Ömer Faruk Gergerlioğlu, 'Kanun Hükmü' Belgeseli için TBMM'ye çağrı yaptı: "Sansüre karşı hep birlikte durmalıyız"
Gergerlioğlu, "Bizler, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri olarak, ifade özgürlüğünü ve sanatın özgürlüğünü korumakla yükümlüyüz. Sanatın ve sanatçının özgürce ifade edebilme hakkını savunmak, demokratik bir toplumun en temel görevlerinden biridir. Bu nedenle, sansürle mücadelede ve sanatın özgürce ifade edilmesinin önündeki engellerin kaldırılmasında sizlerin desteğini bekliyorum" ifadelerini kullandı.
Gergerlioğlu, sansürle mücadelede milletvekillerinin desteğini beklediğini belirterek, ifade özgürlüğü ve sanatsal faaliyetlerin serbestçe gerçekleştirilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Mailde yer alan ifadeler şöyle: Değerli Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeleri, Ben, Ömer Faruk Gergerlioğlu, ifade özgürlüğünün, sanatın ve sanatçının toplumda önemli bir yeri olduğuna inanan bir milletvekili olarak, sizlere önemli bir konuyu gündeme getirerek 'Kanun Hükmü Belgeseli' gösteriminin engellenmesine karşı başlattığımız imza kampanyasına destek olmanızı rica ediyorum.
Yönetmen Nejla Demirci tarafından hayata geçirilen 'Kanun Hükmü' belgeseli, ilk olarak 2023 yılında Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde gösterilmesi planlanmış ancak sansür nedeniyle festivalin iptaline kadar uzanan bir süreç yaşanmıştır. Bu yıl, 1-11 Mayıs tarihleri arasında Ankara ve İstanbul'da düzenlenen 19. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali kapsamında gösterime girmesi beklenen belgesel, Çankaya, Beyoğlu ve Kadıköy kaymakamlıklarının gönderdiği tebligatlarla yine engellenmiştir.
Bu engellemeler, belgeselin gösterimlerinin yanı sıra düzenlenecek olan söyleşileri ve 'Festivallerde Sansür' başlıklı paneli de kapsamaktadır. Bu durum, bir sanat eserinin önüne geçmekle kalmayıp, ifade özgürlüğümüze de ciddi bir müdahaledir.
Sanat, toplumsal eleştiri ve farkındalık için vazgeçilmez bir araçtır. Sansür, bir belgeselin gösterimini engellemekle kalmaz; toplumumuzun gelişimi ve düşünce özgürlüğü üzerine de olumsuz etkiler yaratır. Bu tür uygulamalar, demokrasimizin temellerine zarar vermektedir.
Bizler, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri olarak, ifade özgürlüğünü ve sanatın özgürlüğünü korumakla yükümlüyüz. Sanatın ve sanatçının özgürce ifade edebilme hakkını savunmak, demokratik bir toplumun en temel görevlerinden biridir. Bu nedenle, sansürle mücadelede ve sanatın özgürce ifade edilmesinin önündeki engellerin kaldırılmasında sizlerin desteğini bekliyorum.
Sansüre karşı hep birlikte durmalı, ifade özgürlüğünü ve sanatsal faaliyetlerin serbestçe gerçekleştirilmesini garanti altına alacak yasal düzenlemeleri gözden geçirmeliyiz. Bu konuda atacağımız adımlar, demokrasimizin güçlenmesine katkıda bulunacak ve toplumumuzun her kesimine özgürce düşüncelerini ifade etme imkanı tanıyacaktır.
Hepinizden bu konuda gerekli hassasiyeti göstermenizi ve bu imza kampanyasına destek vermenizi rica ediyorum. 13 Mayıs saat 17.00'ye kadar bu maile 'Evet, destek oluyorum' veya 'Hayır, destek olmuyorum' şeklinde cevap vermenizi bekliyorum. Saat 17.00'ye kadar cevap vermeyen vekillerimiz 'Hayır, destek olmuyorum' olarak kaydedilecektir."
