Belediyeler Nede Ekolojik İlkelere Göre Yönet

İbrahim ORTAŞ

29-03-2024 09:27

Yerel yönetimler merkezi idareden çok kentlerin doğal kaynaklarını koruma, çevresel faktörlere uyumlu planlama ve toplumun refahının sağlanmasından sorumludurlar. Bu bağlamda merkezi idareden daha  avantajlara ve esnek hizmet sunma özelliklerine sahiptir. Yerel yönetim yasaları evrensel ölçekte olup yerele göre uygulama alanları vardır. Bu çerçevede, yerel yönetimler çevre politikaları ve uygulamalarıyla toplumun genel refahını ve doğal çevrenin korunmasını, evrensel ölçekte sağlamak adına, stratejik bir rol oynamaktadırlar. Yerel yönetimlerin, Birleşmiş Milletlerin (BM) sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda çalışması ve toplumu demokratik süreçlere katma çabası, kentlerin yaşanabilirliğini ve çevresel sürdürülebilirliği artırabilir. Bu da BM’lerin “gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayabilme yeteneğine zarar vermeden kalkınmayı sağlama anlamına gelmektedir. Çevresel, ekonomik ve sosyal alanlarda dengeyi sağlayarak bugünü ve geleceği güvence altına almak şeklinde de tanımlanabilir” dediği 17 hedefin 11 doğrudan, 2’sı dolaylı toplam13 hedef  ekosistemin unsurları olan tarım-orman, toprak, su, hava, çevre, iklim, temiz enerji ve sağlıklı yaşam habitatı ile doğrudan ilişkilidir. Bu çerçevede, yerel yönetimlerin ekolojik prensiplere uygun planlamalarla kentlerin yaşanabilirliğini ve toplumun temel ihtiyaçlarını karşılamaları önemlidir. Bu bağlamda yerel yönetimlerin görevi, şehirlerin ekolojiyle ilişkisi ekseninde, sürdürülebilir bir geleceğin inşası için kentin planlanması ve çevrenin korunması ve toplumun yaşam kalitesinin arttırılmasından değişik toplum katmanları ve demokratik kitle örgütleri ve kent paydaşları ile birlikte aralıklarla toplantı, bilgilendirme, anket ve referandumlardan çıkacak görüşler ile birlikte yönetimi kritik öneme sahiptir.
Neden Yerel Yöneticiler Ekoloji Bilgisine Sahip Olmalı?
Yerel yönetimlerin çevrenin yaşanılabilir duruma getirilmesi gibi çok yönlü faaliyet alanlarının başında sağlıklı yaşam alanlarında hava kalitesi, su kalitesi için su kaynaklarının güvence altına alınması, gıdaya erişim ve güvenliğinin sağlanması gelmektedir. Yaşanabilir bir kent ortamı içinde başta toplum sağlığını iyileştirmesi, çevrenin ve peyzajın düzenlenmesi, kentin doğası, peyzajı ve insanının kültürel birikimini bilmeyi de gerektirir. Bir uçtan diğerine 200 km’lik geniş bir alana üst üste sığdırılmış milyonlarca yapı, 20 milyon nüfusun yaşam kalitesi ekoloji dikkate alınmadan nasıl sağlanacak? Başta İstanbul, İzmir, Ankara ve diğer kentlerin nüfus yoğunluğunun yerleşim yeri üzerinde yarattığı arsa-rant, ulaşım sorunu, su-hava, gürültü ve diğer çevresel kirlilikler, deprem riskine dayanıklı yapıların jeolojik materyale uygun hazırlanması gibi makro sorunların çözümü ekolojinin yapısına uygun planlanmayı ve çözüm yolları aranmasını gerektiriyor.
Yerel yönetimlerde kentin varlığından kaynaklanan katı ve sıvı çöplerinin yerinde ayıklanması ve depolanması, gürültü kontrolü, toplum sağlığının sağlanması önemli. Kent yönetiminin gelişim alanları ve yeni yerleşim yerlerinin planlanması için arazi kullanım politikaları (park, yeşil alan, yaya ve bisiklet yolları, dinlenme tesisleri, meydanlar, sosyal buluşma mekânları vb.) üretmesi gerekir. Kentin kimliği, tarihi ve sosyal dokuya ilişkin imar güvenliği, yerel ulaşım ve deprem ve afetlere karşı dayanıklılığının planlanması öncelikli hizmet alanlarının başında gelmektedir. Kentin yaşam koşullarını çeşitlendirmek ve toplumun refahı için ekolojiye uygun kent planları içinde spor/kültür/sanat aktiviteleri, yaşlanan dinamik kent kültürü de önemli hizmet alanları sunmaktadır. Kenti bulunduğu bölgenin yağış, güneşlenme gün sayısı, hâkim rüzgâr yönü, jeolojik yapısı, su kaynakları, bitki ve hayvanlarıyla (flora-fauna) doğal yaşamı bilinmeden sağlıklı bir kent planlanması nasıl yapılabilir. Kentlerin kimliğine ve ekosistem bütünlüğüne uygun olmayan yükse yapılı kutu tipli binalar, oteller ve estetik özelliği olmayan yapılarla birçok kentin yaşanamaz hale dönüştüğü ve yönetilemediği görülüyor. Kentin coğrafi konumu, ekolojik yapısı ve insanının psikolojik, sosyal ve kültürel dokusuna uygun meydanlar, tiyatro, opera, müze, hayvanat ve botanik bahçeleri, park ve benzeri yapılar ile toplum bir taraftan eğitilmeli, diğer tarafta eğlenerek dinlendirilecek yapılar kazandırma hedeflenmeli.
Bugün giderek daha yaşanamaz hale gelen kentlerin bir çok sorunu, ekoloji, doğa ve insan refahından çok, amaca uygun olmayan kalkınma-büyüme uğruna tahrip edilen doğal alanlar, rant ve bunlara bağlı küçük çıkar ilişkileri bileşkelerinden kaynaklanmaktadır. BM’lerin kalkınma hedefleri çerçevesinde sağlıklı bir kalkınma, toplum sağlığını ve refahını kapsayan sürdürülebilir bir yaşam kalitesinin sağlanması, ancak ekoloji ve ekosistem bütünlüğü içinde ekosistemin kapasitesine uygun planlama ve uygulamayı zorunlu kılmaktadır. Aynı zamanda yerel yöneticilerin kent kimliğine uygun olarak tarih, coğrafya ve peyzaj bilgilerine sahip olmaları önemlidir. İnsanların kültürel gelişiminin önünü açacak, doğal ve kültürel farklılıkları önemseyen, insanın yaratıcılığını teşvik edecek bilgi ve görgüye sahip olmaları da  ayrıca değerli.
Yerel yöneticilerin demokrasi ve ekoloji bilinçleri ile uyumlu bir ekolojik yaşam kurma yetkinliğinde olmaları sağlıklı bir gelecek için gerekli ve övülecek bir özelliktir. Ağırlıklı olarak yerel yönetimlerin uhdesinde olan sorunlar ve çözüm önerileri doğrudan ve ağırlıklı olarak ekosistem bilgisi ve bilincini ilgilendirdiği için yerel yöneticilerin ekosistem okur-yazarı olmaları ve bünyelerinde ekosistem yeterliliği olan uzmanlardan destek almaları, ranttan ve çıkar gruplarından yana değil, doğrudan ekosistemden ve insandan yana tutum sahibi olmaları ve tavır almaları bekleniyor.
Yazının geniş hali Tebeşir Dergisinin “Demokrasi Yerelden Yükselir” temalı özel eki için talep üzerine hazırlandı. Tebeşir Mart-Mayıs 2024, sayı 32’de yayınlandı

DİĞER YAZILARI Ülkemizin Üzerine Bocalanan Çöl Tozları Yararlı mı, Zararlı mı? 01-01-1970 03:00 Egemenliği Çocuklara Emanet Etmenin Anlamı Toplum Tarafından Yeterince Anlaşıldı mı? 01-01-1970 03:00 Üniversite Sıralaması Yapan Kuruluşlara Artan Tepkiler Neyin Eleştirisi? 01-01-1970 03:00 Yaşamını Gönül Gözü ile Sazının Tellerine Döktüğü Özlü Sözlerle Anlatan Âşık Veysel’in Ardından 01-01-1970 03:00 İsrail ve Filistin Çatışmasının Öğrenciler Tarafından Eleştirilmesi ABD Üniversitelerinde Özerkliğe Müdahaleyi Getirdi. Rektörler İstifa Etmek Zorunda Kaldı 01-01-1970 03:00 Yapay Zekâ Fırsat mı Tehdit mi? Yararlı mı Zararlı mı? 01-01-1970 03:00 Depremin Yarattığı Acı Halen Taze. Yaşamsal Sorular Devam Ediyor. Geleceğe Yönelik Ders Çıkarılmamış Gözüküyor! 01-01-1970 03:00 İnsan İnsanın Kurdu mu? Yalnız bu Kurt Kendi Türünü Tüketen Bir Kurt! 01-01-1970 03:00 Tarım Eğitimi Niteliğinin Geliştirilmesi İçin Paradigma Değişimine İhtiyaç Duyulmaktadır 01-01-1970 03:00 TARIM EĞİTİMİN ÇIKMAZI, EĞİTİM KALİTESİNİN SAĞLANAMAMSI 01-01-1970 03:00 Glasgow ve Dubai’de Yapılan İklim Değişimleri Toplantılarında Fosil Yakıt Kullanımı Sınırlandırılması Konusunda Somut Gelişme Var mı? Yine Beklenti, Yine Hüsran! 01-01-1970 03:00 Benim Kuşağım Ülkesi İçin Çalışmak Üzere Yetiştirildi 01-01-1970 03:00 Öğretmenler Gününü Mesleğin Saygınlığına Uygun Olarak Kutlanmalı. Bilgi ve Bilime Saygı Ancak Saygın Öğretici ile Sağlanır 01-01-1970 03:00 Üniversite İlkeleri İle Bağdaşmayan “Uydurma Makale Üretimi” ve Akademinin Geldiği Yer 01-01-1970 03:00 10 Kasım’da Atatürk’ü Yaptıkları ve Aydınlanmacı Değerini Anlayarak Anmak 01-01-1970 03:00 YÖK’ün Kuruluş Yıldönümünde Özerk Üniversite Talebini Ülkenin Geleceği Adına Yenileyelim 01-01-1970 03:00 Çukurova Üniversitesinin 2023-2024 Eğitim-Öğretim Yılı Açılış Dersinde Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’in Verdiği Mesajlar 01-01-1970 03:00 CUMHURİYETİN İKİNCİ YÜZYILA GİRERKEN, İLK YÜZYILDA ÜNİVERSİTE VE BİLİMSEL GELİŞİMELER 01-01-1970 03:00 Doğamızı Doğru Yönetebildik mi? 01-01-1970 03:00 Bugünkü Gençliği Yaşadığı Sorunları 1980’li Yılların Mirasından mı Kaynaklanıyor? 01-01-1970 03:00