Kim ne kadar “her şey yolunda” derse desin, ülkemizde siyasal, sosyal ve ekonomik sorunlar vardır. Bu sorunların nedenleri ne olursa olsun, çözümleri yönetim erkini elinde bulunduranların, yani iktidar sahiplerinin görevidir. Ne var ki iktidardaki siyasal güç, yirmi yıl gibi uzun bir sürede, bırakın sorun çözmeyi, yeni sorunlar üretmiş durumda. Örneğin, “komşularımızla sıfır sorun” vaadi vardı, oysa bugün sorunumuz olmayan komşumuz kalmadı! Terör örgütü lideri yakalanmış ve terör nerde ise sıfırlanmışken, bu gün şehit vermeye devam ediyoruz ve bu yetmezmiş gibi, el nursa, elkaide, işıd, deaş gibi bir düzine yeni terör örgütleri ile başımız dertte! Öte yandan dindar bir toplum hedeflenirken ahlak çöküntüsü yaşanmaktadır. Hırsızlığın, sahteciliğin, rüşvetin, yolsuzluğun yadırganmadığı, ama namaz kılmamanın eleştirildiği bir yozlaşmış toplum yaratılmıştır. Evet, bu iktidar döneminde enflasyon şimdiye kadar hiç olmadığı kadar dar gelirliyi vurmuş, sofrasından ekmeğini almıştır. Daha birçok konuda, hukukta, eğitimde, sağlıkta, güvenlikte onlarca yeni sorunlar yaratılmıştır.
Bu sorunlar çözülemez diye endişe etmemeliyiz! Korkmaya, tırsmaya, umutsuzluğa kapılmaya hakkımız yok! Atalarımız bundan çok daha kötü koşullarda bu devleti yeniden kurmuş ve bütün sorunları çözmüştür. Biz de çözeriz, çözmeliyiz! Bunun için Atatürk’ün gençliğe seslenişini okumamız yeter!
Korkma!
Temelleri sağlam benim ülkemin
Ne olur umutsuz gözlerle bakma
Hazinesi bitmez memleketimin
Çalsınlar yesinler doysunlar, korkma!
Sönmez bir güneştir bu cumhuriyet
Karşısında erir her kötü niyet
Onları da gönderecek bu millet
Söyle yüksek sesle, duysunlar, korkma!
Biz bilimin ışığında oldukça
Hep umutla geleceğe baktıkça
Atatürkçü çizgiden sapmadıkça
Onlar ne yaparsa yapsınlar, korkma!