Betturkey Giriş Betturkey Giriş Betturkey Giriş Betturkey Otobet Giriş Otobet Giriş deneme bonusu veren siteler meritbet deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking idealacesports.com kingroyal Deneme Bonusu Veren Siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri 2024 casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri deneme bonusu veren siteler casino siteleri 2023 instagram takipçi satın al slot siteleri bonus veren siteler yeni casino siteleri yeni casino siteleri deneme bonusu veren siteler kazandıran bahis siteleri 30tl bonus veren siteler casinositeleri.best hoş geldin bonusu veren siteler bonus veren siteler rokubet giriş casino siteleri parmabet grandpashabet slot oyun siteleri canlı casino siteleri casino siteleri deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri deneme bonusu veren siteler vbet deneme bonusu deneme bonusu veren siteler takip.org Tarafbet Onwin deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu deneme bonusu veren siteler slot siteleri deneme bonusu veren siteler 30 tl bonus veren siteler/ deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler
Habere Tanık Rize Haberleri, Sondakika Rize haberleri,
HV
10 ŞUBAT Pazartesi 09:02

5-Ekmeğin Tadı

Selen KARAGÖZ
Selen KARAGÖZ
Giriş Tarihi : 16-01-2025 12:53

Bir ekmeği bölüşmenin tadı nasıldır bilirsiniz. Doyuyor insan ! Gözü doyuyor, gönlü doyuyor!

Ayşe hanımın kış günü üşenmeyip kaldığım  lojmanın kapısına kadar getirdiği, dumanı üstünde tüten bir tas çorbayı, içine doğradığım mis kokulu köy ekmeği ile birlikte afiyetle yedim. Muhtar ne şanslı adam, diye geçirdim içimden, böylesine eli lezzetli ve iyi yürekli bir hanımı var. Ayşe hanımın elinin lezzetini yayla çorbasının mükemmel kıvamından, yüreğindeki iyiliği ise ekmeğini paylaşırken yüzüne yayılan mutluluktan yakalamıştım. Yalnız  yemekten oldum olası hoşlanmasam da Ayşe hanımın çorba ikramı pek hoşuma gitmişti doğrusu. Tokluk hissinin vermiş olduğu tatlı mutluluk ve yüzümdeki tebessümle birlikte lojmanın küçük, ahşap penceresinin önüne geçtim. Tüm köye hakim olan kar sessizliğini dinliyordum ki kısa bir  süre sonra sessizliğin yerini  çocukların sevinç çığlıkları almaya başladı. Çocuklar  okulun bahçesinde toplanmış kaldıkları yerden oyunlarına devam ediyorlardı. “Kar, başlı başına bir mutluluk sebebi olmalı.” diye geçirdim içimden. Bütün çocukları aynı anda havalara zıplatan, pamuk kadar yumuşak, hayallerimiz kadar saf, çocukların yüzleri kadar masum, uçsuz bucaksız, baş döndürücü  bir mutluluk…

Yaşadığım her anı doyasıya hissediyordum. Şehirde ne zaman geçip gittiğini anlayamadığım başıboş saatler bu küçük köy okulunda unutulmaz anılara dönüşüyordu. Ocak, Şubat, Mart… Zamanın kum taneleri hızla akıp geçmişti ve  işte tam havalar ısınıyor derken tabiat yeniden bembeyaz örtüsüne bürünmüştü. Muhtarın elinde kazma, benim elimde kürek güneşli bir mart sabahı okulun merdivenlerinde biriken karları küremeye koyulmuştuk.

- Ee öğretmen kızım, böyledir bu işler, Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır, diye boşuna  söylememiş atalarımız!

- Hakikaten atalarımızın bir bildiği varmış Muhtar amca, diyerek kazma küreğe vuran güneşin parıltısıyla devam ettik merdivenleri küremeye, hızımızı da alamayarak Muhtarın evine kadar küredik bütün yolu. Biraz yorulmuştuk ama güzel iş çıkarmıştık. Yolun sonunda Ayşe hanım, taze çayı hazırlamış,  ahşap evlerinin kapılarını ardına kadar açarak bizi  evlerine buyur ediyordu. Koleti yaparken unlanan ellerini arkasında tutarak biraz mahcup ve oldukça sıcakkanlı bir şekilde:

— Hoş geldin Öğretmen kızım, sefalar getirdin.

“Hoş buldum Ayşe hanımcım.” diyerek hal hatır sorduktan sonra ev sahibinin buyur ettiği sofraya iliştim. Muhtar da  hanımının göz kaş işaretiyle birlikte sobaya birkaç kuru odun daha atarak sofradaki yerini aldı. 

Sobanın üzerinde fokur fokur kaynamakta olan güğümden çaydanlığın azalan suyunu tamamlamaya çalışan Ayşe hanımın tatlı telaşı, elinin ayağının birbirine dolaşması odun sobasının üzerinde küçük yuvarlak şekiller vererek pişirdiği koletileri bir an önce sıcak sıcak servis etmek istemesindendi. 

- Ayşe hanımcım, bırakın size yardım edeyim, bunca zahmete girmişsiniz zaten, deyip yuvarlak sini sofrasının üzerinde duran kulplu çay bardaklarını demlenen taze çayla doldurmaya başladım:

- Açık mı içersiniz, koyu mu Ayşe hanımcım?

- Normal kızım, ne açık ne kapalı . Bizim bey de öyle içer. 
 
Çaylarımız sofrada yerini alırken koletilerin içinde süzüle süzüle eriyen terayağı ile yöreye has peynir çeşidi olan mincinin buluşması ayrı ayrı yenildiğinde sıradan sayılabilecek bir kahvaltıyı nasıl da taçlandırmıştı. 
Sofranın başında iki elimde tuttuğum çay  bardağı ile öylece dalıp çok uzaklara gitmiştim. Babaannemin dizlerinin dibinde oturuyordum. Erbap kadındı babaannem. Tıpkı Ayşe hanım gibi her işini ustalıkla yapar, her  zaman işin ehline verilmesi gerektiğini söylerdi. Öylece düşüncelere dalıp gitmişken, elimdeki çay soğumuş, Muhtar ve hanımı pür dikkat kesilmiş yüzüme bakıyorlardı. Gayrı ihtiyari şu sözler döküldü dilimden:

“Ahh ah! Ekmeği ekmekçiye ver, demişler; beş para da üste ver.” 

Bir anda yirmi yaş almış bir edayla  sarfettiğim bu sözlere ve durgunlaşan halime anlam veremeyen Ayşe hanım, bana doğru eğilerek  meraklı gözlerle ikinci kez aynı şeyi soruyordu:

— Öğretmen kızım, bir koleti daha yer misin?

— ……..

Ayşe hanımın ısrarlı sesiyle beraber bu küçük ahşap evin ortasında kurulan yuvarlak sini sofrasının başına geri döndüm. Hatıralarımın sesi hâlâ kulaklarımda  Ayşe hanımın unlu ellerini avuçlarıma alarak büyük bir minnettarlıkla gülümsedim.

-Elhamdülillah Ayşe hanımcım, ellerinize  kollarınıza sağlık, her şey çok güzel olmuştu.
Devam edecek…
Kar Sıcaktı/Selen Karagöz

YORUMLAR
Selen Karagöz 3 hafta önce
Nesrin hanım, çok teşekkür ediyorum. Yeni yazım Yürek Yangını hazırdı. Yayımlamakta tereddütlüydüm fakat sizin bu samimi yorumunuzdan sonra sayfada paylaşıyorum.
Nesrin Ustundag 3 hafta önce
Kar, kış, ekmek, köy yaşamı hepsini anlatmışsın kızım. İlk yazınızdan itibaren okuyorum seni yavrum. Fazla bekletme beni
Selen Karagöz 3 hafta önce
Teşekkür ediyorum okuduğunuz için Melih bey, köy yaşamının güzelliklerini de zorluklarını da anlatmaya çalışıyorum.
Selen Karagöz 3 hafta önce
İlgi gösterdiğiniz için çok teşekkür ediyorum Aydın Bey, şiirle başlayan yazma maceram düzyazıyla devam ediyor. Edebiyatseverlerle yolumuz mutlaka kesişecektir, en yakın zamanda inşallah
Melih Uyanik 3 hafta önce
Yazını okuyunca özlediğim eski köy yaşamını hatırladım. Teşekkur ederim
Aydın Hiçyılmaz 3 hafta önce
Selen kızım edebiyatın bütün özelliklerini hemen hemen yazında yansıtmışsın. İleri de çok daha iyi olacağınıza inanıyorum, Rize' ye geline tanışmak için size gelecem
Selen Karagöz 4 hafta önce
Teşekkür ediyorum Goncagül hocam, sizler gibi meslektaşlarımdan böyle yorumlar gelmesi çok kıymetli
Selen Karagöz 4 hafta önce
Hayati bey, çok teşekkür ediyorum ama kalemin yazdıkları bunlar, ben bir şey yapmıyorum (:
Goncagül Aydın 4 hafta önce
Bende mesleğe böyle bir köy okulunda başlamıştım. Eski anılar canlandı yazıyı okuyunca.. Yazınızda Türkçeyi çok iyi kullanıyorsunuz tebrikler...
Hayati Kalın 4 hafta önce
Her yazınız daha kaliteli oluyor, seriyi devam ettirmeniz dileğiyle...