Kardeşlik ve Dayanışma
Çok bilinen bir hikayedir.
Çok sık duyduğunuz, okuduğunuz bir “kıssadan hissedir”
Bir de ben anlatayım.
“Kuvvetli bir fırtına sonrası yaşlı bilge sahilde yürüyüşe çıkar.
Hemen, az uzağında genç bir adam hızlı ve telaşlı bir faaliyet içerisindedir.
Yaşlı bilge delikanlıya yaklaşır.
Nedir bu telaş, ne yapıyorsun? Diye sorar.
Delikanlı “Deniz yıldızları” der. Kumsala vurmuşlar. Onları tekrar okyanusa kavuşturmaya çalışıyorum. Ölmeden.
Yaşlı bilge tebessümü ile “Genç adam bu fırtınada binlercesi karaya vurdu. Senin bu çaban ne fark edecek ki?”
Genç o esnada elindeki deniz yıldızını olabildiğince uzağa suyun derinliklerine fırlatır.
“Bak artık onun için fark etti” der.
...
Bu hissenin değişik anlatıları var.
Önemli değil. Hisse müşterektir.
Hisse:
Elbette herkesi, her zaman kurtaramayız.
Ama bu konuda gösterdiğimiz çaba “tek bir deniz yıldızını kurtarma misali bir hayata dokunur.”
Bu yüzden vaz geçmemeliyiz.
Her birimizin mesleği, ihtisası, düşüncesi hep bu doğrultuda şekillenmeli.
İnsan sağlığı, insan eğitimi, insan yüksek ahlakı, insan onuru, insan hak ve hürriyetleri için attığımız her adım en azından bir deniz yıldızının hayatını kurtarmak için sarf edilen çaba kadar muhteşemdir.
Elbette hepimiz sabredeceğiz sahilimiz karaya vuran binlerce deniz yıldızı ile kaplı.
Elimizin değdiğini kuruyup, ölmeden tekrar su ile buluşturacağız
YARALARIMIZI BİRLİKTE SARACAĞIZ