“Bir güneş doğdu, 29 Ekim 1923'te Anadolu’da, adı CUMHURİYET” vurgusuyla başlayan, CHP’nin 1980 Gençlik Kolları adına Hamdi Fidan imzalı çağrıda, “Barışın, uygarlığın, çağdaşlığın ve de özgürlüğün tohumu atıldı bu topraklara. Fidana, ağaca, çınara dönüştü yüz yılda CUMHURİYET” İfadelerine yer verildi.
Cumhuriyet’in doğuşunu müjdeleyen aşama ve gelişmelere de yer verilen açıklamada şunlar kaydedildi: “Mustafa Kemal Paşa’nın emperyalistlere karşı kazandığı Çanakkale Zaferidir, İstanbul’un işgaline başkaldırıdır. 19 Mayıs’ta Samsun’a atılan ilk adımdır, Amasya Genelgesi, Erzurum Kongresi’dir, Sivas Kongresi’dir. Kurucu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin emperyalizme meydan okuduğu İnönü Savaşlarıdır; savaş tarihine altın harflerle yazılmış Sakarya Meydan Muharebesidir, ölüm fermanının yazıldığı Sevr Antlaşması ile yok oluşun engellenişidir. Kurtuluşun ilk fişeğinin atıldığı Kocatepe’dir, 9 Eylül’dür...
Bitti denen Türk Milleti’nin yeniden dirilişidir, Lozan Antlaşması ile çizilen Misakı Milli sınırlarıdır.
Emperyalistler ve onların işbirlikçilerine karşı, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın, ‘’Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz’’ diye haykırışıdır. Tam Bağımsız Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 29 Ekim 1923’te adı konan, Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’dir! Dünyadaki ilk Halk Devrimi’dir, Hatay’dır, Kıbrıs’tır, Ege’dir, "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" ilkesiyle 2. Dünya Savaşı’ndaki tarafsızlığın adıdır. Ve de tüm dünya mazlum halklarına örnek olan Türkiye Cumhuriyeti: Ümmetten millete geçişin, eşit yurttaşlığın sembolüdür, uygarlıktır, özgürlüktür, çağdaşlıktır, demokrasidir, laikliktir, akıldır, bilimdir, halkın egemenliğidir, dayanışmadır, özgürce düşünüp, inançları özgürce yaşayabilmenin adıdır. Gerçekleştirilmek istenen Kültür Devrimi’nin, Türk Kadınının var oluşunun, Türk Dili’nin yeniden dirilişinin, Türk Tarihi'nin ve geleceğinin adıdır... Afife Jale’dir, Âşık Veysel’dir, Dünya Voleybol Şampiyonu olan Kadın Milli Takım kızlarının adıdır. ‘Ulusallaşmış bir endüstri’ toplumuna dönüştürülmek istenen Anadolu’nun Şeker Fabrikalarıdır, Sümerbank’larıdır, Tayyare Fabrikalarıdır, Demir Yollarının devletleştirmesidir... ‘’Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir’’ yolundaki Cahit Arf’lerin, Oktay Sinanoğlu’larının, Aziz Sancar’ların adıdır CUMHURİYET. Toplumsal ve ekonomik devrimle, kapitülasyonların kaldırılmasıdır, Duyunu Umumiye ’nin Merkez Bankası’na dönüştürülmesinin adıdır. İş Bankası’dır, çiftçiyi kalkındırmak için kurulan Ziraat Bankası’dır. Köylünün sabandan pulluğa geçiş öyküsüdür, işçinin sendikal hakkıdır. Eğitimde Anadolu Aydınlanmasının öncülüğünü yapan Köy Enstitüleri’dir, İsmail Hakkı Tonguç’lardır, Halk Evleridir, Üniversitelerdir, kendi kendine yeten ve gençliğe emanet edilen, 100. Yılını kutlayan ülkenin adıdır, CUMHURİYET. İşte o nedenledir ki Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, uygar bir ülke yaratabilmek adına, Çağdaş siyasal bir örgütlenmeye dayalı Cumhuriyet rejimini, Laiklik ve Halkçılık esasına göre yapılandırarak Türk Halkına, bu Devrimleri koruma, sürekli ilerleme ve gelişmesini sağlama görevini vermiştir!” dedi
Admin
