Kayacık Tesislerinde yaşananlar…
Biz nasıl hoşgörü şehriyiz ?
Özünde bizim şehrimiz, yani Konya’mız sevgi şehri olmasıyla, hoşgörü şehri olmasıyla “gez dünyayı, gör Konya’yı” söylemiyle “huzur” kelimesinin tam karşılığıdır
Konya’nın bu anlamda dünyaya açılan iki penceresi vardır, birisi Hazreti Mevlana, diğeri de Konyaspor…
Hal böyleyken, bazı “çirkin!”ler çıkıyor, hem Konya’nın, hem de Konyaspor’un ismini (lekeliyor)lar!
Geçen Hafta Cuma günü Konyaspor’un Kayacık Tesislerinde tatsız tatsız olduğu kadar da ne Konya’ya, ne de Konyaspor’a hiç yakışmayan trajikomik bir olay yaşandı…
Branşı ne olursa olsun, spor saygı demektir, spor centilmenlik demektir, spor kurallara uymak demektir ve en önemlisi de spor kardeşlik demektir…
Elbette spor rekabet demektir
Yukarıda da ifade ettiğim gibi, branş ister boks olsun, ister futbol olsun, öncelikle rakibe önce saygı duyacaksın…
Sporun özelliği budur…
Spor dışı istenmeyen hareketlerle rakibi incitirsen, rakibi kırarsan, rakibi aşağılarsan, bunun bedelini de bir şekilde ödersin…
Spor, rakibe fiziksel ve psikolojik açıdan zarar vermeme ve rakibi aşağılamama sanatıdır.x
Konyaspor, ligde dördüncü maçını Cumartesi günü Çaykur Rizespor’la oynadı ve 2-1 kaybetti…
Futbol üç sonuçlu bir oyundur…
Eyvallah…
Olabilir…
Peki ne olmaz?
Rakibe bel altı vurmak olmaz…
Rakibi daha da hırslandıracak işlere kalkışmak olmaz…
Rakibi aşağılayıp rencide etmek olmaz…
Çaykur Rizespor takımı, Cuma günü Konyaspor’un Kayacık tesislerinde ter idmanına geliyor…
Buraya kadar her şey normal…
Ter idmanı bitiyor, daha önce Konyaspor’da da görev yapan Çaykur Rizespor teknik direktörü İlhan Palut’un ekibinden bazı yardımcı antrenörler tesislere ihtiyaç gidermeye ve daha önce kendilerine emeği geçen personele selam vermeye gidiyorlar…
Ama, Konyaspor’un kaldığı tesisler kapı-duvar…
Bütün kapılar arkadan ya da önden kilitlenmiş ve kapalı…
Tesislere girmek, tuvalet ihtiyacını gidermek ne mümkün!
Kayacık tesislerinin amiri, müdürü, kraldan çok kralcısı Çaykur Rizespor’un teknik adamlarına “yasak” getiriyor!!
Olacak şey mi?
Sonra ne mi oluyor…
Rakip takımın hacısını da hocasını da, topçusunu da, popçusunu da hırslandırıyorsunuz…
Adamlar bu yaşananlardan dolayı hırs yaparak çıkıyorlar maça…
Anlayacağınız “sorumsuz!” birisi çıkıyor, Rizelileri daha da ateşleyip, hırslandırıyor…
Peki bu sorumsuza “kapıları kapatın, Rizelileri içeri almayın” diye kim emir veriyor?
Başkan mı, yöneticiler mi yoksa Ali Çamdalı mı?
Başkan Fatih Özgökçen’i severiz sevmeyiz, o ayrı bir konu…
Ama, Fatih Özgökçen’in böyle bir talimat verdiğine “zerre” kadar inanmam, kimse de beni inandıramaz…
Çünkü, Rizelilerin antrenman talebini onaylayan başkanın bizatihi kendisi…
Kötü düşünse, “yok kardeşim, benim Rizespor’a da İlhan Palut’a da verecek saham yok” diyebilir ve kapıları tamamen kapatırdı…
“Ali Çamdalı” derseniz mümkün değil…
Futbolun içerisinden gelen birisinin asla ve kata yapacağı bir densizlik değildir…
Ki, Ali Çamdalı 2018-2019 sezonunda Çaykur Rizespor’a hizmet etmiş birisi ve bildiğim kadarıyla da Rize’den el sıkışarak ayrıldı…
Geriye kim kalıyor?
Yöneticiler…
Fatih Özgökçen’den habersiz Rizespor’a veya İlhan Palut’a göz bile kırpamazlar!
İyi de bu densizliği yapan kim?
Bunun sorumlusu kimse, hesap sorulsun...
Ligin ikinci yarısında Konyaspor, Rize deplasmanına gidecek mi?
Gidecek…
Rizeliler, Kayacık Tesislerinde kendilerini rencide eden bu “ahlaksız”, bu “dengesiz”, bu Konya’ya ve Konyaspor’a asla ve kata yakışmayan davranışı unutacaklar mı?
Sanmıyorum…
Yakışmamış…
Olmamış…
Özellikle de tarihinde “Fair-Play” ödülleri ile ismini dünyaya duyurmuş Konyaspor’a hiç, ama hiç yakışmamış…
Ve…
Avrupa Spor Başkentleri ve Şehirleri Federasyonu (ACES Europe) tarafından 2022 Yılı Ödülleri Töreni'nde “2023 Dünya Spor Başkenti” ilan edilen Konya’ya yapılan bu ihaneti görmezden gelmek, bir nevi suça ortak olmaktır.
Yorum sizlerin…
Admin
