Rize’de İki Delikanlı Aynı Anda İntihar Etti

Mahiye MÖRGÜL

09-05-2023 08:42

 

Geçtiğimiz hafta Rize Sahil Camisinin avlusunda iki delikanlının cenazesi vardı. Aileleri hiç tanışmıyordu, orada tanıştılar. İkisinin arkadaş olduklarını orada öğrendiler. İkisi de aynı yöntemle intihar etmişti.

Telefonlarını polis almıştı, son telefon görüşmesini birbiriyle yaptıklarını aileleri polisten öğrendiler. Birlikte uçmaya(!) karar vermişler. Helyum gazıyla, başlarına poşet geçirerek…

Çifte intihar haberi yerel basında almadı. Gençlerden birinin yengesi bir arkadaşımın tanıdığıydı, bana o anlattı. Adı Mert Kulaksız, 22 yaşında, askerliğini yapmış, bir markette çalışıyormuş, o gün bir telefon gelmiş ve eve gitmem gerek diyerek fırlamış. Diğerinin adını bilmiyorum. O da aynı yaşlarda. İki evde de kimse yokken telefonlaşarak çifte intiharı gerçekleştirmişler. Satanist intiharı ama gençler satanist değil, intihar modası yaratıldı, birlikte uçmak diyorlar.

Öğrendiğim anda yerel basından tanıdıklarımı aradım. Hiçbirine böyle bir haber ulaşmamıştı, ben yazarsan yayınlayacaklarını söylediler.

Haber muhabiri değildim, ancak köşe yazımda intiharların nereye vardığını anlatmak için bu çifte intiharı konu alabilirdim. Fakat seçim öncesindeyiz. Böyle bir konu köşe yazısı için uygun düşmezdi.

Önceki yıllarda ders kitaplarında yer alan, çocuklarda kendini boşluğa bakmayı tetikleyecek pek çok şey yazdım. Çocukların ruh dünyaları boşluğa düşmeye ve uçmaya odaklanıyor, bu kitaplarla eğitim olmaz diye çok yazdım.

Çifte intihar. İki delikanlı birlikte ölmeye karar vermişler. Hani eskiden bu yaşta birlikte düğün yapmaya, aynı evden iki kızkardeş almaya karar verilirdi ya, o tarih kapandı. Ölümlerden ölüm beğenelim diyorlar şimdi. Bakan olduğu zaman, şiddet sarmalı kendini üretmeye başladı artık demişti Ziya Selçuk, neyi kastetmişti soran olmadı.

Bu kuşak kayıp kuşak, intiharları, birbirini öldürmeleri…

2004’de başlatılan sömürge müfredatıyla lise bitirmiş kuşaktandırlar. Bu gençler akıllarını intihar etmeye veriyorsa boşluğa düştüler demektir.

Bu bir toplumsal sorun değil midir?

Neden Aile Bakanlığı veya Adalet Bakanlığı böyle genç intiharlar için bir çözüm üretmiyor? Onlar genç intiharlara gözlerini kapatmış, bakmıyorlar.

İntihar edenlerden Mert Kulaksız’ın 10 yaşındaki kardeşinin de başına gelen bir şey gelmiş. İnternet üzerinden tuzağa çekilmek üzereymiş, sıyırmış. Ağabeyinin ölümünden sonra ailesine anlatmış.

Bir süre önce, internetten tanıştığı birisi ona komutlar göndermeye başlamış. Bir gün diyormuş ki, ocağın doğalgazını aç, kapat, yine aç kapat,  diğer bir gün evdekileri kızdıracak şeyler söyle, dediklerinin tersini yap, kızdır onları, bir başka gün balkona çık aşağı atlarken selfi çek gönder… Çocuk bunları ağabeyi intihar edince anlatıyor.

4.sınıfa giden erkek çocuklarda baş gösteren bir sorunu da yazmalıyım. Geceleri kabus görmeler var ve o kabusu görmemek için yatağa girdiğinde titreme gelen bir oğlumuz var.

10 yaş grubunda psikologa giden erkek çocuk sayısı gün geçtikçe artıyor, MEB’in hiç mi dikkatini çekmez? Ya da muhtemeldir MEB eliyle bu hale geldikleri için bu sonuçları SPAN heyetine rapor ediyorlardır.

Artık çuvaldızı kendimize batırmanın zamanıdır. Biz bu çocukları hayata değil ölüme hazırlıyoruz, kendimizi hiç sorgulamayacak mıyız?

Bu ilin valisi var, emniyet müdürü var, adliyesi var, eğitim işlerine bakan, din işlerine bakan, aile işlerine bakan, adında “sosyal” olan daireler var. Bu dairelerin psikologları, psikanalistleri, psikiyatrisleri, sosyologları var. Var ama gencecik oğullarımız intihar ediyor ve herkes kanıksamış bu intiharları.  

Eğitimde SOSYAL DEVLET ÇOKTAN BİTMİŞTİR. Onun için Veryansın tv’de bu hafta yaptığım canlı yayın programın adına “Eğitim MEB Eliyle Bitirildi” dedim. Önümüzdeki çarşamba akşamı yapacak olduğumuz programda çocuklara yönelik şiddetin eğitim ayağını konuşmaya devam edeceğiz.

Görüyorum ki, hiçbir partinin çocukları mevcut psikolojik terörden kurtarmak diye bir hedefi yok. Çocuklarımız Azrail ile baş başa kalmıştır.

İşte bu yüzden, çocukların akıl sağlığına ve can güvenliğine öncelik vermeyen bu partilerin hiç birine oy vermeyeceğim, oy pusulasına üç tane iptal mührü basacağım.

DİĞER YAZILARI Yıllık Oyun Okulu Sistemine Geçiriliyoruz 01-01-1970 03:00 Niğde İl Kültür Müdürlüğüne Mektubum. M.MORGÜL 01-01-1970 03:00 Güncelledikleri Müfredatın Derslerini Görün Ana dersler bile seçmeli olacak! 01-01-1970 03:00 Dünya Sanatçısı Çellist Gökçe Bahar Oytun 01-01-1970 03:00 Adana’da Bebekli Kilise, Kilise mi, Yoksa Tuana Kütüphanesi miydi? 01-01-1970 03:00 Türkçe Müfredatı Değişti, Fark Ettiniz mi? 01-01-1970 03:00 Arjantin Bir Deliye Nasıl Mecbur Edildi  01-01-1970 03:00 Filistin kraliçemiz Leyla Zeynep Sultanin işgalden kurtardığı Gazi şehir Gazze bugün yeniden işgal altındadır. 01-01-1970 03:00 29 Ekim’de İsrail Bayrağı Sallayan Hazırlayın mendilleri, 29 Ekim’de halay çekeceğiz, demişti. 01-01-1970 03:00 Doktor Armuduyla Yapılan Sirke Katığı ya da Bereket Aşı 01-01-1970 03:00 Genç Piyanistimiz Mertol Demirelli Dünya Üçüncüsü Oldu 01-01-1970 03:00 Maraş Fuarında Kinetik Toprak Ana Heykelinin Mesajı 01-01-1970 03:00 Dereler Yukarı Akarsa Ne Yaparsınız? 01-01-1970 03:00 Dereler Yukarı Akarsa Ne Yaparsınız? 01-01-1970 03:00 Ya Rize Sahil Mahallelerinin Zemini? 01-01-1970 03:00 Sanatçı Haluk Levent Deprem Alerjisi Oldu M.MORGÜL 01-01-1970 03:00 Rize’den Geleneksel Şifa Bilgilerine Devam 01-01-1970 03:00 İbni Sina’dan Bebek İsteyenlere Öneriler (14) 01-01-1970 03:00 Soğanın ve Suyunun Şifası (13) 01-01-1970 03:00 Anaç Turunç Suyunun Şifasıyla Devam 01-01-1970 03:00 Yakup Özkan’dan Doktor Yusuf’un Şifa Bilgileri (11) 01-01-1970 03:00 Rize'den Geleneksel Şifa Bilgilerine Hatice Gezmiş ile devam (10) 01-01-1970 03:00 Dünya Turunçgil Kongresi Ülkemizde İlk Defa Gerçekleştirildi 01-01-1970 03:00 Kestane balıyla yapılan ilaçlar: 01-01-1970 03:00 Rize’den Geleneksel Şifa Bilgilerine SİRKE ile evam 01-01-1970 03:00 Kırım Bahçesaray Gozleva (Oğuzoğlu) Parasında Oğuz Kağan Var 01-01-1970 03:00 Bir Komşu Bahçeye Daha Kepçe Girdi 01-01-1970 03:00 Ben 68’li Bir Türk Devrim Muhafızıyım Desem… 01-01-1970 03:00