ERDOĞAN DEMİR/Edirne
Kentli Hakları, Yurttaşlık Bilinci, Dünyada Emek Hakkı ve Kentsel Yoksulluk konulu panel saat 14.00’te Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda başladı.
Panele; SP Keşan İlçe Başkanı Ahmet Köseler, Demokrat Parti Keşan İlçe Başkanı Şaban Balkanlı, DEVA Partisi Keşan İlçe Başkanı Kerem Harmanlı, Keşan Belediye Meclis Üyesi Cahit Kemer, Keşan Belediyesi Kültür ve Sosyal ,İşler Müdürü Mücahit Erdoğan oda başkanları, mahalle muhtarları ve vatandaşlar katıldı.
Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı’nın moderatörlüğü’nde gerçekleşecek panale konuşmacı olarak Trakya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mahmut Güler ve Dr. Muzaffer Özsoy katıldı.
Panelde ilk olarak konuşan Özdağlı, panele katılan konuşmacılara ve tüm katılımcılara teşekkür ederek, “Kentli Hakları, Yurttaşlık Bilinci, Dünyada Emek Hakkı ve Kentsel Yoksulluk konulu panelimizde konuşmacılarımız sizleri bilgilendirecek ve ardından sormak istediğiniz soruları da konuklarımıza iletebilirsiniz.” Dedi.
Özdağlı’dan sonra Güler, Kentli Hakları ve Yurttaşlık Bilinci konulu sunumunu gerçekleştirdi.
Güler sunumunda şunlara söyledi. “Kentle ilgili tanıtımlar litaretürü incelendiğinde kavramın tanımlanmasına yönelik farklı yaklaşımların olduğu ve bu yaklaşımların açıklanmasında farklı ölçütlerin kullanıkldığı görülmektedir. Bu kapsamda kentin tanımlanmasında kullanılan ölçütleri dört grupta toplamak mümkündür. Bunlar, Yönetsel, Nüfus, Ekonomik ve Sosyolojiktir.”
Güler ardından, şu konular hakkında bilgiler vererek sunumuna devam etti.
KENTİN TANIMI
Kent genel anlamda, birbirinden farklı özelliklere sahip olan bireylerin belirli bir zamanda ve aynı yerleşim alanmda birlikte yaşamaları olarak tanımlanabilir. George Simmel kentleri, paranın ve pazar ekonomisinin iç içe geçtiği ve pek çok insanın fiziksel olarak ilişki içine girdiği yerler olarak tanımlamaktadır.
Lewis Mumford ise kenti, bir topluluğun kültürünün ve erkin yoğunlaştığı yer, zamanın bir ürünü, birikimi olarak tanımlamaktadır.
Kent kavramma mekansal açıdan yaklaşıldığında kent, “Birbirine benzemeyen yaşam biçimlerine sahip insanların aynı yerleşim alanında diğer yaşam biçimlerinikabullenerek yaşayabildiği imkanla” olarak tammlanmıştn-.
En genel bir tanımla kent, insanların birbirleri ile buluştukları, değiş tokuşun yapıldığı, fikirlerin yayıldığı, kararlar merkezi ve farklı faaliyet türlerinin bir araya geldiği ve her unsurun birbirine bağlı olduğu dışa açık bir sistemdir.
Bu özellikleriyle toplumları ve bu toplumların kültürünü, yaşam tarzını dönüştürücü güce sahip olan kentler, içinde yaşayanların birtakım haklara sahip olduğu mekanlardır.
Kentsel Hizmetler
Kentsel Yaşam Kalitesi
Kent Demokrasisi
KENTSEL YAŞAM KALİTESİ
Dar anlamıyla, toplumsal, ekonomik ve mekansal öğeler açısından kent tanımına giren yerlerde, kentsel alt yapı, iletişim, ulaşım, konut ve benzeri olanakların sunulma düzeyinin önceden belirlenen ölçülerin üstünde olması durumudur.
Geniş anlamıyla, “Kentsel yaşam kalitesi” kavramı, toplumsal, kültürel, siyasal öğe ve süreçleri de içerir. Kentin sunduğu olanak ve fırsatlardan kentte yasayan bireylerin eşit, dengeli, gereksinimleri oranında yararlanması, eğitsel, sanatsal, ekinsel, siyasal etkinliklere, süreçlere etkin biçimde katılabilme olanaklarına sahip olabilmesi kentsel yaşam kalitesinin gerçekleşme faktörleri olarak sıralanmaktadır.
KENTLİLİK BİLİNCİ
Kentlilik bilinci; kentlilerin birbirini fark etmesi, anlaması ve farklılıklardan, kent adına ortaklıklar çıkalım çabası; kente özgü tavır ve davranışlar sergilemesi şeklinde tanımlanabilir.
Kentlilik bilinci için kentlinin kentsel kararlara katılım göstermesi ve kendini kent ile özdeşleştirebilmesi önemlidir. Kentliler sahip oldukları kimliklerin yanında, yaşadıkları kentin kimliğini taşımaya başladıklarında, o kent için mücadele etmeleri; çalışmaları ve çaba göstermeleri, kente sahip
çıkmaları, kentin değerlerini korumaları, bir arada huzurlu biçimde yaşamaları olanaklı hale gelir. “Kentsel Yaşam Kalitesi ve Kentsel Haklar Ancak ve Ancak Bilinçli Kentliler içindir.”
Kentlilik bilincinin oluşması ve gelişmesi için kentte yaşayanların, yaşadıkları yeri tanımaları, tarihini öğrenmeleri, kentin kültürünü anlamaya çalışmaları, hak ve sorumlulukların farkında olmaları gerekir Bu bağlamda kentlilik bilinci, yaşam boyunca devam eden bir süreçtir. İnsanlar bu süreçte kentli olma yolunda aşamalar kaydederken, her aşamada doğru bilgi ile bilgilendiklerinde kentli olurlar Böylece doğru bilinçlenmenin yansımalar’, insanın kentteki günlük yaşam pratiklerinde (kentte yaşamanın gerektirdiği davranışları benimsemesi, hak ve sorumluluklarının farkında olması, kent kurallarına uyması, kente ve kentliye saygılı olması, kentsel kararlara katılım göstermesi vb.) görülebilir.
Haklar aynı zamanda sorumlulukları da beraberinde getirir.
O Halde kente karşı sorumluk ve ödev kente karşı suç ile iç içe geçmektedir.
Güler’in ardından konuşan Özsoy’da Dünyada Emek Hakkı ve Kentsel Yoksulluk konulu sunumunu gerçekleştirdi.
Panel katılımcıları sorularının cevaplandırılması ile son buldu.
Editör