Bahçeli, terör örgütü elebaşı ve DEM Parti'nin de yüz yüze görüşmesini istedi. Bahçeli'nin bu çağrısından sonra DEM Parti jet hızıyla Adalet Bakanlığı'na görüşme talepli dilekçe gönderdi. Adalet Bakanlığı, konuyla ilgili henüz bir karar vermedi.
Halk TV'de Kürşad Oğuz'un sunduğu Rota programında halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz, yaşanan sürecin analizini gerçekleştirdi. Saymaz, genel affın kapısını aralacak 'umut hakkı'nın unutulduğunu belirtti. Saymaz, uzun süredir Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP'nin Bahçeli'yi 'Öcalan' konusunda geçiştirdiğini söyledi.
Saymaz, 'madem Öcalan Meclis'e gelmiyor, o zaman onlar oraya gitsin' noktasında buluşulduğu yorumunu yaptı.
Saymaz, Bahçeli'nin 'İmralı-DEM Grubu yüz yüze görüşsün' çağrısının reddedilmesi takdirinde erken seçimin konuşulmaya başlanacağını ifade etti. Saymaz, "Devlet Bahçeli'nin eli çok fazla havada kalmaz. Devlet Bahçeli'yi boşa düşürdüğünden onun da yapacakları var. Onun da AK Parti'nin "ah keşke olmasaydı" diyebileceği hamleleri var" ifadelerini kullandı.
"UMUT HAKKI UNUTULDU"
Saymaz şunları söyledi,
Devlet Bahçeli'nin ısrarcı olduğu iki talep vardı. Neydi? Umut hakkı. Umut hakkı unutuldu. Şu an umut hakkından söz edilmiyor. Devlet Bahçeli de bir daha anmadı o meseleyi. İkincisi Apo'nun gerekirse İmralı meclisine gelip konuşma yapması. Kayıt düştü dediğin gibi ama tekrar etmedi. Etmedi. Çok. Hatta MHP'liler şundan rahatsız; yani umut hakkı neyse de keşke işte genel başkanımız bunu söylemeseydi noktasındaydılar.
"ŞOKA UĞRADILAR"
Sen de dediğin üzere bu Bahçeli'nin bu önerisini kendi etrafındaki sınırlı bir yönetici grubu dışında bulunan milletvekilleri, parti teşkilatı ve taban bilmiyor ve büyük bir kısmı da anlayamadı. Önce bir sersemlediler, şoka uğradılar sonra anlayamadılar. Ama yapı ve teşkilat öyle olduğu için yukarıdan emri...Ayak uydurdular.
"AK PARTİ BU İŞİ GEÇİŞTİRECEĞİNİ DÜŞÜNDÜ"
AK Parti bu ana kadar, daha doğrusu Devlet Bahçeli'nin dünkü grup konuşmasına kadar bu işi oyalayarak geçiştireceğini düşündü.
Cumhurbaşkanı sorulara cevap vermedi. Daha doğrusu soru sordurtmadı. Grup, birden çok grup toplantısı yaptı, konuya girmedi.
Basın toplantısı yaptı, bahsini açmadı. Hadi o neyse, Ömer Çelik konuşmadı. AK Partili vekiller hiç girmediler. Sadece Beştepe'den Mehmet Uçum, Erdoğan adına mı değil mi, o da bilinemeyen bir mesafeden bu meseleyi savundu.
Bence Erdoğan'la Bahçeli arasında bir mesafeden savundu. Yine AK Parti Genel Merkezi ile Erdoğan arasındaki bir mesafeden de Şamil Tayyar karşı çıktı. Bunu anlıyoruz.
Ve bu hususta AK Parti Genel Merkezi'nin bu meseleye mesafeli olduğunu, aklının yatmadığını, hatta direniş gösterdiğini görebiliyoruz.
"BİR YERDE BULUŞULMUŞ O BELLİ"
Beştepe'de ise Mehmet Uçum ve belki Ayhan Oğan gibi isimler destek veriyorlardı. Ve bir yerde buluşulmuş, o belli.
Devlet Bahçeli o ki Apo'yu Meclise, DEM Parti'ye getiremiyoruz. Meclise ve DEM Parti'Ye getiremiyoruz. Bari DEM Parti Apo'ya gitsin noktasına gelmiş görünüyor.
Erdoğan ve AK Parti buna da büyük ihtimalle kapıyı aralamış görünüyor. Çünkü reddetmesi için de bir zemin yok.
Bundan 10 gün önce, iki hafta önce Ömer Öcalan gitmiş. Şimdi eş başkanları reddetmesi için esaslı bir neden de görünmüyor.
"ERKEN SEÇİMİ KONUŞMAYA BAŞLARIZ"
Ama Erdoğan bence bunu da istemiyor. Zaten o yüzden konuşmasında ümitli değiliz diyor. Bunu da istemiyor ama şimdi bunu da reddettiğin takdirde, hayır oraya da gitmesinler dediğin takdirde Devlet Bahçeli'yi boşa düşürürsün.
Ve Devlet Bahçeli'nin eli çok fazla havada kalmaz. Devlet Bahçeli'yi boşa düşürdüğünden onun da yapacakları var.
Onun da AK Parti'nin "ah keşke olmasaydı" diyebileceği hamleleri var. Bu bakımdan ben yani üç beş gün içerisinde bir izin çıkabileceğini, belki daha kısa bir zaman içinde izin çıkabileceğini düşünüyorum.
Adalet Bakanı yumuşak cevap verdi. Erdoğan görüşülüyor dedi. Ama ufak da olsa bir ihtimal. Peki reddedilebilir mi? Düşük. Ama reddedilirse biz erken seçimi hafiften konuşmaya başlarız.
Kaynak: Halk TV
Editör