Çaykur Rizespor müthiş bir seri yakaladı ve son altı haftanın en başarılı üç-dört takımından biri oldu. Bu süreçte zorlu Sivas deplasmanında kayıp yaşayan Yeşili-Mavili takım, diğer beş maçı kazanmayı başardı. Lige iyi başlayamayan, ilk haftalarda krize sürükleniyormuş gibi bir görüntü veren, İlhan Palut’unkoltuğunu sallayan o takım, yerini oldukça başarılı bir takıma bıraktı. Dünkü Kayserispor maçı da Atmacalar için çok iyi geçti.
Özellikle hareketli oynadığında, koştuğunda, baskı yaptığında çok etkili oldu. Rakibinin pas yapmasına müsaade etmedi, rakip kalede tehlikeli pozisyonlar yarattı. Dünkü maçın en iyilerinden biri olan Emrecan gol atmayı da başardı.
Birkaç dakika öncesinde kaçırdığı golü, uzak köşeye yaptığı ustaca vuruşla attıktan sonra daha moralli olarak oyununu da geliştirdi Emrecan. Takımın ve ligin iyi golcülerinden biri olan Ali Sowe da iki gol atma becerisini gösterdi. Ali Sowe iyi beslendiği takdirde gol atmaya ve kazandırmaya devam edecek kalitede bir oyuncu. İyi bir santrfor; ayrıca güçlü bir fiziğe sahip. Bu özelliklere sahip fazla oyuncunun bulunmadığı bir ortamda Ali Sowe Rizespor için bir şans.
Rizespor’un bu oyununu sürdürmesi ve daha başarılı olması için Rachid Ghezzal’in daha iyi olması lazım. Tekniğinden, becerisinden kimsenin şüphe etmediği yıldız oyuncunun daha hareketli oynaması, topla daha fazla buluşması şart. Genç oyuncu Muhammet Taha Şahin’in dünkü maçta iki asist yapmış olması, Nijeryalı orta saha oyuncusu Olawoyin’in gol ve asist istatistiğinde (bir gol, iki asist) Ghezzal’i geride bırakmış olması takım açısından iyi ama Ghezzal açısından sıkıntılı bir durum.
Bu tablonun kendisini kamçılamalı ve daha iyi olması için harekete geçirmeli. Rizespor’un kulübesindeki oyuncuların kendisinden formayı kapacak kalitede olduğu da ortada…
Rizespor’u iyi günler bekliyor yani…
Bu sezon ciddi sorunlar ortaya çıkmaz, büyük aksilikle yaşanmazsa ligi iyi bir yerde bitirme ihtimali var. Öyle de olmalı. Hatta daha fazlası da olmalı…
Rize, artık bir futbol şehri olmalı.
Trabzon gibi, Samsun gibi adından söz ettiren, üst sıralara oynayan, kupalar kazanan bir takı olmalı Rizespor. Trabzon ile rekabet, statlarda düşmanlığa varan bir çekişmeye değil, futbolda başarıya yaramalı.
Şehrin potansiyeli buna müsait.
Taraftar, biraz fedakârlıkla, biraz gelecek başarılarla tribünleri daha fazla doldurmalı, takıma daha fazla destek olmalı; aynı zamanda oyundan zevk almalı, heyecanı, coşkuyu ve başarının getireceği mutluluğu yaşamalı. Şehrin ileri gelenleri, İstanbul ve diğer büyük şehirlere yayılmış olan Rizeliler ve Rizeli iş adamları takıma destek vermeli, diğer takımlara sağladıkları desteği kendi şehirlerinin takımları için de sunmalı.
Rize kaynak, insan ve altyapı varlığı ile inen çıkan bir takıma değil, büyük bir takıma sahip olmayı, bir futbol şehri olmayı hak ediyor.
Tabii bu arada böyle bir şehrin, böyle bir takımın iyi bir basına, estetik, güçlü, kaliteli gazetelere ihtiyacı olduğu da açık.
Aynı şekilde daha nitelikli internet medyasına… Trabzonspor’un haberleriyle beslenen, gösterişli sayfalar hazırlayan, bu şekilde okurunun/taraftarının beğenisini ve desteğini elde eden Trabzon basını ile kendini kıyaslamalı Rize basını; onları örnek almalı, ‘Onlardan bizim neyimiz eksik?’ diye sorgulamalı kendini.
Bütün kurumlardan önde olması gereken basının Rize özelinde birçok kurumdan, bu arada Rizespor’dan geride kalması, hoş değil. İyi bir Rizespor, güçlü bir futbol şehri ve aynı kalitede bir basın… Güzel olmaz mı.
*Prof.Dr. Hakan Temiztürk-Konuk Yazar
Erzurum Atatürk Üniversitesi İletişim Fak. Öğretim Üyesi