Haber: İlyas GÜR
“Rize, Karadeniz’in incisi; hırçın dereleri, yemyeşil yaylaları ve kendine has kıyı yapısıyla eşsiz bir coğrafya. Ancak bu doğal denge, kafes balıkçılığıyla bozulabilir” diyen Zehiroğlu, sistemin çevreye ve insan sağlığına olan zararlarını detaylarıyla anlattı.
“Deniz Altında Dev Bir Kirlilik Yığını Oluşuyor”
Zehiroğlu, kafes balıkçılığının en büyük tehlikesinin deniz kirliliği olduğunu ifade ederek şu sözleri kullandı:
“Kafeslerde yetiştirilen balıkların dışkıları ve kullanılmayan yem artıkları deniz tabanına çöküyor. Bu durum, adeta denizin altında sürekli büyüyen bir ‘kompost yığını’ oluşturuyor. Oksijen seviyesini düşürerek deniz tabanındaki canlı yaşamını yok ediyor, biyoçeşitliliği tehdit ediyor.”
“Antibiyotikler ve Kimyasallar Deniz Ekosistemini Zehirliyor”
Yüksek yoğunluklu kafeslerde balık hastalıklarının hızla yayıldığını söyleyen Zehiroğlu, bu hastalıkların kontrolü için kullanılan antibiyotik ve kimyasalların da çevreye zarar verdiğini belirtti:
“Bu maddeler sadece kafesteki balıkları değil, çevredeki tüm deniz canlılarını etkiliyor. Ekosistem zehirleniyor, doğal denge bozuluyor.”
“Göçmen Balık Türleri ve Besin Zinciri Tehlikede”
Rize kıyılarının göçmen ve yerel balık türleri için önemli bir üreme ve beslenme alanı olduğunu hatırlatan Zehiroğlu, kafes balıkçılığının bu döngüyü bozabileceğini ifade etti:
“Kafeslerden sızan yemler, hamsi ve istavrit gibi yerel türleri kendine çekiyor. Bu, onların doğal avlanma ve üreme döngüsünü bozarak uzun vadede balık stoklarını azaltıyor.”
“GDO’lu Yemlerle Beslenen Balıklar İnsan Sağlığı İçin Risk”
Kafes balıkçılığında kullanılan yemlerin çoğunun GDO’lu ürünlerden elde edildiğine dikkat çeken Zehiroğlu, bu durumun insan sağlığı açısından da tehlikeli olduğunu söyledi:
“GDO’lu yemlerle beslenen çiftlik balıklarının besin değeri düşüyor, kimyasal birikim riski artıyor. Bu da tüketici sağlığı için potansiyel bir tehdit oluşturuyor ve Rize’nin temiz gıda imajına büyük zarar veriyor.”
“Havalimanı Güvenliği İçin de Risk Oluşturuyor”
Rize-Artvin Havalimanı’nın deniz dolgusu üzerine inşa edildiğini hatırlatan Zehiroğlu, kafes balıkçılığı tesislerinin havalimanına yakın bölgelerde kurulmasının uçuş güvenliğini riske atabileceğini belirtti:
“Kafeslerden yayılan yem ve balık atıkları martı gibi kuş türlerini bölgeye çeker. Bu durum uçak motorlarına kuş çarpması riskini artırır. Uçuş güvenliği açısından ciddi bir tehlike doğar ve havalimanının uluslararası imajını zedeler.”
“Rize, Kısa Vadeli Kazanç Uğruna Doğasını Kaybetmemeli”
Zehiroğlu, Rize’nin kapalı ve sığ kıyı yapısının kirliliği hızla biriktirdiğini hatırlatarak, bu tür projelerin Norveç gibi açık okyanus koşullarında bile zorluklar yaşattığını vurguladı:
“Rize’de kafes balıkçılığı, sadece balıkçılığı değil; turizmi, ekosistemi ve gıda güvenliğini tehdit ediyor. Kısa vadeli ekonomik çıkarlar uğruna doğamızın geleceğini riske atamayız.”
Son olarak Zehiroğlu, Rize’nin “doğa ve turizm temelli kalkınma” modelini benimsemesi gerektiğini belirterek, “Kafes balıkçılığı, bu vizyonla tamamen çelişiyor. Rize’nin temiz imajını, denize yayılan bir petrol tabakası gibi karartabilir” dedi.
İlyas GÜR
Editör
