Bundan 25 yıl önce Erbakan Hocamızın tavsiyesi ile yayımlamaya muvaffak olduğumuz ilk kitabımız olan “Şu Boğaz Harbi” çalışmamızın ön sözünde aynen şu cümleyi kullanmıştık:
“Kesinlikle ifade ediyorum ki, Çanakkale savaşlarının insanı kendine çeken, adeta tiryaki yapan bir özelliği var. Bu özelliği başka bir savaş veya tarihi olayda görmeniz çok zordur.”
Şöyle geriye baktığımızda o “tiryakilikle” kayıtları da tutulmuş bulunan şu çalışmaları yapmışız:
Yıllarca süren araştırma, inceleme…
2 adet belgesel kitap: Şu Boğaz Harbi ve Hilelerle Çanakkale
3 adet şiir kitabı, Şiirlerle Çanakkale, Cinas Cinasa Şiirler, İşte Bu Bayrak
339 adet şiir
33 adet bestelenmiş şiir
135 adet televizyon belgeseli
1.863 adet konferans
298 adet makale
491 adet toplu ziyaret rehberliği
121 adet özel ziyaret
143 adet televizyon sohbet programı
63 adet radyo sohbeti
Gerçekleştirmek nasip olmuş.
Geçtiğimiz günlerde ise “Öykülerle Çanakkale” adıyla kaleme aldığımız 5 adet öykü kitabından 2 adedini yayımlamak nasip oldu. (Yenidevir Yayınları) “Öykülerle Çanakkale” serimizin amacı 10-20 yaş aralığındaki gençlerimize hem okuma alışkanlığı kazandırmak hem de birçok kahramanımızın gerçek resim ve hayat hikâyeleri ile Çanakkale Zaferimizi öğretmekti. Elhamdülillah, çıkan iki öykü kitabımızı okumuş olanlar bunu teyit ediyorlar.
Bugün 74 yaşımıza geldik, yine de Çanakkale sevdamız azalmadı, artmaya devam ediyor.
Haber veriyoruz ki “Çanakkale tarihi tiryakiliğinde” bizi aşan kardeşlerimiz yetişti. Bunlardan bir tanesi de Hamit Puhaloğlu.
Çanakkale Zaferimiz konusunda o kadar konsantre olmuş ki, anlatması çok zor.
Çanakkale’de zaferi kazanan askerlerimizden takribi 100 bin adedi, zaferi müteakip, müttefikimiz Almanya’nın isteği ve Harbiye Bakanı Enver Paşa’nın onayı ile Avrupa’nın muhtelif yerlerine, Ruslara karşı savaşmak için gönderilmişti. Bunlardan büyük bir kısmı 1916’da, bugün Ukrayna sınırları içinde kalan Galiçya’ya gönderilmişti. Galiçya’da zaferler kazanıp destanlar yazan bu askerlerimizden on binlercesi şehit olup o topraklara defnedilmişlerdi. Kardeşimiz Hamit Puhaloğlu, hem Çanakkale Zaferimizle ilgileniyor hem de Avrupa’da garip kalmış bu şehitlerimizin izini sürüp hatıralarını canlandırıyor. O kadar ki maddi ve bedeni gücünü zorlayıp, çeşitli defalar Ukrayna ziyareti ile bu şehitliklere gidiyor, çekimler yapıyor, yıkık dökük şehitliklerin onarılması, oralara götürülecek ziyaretçilerin ihtiyaçlarının giderilmesi için konaklama tesisleri, camiler, mescitler yapılması, Hıristiyan mezarları arasında kalmış şehitliklerimiz için neler yapılabileceği konularında incelemeler ve görüşmeler yapıp bunu ülkemizde anlatmaya çalışıyor. Dert ortakları arıyor.
Tarihle yaşayan adam diye bir deyim olsa, tam Hamit Puhaloğlu akla gelir. Hiç dur durak yok. Türkiye’yi karış karış dolaşıp insanlara ve yetkililere Galiçya şehitlerini anlatıyor. Gittiği yerlerde yerel basınla, TV kanalları ve radyolar ile, resmi ve sivil toplum kuruluşlarının yetkilileri ile tanışıp, programlar yapıp onları bu konuda bilgilendiriyor.
Son görüşmemizde şu bilgiyi verdi:
“Gittiğim yerlerde ve ziyaret ettiğim platformlarda daha güçlü bir etikete ihtiyacım oluyor. Bunun için İstanbul Sancaktepe ilçesinde önümüzdeki seçim için “belediye başkan” adaylığımı ilan edeceğim.”
Bu kadarını biz bile beklemiyorduk. Ama düşündük ki, Hamit Puhaloğlu bundan önceki seçimlerin birinde Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi ilçesi ve diğerinde Çanakkale’nin Evreşe beldesinde Saadet Partisi belediye başkan adaylığı yapmış bir kardeşimiz. Yani bu konularda tecrübesi var.
Dememiz odur ki, bu Çanakkale Zaferimiz ilgilenen insanları adeta kendine meftun ediyor. İçine girerseniz tarihle yaşamaya başlıyorsunuz.
İşte örnekleri ve faaliyetleri ortada.
Şehitlerimize rahmet dualarımızı, bu konularda emeği geçen ve geçmekte olanlara da başarı dileklerimizi gönderiyoruz.
MEŞGULİYET
Meşguliyet alanında yoksa Hakk,
Batıl seni meşgul eder muhakkak!
