Başkan deniz açıklamasında, “1919 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkmasıyla başlayan Kurtuluş savaşımız 3 yılı süren savaşların ardından 30 Ağustos 1922 yılında Büyük Meydan Muharebesinin kazanılmasıyla sonuçlanmış ve ülkemiz düşman işgalinden kurtarılmıştır. Düşman işgalinden ülkemizin kurtarılmasından sonra sıra yeni bir ülke kurmaya gelmiştir. Yeni kurulacak ülkenin yönetim şekli Cumhuriyet ve ismi de Türkiye Cumhuriyeti olacaktır. Atatürk Cumhuriyetin ilan edileceğini ilk duyurduğu gece yani “Efendiler Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” sözünü söylediği ortamda İsmet Paşa, Kazım Paşa ve diğer paşalar ve milletvekilleri ile birlikte Rize Milletvekili Fuat Bulca’da vardı. O önemli sözün söylendiği ortamda Rize’mizin de temsilcisi vardı. O tarihi söze şahitlik etmişti. Çok daha geniş anlamda Cumhuriyetin ilan edileceğini ilk duyanlar arasında Rizeliler de vardı. Ertesi günde tüm Türkiye duyacaktır” dedi.
Başkan deniz, “ 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edilir ve Cumhuriyetimizin 1. Yüzyılı başlar. Zorlu yıllardır ama buna rağmen Cumhuriyet döneminin en önemli ekonomik ve sosyal hamleleri yapılır. 1929 Dünya Ekonomik buhranına rağmen, 2.dünya savaşının ayak seslerine rağmen, çıkartılan iç isyanlara rağmen tüm dünyaya örnek olan ekonomik ve toplumsal gelişmeler sağlanır. Kapitülasyonlarla yabancılara verilen limanlar, madenler, tren yolları her şey geri alınır Türk halkına yeniden kazandırılır. Az zamanda çok işler yapılır. Osmanlının borçları ödenir. Tükettiğin her şeyi kendin üreteceksin ekonomik düşüncesiyle tarımda olağan üstü gelişmeler yaşanır ve Türkiye Cumhuriyeti kendi kendine yeten 7 ülkeden birisi olur. Sanayide atılımlar sağlanır. Bankalar kurulur. Fabrikalar kurulur. Boş araziler bilimsel yollarla tarıma açılır. Rize vilayet olur. Çay tarımı Rize’ye ve bölgeye kazandırılır. Çay Cumhuriyetin bir armağanıdır. Onun için Rize bir Cumhuriyet kentidir. Cumhuriyet insanların kul olmaktan çıkarılıp birey haline yurttaş haline getirilmesidir. Türkiye Cumhuriyeti kadın ve erkeğin eşitlendiği bir ülke demektir. Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşları yurttaşlık ilkesiyle bağlıdırlar. Ne etnik kökene, ne siyasal düşünceye nede dini yapılara göre vatandaşlık tanımı yapmaz. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan herkes Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşıdır ve aynı haklara sahiptir” dedi.
Başkan deniz, “Cumhuriyetimizi bugünlere getiren her türlü ötekileştirme ayrıştırma çalışmalarına rağmen yurttaşlık ilkesidir. Edirne’den Kars’a kadar yurdumuzun her yerinde her bireyin çalışma, iş yapma seçme ve seçilme hakkımızın olmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti anayasamızda da belirtildiği laik demokratik ve sosyal bir hukuk devletidir. Dili Türkçedir. Bayrağı al yıldızlı bayrağımızdır. Marşımız istiklal marşıdır. Ve korkma diye başlar. Laik demokratik bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Kadimdir, bakidir, atidir. 99 Yıllık geçmişi vardır kadimdir. Her türlü olumsuz çabalara rağmen Bakidir ve kuruluş nitelikleriyle ve bugüne kadar yaratmış olduğu ortak bilinçle de gelecektir. Bugün Cumhuriyetimizin 99.yılı kutluyoruz. 1 sene sonra da Cumhuriyetimizin 100.yılını şanla ve şerefle kutlayacağız. 1 sene sonra Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılına Cumhuriyetimizin kuruluş ilkeleri doğrultusunda yeniden başlayacağız. Bizim bir görevimiz var. Bu görev her şeyden ve herkesten önemlidir. Bu görev kişisel kaygılarımız, bencilliklerimiz, egolarımızdan üsttedir. Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığından ve onu daha ileriye taşıma görevimizden daha önemli değildir. Bu nedenle hepimizin ve herkesin bu doğrultuda çalışması ve kendine düşen görevleri yerine getirmesi gerekmektedir. Atatürk “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir.” derken sadece gençliğe dememiştir. Bugün geldiğimiz noktada hepimize söylenmiştir. Bu görev hepimize verilmiştir. Hepimiz bu görevi yerine getirmek zorundayız. Görevimiz belli yapacağımız işler bellidir” dedi.
Admin
