. Sonra gerçek ifademizi verdik. Yanan annemi abim söndürürken Hasan gülerek izliyordu" dedi.
Mahkeme heyeti Bulut’un tutukluluk halinin devamına karar verip, dinlenmeyen tanıklarında dinlenmesi üzerine duruşmayı, 22 Ocak tarihine erteledi.
“Bu dosyanın bir ‘kadın cinayeti’ olduğuna dair tek bir şüphe dahi oluşmadığı kanaatindeyiz”
ANKA Haber Ajansı’na açıklama yapan Yılmaz’ın aile avukatı Perihan Ceviz, şunları söyledi:
“Hanife Yılmaz davasının ilk duruşması 27 Kasım'da görüldü. Sanık daha önceki aşamalarda olduğu gibi duruşmada da ifadelerinde fazlasıyla çelişki barındırdı. Hanife'nin çocuklarının ve diğer olay günü tanıklarından bir kısmının da beyanları alındı. Söz konusu beyanlarda da sanığın Hanife'nin yanışını büyük bir soğukkanlılıkla izlediği ve yangını söndürmek için herhangi bir müdahalede bulunulmadığı belirtildi. Dosya kapsamında toplanan bütün deliller gösteriyor ki sanığın iddialarının aksine Hanife intihar etmedi. Sanık yalnızca alışmış olduğumuz bazı savunmalarla suçtan kurtulmaya çalışsa da; dosya kapsamında dinlenen tanıklar da Hanife'nin ne kadar mücadeleci bir kadın olduğunu ve hayattayken intihar etmeyi asla düşünmediğini beyan ettiler. Sanığın iddialarının aksine bu dosyanın bir ‘kadın cinayeti’ olduğuna dair tek bir şüphe dahi oluşmadığı kanaatindeyiz. Duruşma sonunda sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilerek, dinlenmeyen bir kısım tanıkların dinlenmesi üzere bir sonraki celse 22 Ocak 2025 tarihine ertelendi. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak takip ettiğimiz bu dosyada mücadelemiz, sanık canavarca hisle ve kadına karşı kasten öldürme suçundan cezalandırılana değin sürecek.”
Editör