Kasım Balsüzen, “Burası ilk seferde tıraşlama sistemiyle yapılacaktı. Verdiler dinamiti. Yapamadıklarının devamını mı yapacaklar. Şimdi gene herhalde dolgu için taş lazım. Kusura bakmasınlar bu millet dolgu milleti değil, artık olgu milleti. Herkeste beyin var, kafasını çalıştırıyor. Buraya öyle gelip de kimse kafasına göre bir şey yapamaz” dedi.
Rize Çamlıhemşin ilçesindeki Fırtına Vadisi’nde 24 yıl önce kapatılan taş ocağının yeniden açılmak istenmesine, bölgede yaşayan yurttaşlar tepki gösterdi.
Vadide yaşayan vatandaşlardan Necat Balsüzen, "Yeniden burada bir taş ocağı açılması buraya zarar verir. Hem turizm olacak hem taş ocağı olacak olmaz. İstemiyoruz. Cengiz İnşaat’a taş ocağı verilirken bizim duyduğumuza göre, taş aldıktan sonra belli bir kademeli olarak inecek, yeşillenecek, eski hale gelecek diye söz verdiler ama yapılmadı. Taşı aldı terk etti ondan sonra başka bir firmaya devrettiler o da aynı taşı aldı olduğu gibi bıraktılar" dedi.
"Halkın Psikolojisi Bozuk"
Yeniden taş ocağına ne gerek var halkın psikolojisi bozuk diyen İsmail Hakkı Balsüzen ise, "Bu vadi deresiyle, yeşiliyle meşhur olmuş bir vadi. Tutup da bu hallere gelmesi tabii ki etik değil, doğru değil. Görüntü bozuluyor, halkın psikolojisi bozuluyor. Buralarda öyle bir şey olursa bütün köylü sarsılacak yine, evlerin altı çatlayacak. Herkes sıkıntı yaşayacak. Bilmiyorum ne gerek var bunlara" dedi.
"Kusura Bakmasınlar Bu Millet Dolgu Milleti Değil"
Kasım Balsüzen ise şunları söyledi: “Bir olay başlatmak istiyorlarsa buyursunlar açsınlar yeter artık. Geçmişte zaten halk ne çekti evler zaten yarım yamalak çatlak patlak her taraf şimdi bir daha mı açacaklar. Sordular mı bu millete? Sordular mı bu halka? Yok. Kendi kafalarına göre yapıyorlar, biraz zor. Kimse burada yapamaz. Burası ilk seferde tıraşlama sistemiyle yapılacaktı. Maalesef onu yapmadılar verdiler dinamiti. Yapamadıklarının devamını mı yapacaklar? Buyursunlar yapsınlar. Güzelleştireceğiz dediler yapmadılar. Şimdi gene herhalde dolgu için taş lazım kusura bakmasınlar bu millet dolgu milleti değil, artık olgu milleti. Herkeste beyin var, kafasını çalıştırıyor buraya öyle gelip de kimse kafasına göre bir şey yapamaz.
"Patlatılan Dinamitler Yüzünden 3 Sene Boyunca Evime Düşen Taşları Temizledim"
Vadide çay ocağı işletmeciliği yapan Hanife Balsüzen şunları söyledi: "Burada taş ocağı olursa herhalde durumumuz değişir. O toz toprağın içinde kim kalır burada? Benim burası ahşap, işletmem var. Burada dinamit patladığı zaman buranın hali ne olacak? Orada dört dönüm çay bahçem var taşını temizledim ben üç sene. Taş ocağından gelen taşı temizledim. Yine aynı şekilde olacak, oraya gelen taş benim işletmeme de gelecek. Sadece burada değil köylere gidin halkla röportaj yapın da köylerin halini görün. Bu ocak açıkken ne hale geldi evler. Bütün evler çatladı. Bunun arkasında köy var, o köyün hali ne olacak? Turizm biter. Burada bir şey yapmak istedin mi karayolları bizden yol hakkında güvenlik istiyor, orada taş ocağı olunca buradaki turizm nasıl inip çıkacak buradan orada dinamit patlayınca."
"Belediye Başkanı Karşı Çıktı İhale İptal Oldu"
Yeniden Refah Partisi Ardeşen İlçe Başkanı Orhan Çağatay şunları söyledi:
"Burası 1994 ile 2000 yılları arasında açılmış bir taş ocağı. Fırtına Vadisi’nin giriş noktasından 12. kilometreye tekabül ediyor burası. Bu gördüğümüz taş ocağı Karadeniz Sahil Yolu’nu bitirdikten sonra kapandı. Ancak kapandıktan sonra buradan yine ara ara taş çıkarıldı, altı oyulmaya başlandı. Buradan mevcut alınması gereken malzemeden fazlası alındı. Bu taş ocağının yukarısı köy, karşısı köy, aşağısı köy, arkası köy… Yani burası yerleşim bölgesi. Şimdi bir söylenti var burada ikinci kez taş ocağı açılacak. Bu konuyu belediye başkanımızla ve yardımcısıyla gittim görüştüm kendisi bu duruma bir zat müdahil olduğunu “evet doğrudur bu taş ocağının tekrar Trabzon Karayolları Bölge Müdürlüğü’nde günübirlik ihale yapıldı. Biz müdahale ettik durdurduk, biz böyle şeyler vadide istemiyoruz’ dedikten sonra belli bir saatten sonra ihalenin tekrar kapatıldığını söylediler.
Burayı Cengiz İnşaat işletiyordu gördüğünüz gibi hiçbir iyileştirme yapılmamış burada. Siz İkizdere’deki taş ocağıyla ilgili haberler yaparken bende zirveden fotoğraf çekip yayınlamıştım size göndermiştim. Gördüğünüz gibi hiçbir iyileştirme yok tamamen bu şekilde olduğu gibi duruyor. Hatta zaman zaman yukarıdan taş düşüyor irtifası çok yüksek burada başka bir sıkıntı daha var şu anda Allah geçinden versin felaket tellallığı yapmak istemiyorum ama olayın farklı bir yönü var. Burada iki şeritli bir yol var. Burada bir göçük olduğunu düşünün ki olmaması mümkün değil şu anda bir çalışma yapılırsa. Burası göçerse buranın komple kapanma tehlikesi var. Bu göçük olursa burası kapandığı zaman buranın tahliyesi mümkün değil en az 15 gün. 15 günde de burası, bunun arkası olduğu gibi deniz olur. Böyle bir sıkıntı var. Bu biraz komplo teorisi gibi geliyor ama değil. Buraya bilirkişi gelsin aynı raporu verecek aynı ikinci kez taş ocağı açılması katliamdır."
“İkizdere’deki taş ocağında da faaliyeti tamamlandıktan sonra orada da yaşanan doğa tahribatı adına bir iyileştirme yapılacağı söylendi ne düşünüyorsunuz? Sorusuna Çağatay şu şekilde yanıt verdi: "Kesinlikle inandırıcı bulmuyorum. Lafa bakılmaz kişinin aynası iştir. Bakın burada 22 sene önce yapılmış, açılmış Kullanılmış ocağa bakın halen daha buradan bir şeyler çıkarmanın peşindeler. Burada yapmadılar da İkizdere’de niye yapsınlar? Bir örnek teşkil edecek. Bu bir suçtur Burada hem burayı işleten firma suçludur hem de bu firmayı kontrol eden kontrol memurları kimse, Karayolları Bölge Müdürlüğü ise bunlar suçludur. Bu araziyi kullanıp teslim ettiği zaman eski haline döndürülerek teslim edilmesi gerekiyor. Bunun da bir muhammen bedeli var ticari kanunlarda. Yani diyor ki ben bunu eski haline çevireceğim için şu kadar da hak edişten yani masraftan düşmem lazım çünkü ben eski haline çevireceğim. Kamusal bir hizmet yapıyorum ama burada da bir maliyet var. Bu maliyet ne kadardır? Ne kadar kesinti yapılmış zamanında sorulmuş mu çok merak ediyorum. Bütün siyasi partilerin de bu konuda duyarlı olmalarını davet ediyorum.
Önemli bir konunun daha üstüne basarak söylemek istiyorum. Burada ikinci bir taş ocağı tekrar açılmaya çalışılırsa Türkiye çapında büyük bir katliam olur. Bakın burası normal bir kaya değil hep yarık yarıktır. Yirmi yıl boyunca dinamit patlatılmış bir bölgeden bahsediyoruz. Burada bu işletmede çalışan arkadaşlar, abilerimiz var bu köylerde her gün Cengiz İnşaat oraya ceza veriyordu. Binalar çatlıyordu ta yukarıdaki binalar, arkadaki köylerin binalarının duvarları çatlıyordu. Şimdi düşünün yirmi yıl dinamit patlattınız, yirmi yıl sonra tekrar geleceksiniz siz burada yine bir ocak açacaksınız, çalışma yapacaksınız bu katliam demektir. Burası çöktüğü zaman, çökmemesi mümkün değil bakın bu taş yukarıdan indi, şimdi burası indiği zaman, dere yatağını kapattığı zaman bu dere yatağına teknik olarak mühendisler gelsinler baksınlar teknik olarak on günde açma imkânları yok. Burada yeniden taş ocağı demek katliam demektir. Sağında, solunda, karşısında, arkasında köy var. Bu insanlar nereye gidecekler. Bakın burada bizim arazilerin hududu beş metre altı metre, maksimum sekiz metredir. Ev yapacak arazimiz yok, biz buradan taşınalım mı ne yapalım yani? Başka bir yere mi gideceğiz?"
Admin
