Tuğba Özay’ı ağırlayan başarılı sunucu, bir psikolog edasıyla çocukluğa kadar indi. Tuğba Özay’ın “4 yaşında kendi kendime okuma yazma öğrendim. Birinci sınıfı okumadım, direkt ikinci sınıftan başladım. 6 yaşında ikinci sınıftaydım. 7 yaşında Kadıköy Halk Eğitim Merkezi Deneme Sahnesi’nde tiyatroya başladım. İlkokul üçüncü sınıfta senaryolar, tiyatro oyunları yazmaya başladım. 14 yaşıma kadar tiyatro çalışmalarım devam etti.” sözleri adam olacak çocuk ifadesini akla getirdi. Bugünü hakkında sert bir açıklamaya imza atan Tuğba Özay, “Bir lobi var ve çark genelde hep orada dönüyor. Ben ismimi sağlamlaştırdım Tuğba Özay olarak, evet, varım ama çok daha farklı yerlerde olmam gerekirdi. Bu yeteneklerim, bu güzelliğim, bu vizyonumla kesinlikle çok daha farklı yerlerde olmam gerekirdi. Hiç hak etmeyen insanların çok abartıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Eğer ben Amerika’da doğmuş olsaydım, sadece ben de değil bu ülkede çok güzel yerlerde olmayı hak eden nice insanlar var ama maalesef o hak ettikleri yerlerde değiller, eğer ben Amerika’da veya Avrupa’da bir yerde doğmuş olsaydım ve bu mesleği icra ediyor olsaydım uluslararası çapta olurdum. Ama bizim ülkemiz nedense hep aynı insanların etrafında dönmeyi tercih ediyor.” dedi. Yarınlara yönelik planlarını da başarılı sunucu Eylül Aşkın’a şu şekilde dile getiren Tuğba Özay, “Türkiye’de bir ilki gerçekleştireceğim. Babamın şiirlerini babama okutuyorum. 11 tane şiirini babama okuttuk yapay zeka ile. Şimdi bu proje benim için çok kıymetli, bunu hayata geçireceğim. Ve yine babamın yazmış olduğu şiirlerden bazılarını besteleyeceğim, kendim besteleyeceğim inşallah. Ya albüm ya da birkaç şarkılık çalışma olabilir. Onun dışında kısa film yarışmalarına katılmayı çok istiyorum. Birkaç yazdığım kısa film senaryoları var. Artı Tabiatın Kızı adlı bir markam var benim patentini de almış olduğum, zeytinyağı markamız var. O konuda kendimi ilerletmek istiyorum, şu an butik bir çalışma yapıyorum ama belki ticarette de kendimi daha ileriye atabilirim.” diyerek sözlerini tamamladı.
Admin
