depobolaonline.com deneme bonusu veren siteler casino siteleri casino siteleri 2024 deneme bonusu veren siteler canlı casino siteleri instagram takipçi hilesi casino siteleri denemebonusuverensiteler.best deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri 2023 slot siteleri bonus veren siteler bonus veren siteler yeni casino siteleri yeni casino siteleri deneme bonusu veren siteler kazandıran bahis siteleri 30tl bonus veren siteler casinositeleri.best hoş geldin bonusu veren siteler bonus veren siteler rokubet giriş casino siteleri parmabet grandpashabet slot oyun siteleri canlı casino siteleri slot siteleri casino siteleri deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri deneme bonusu veren siteler vbet deneme bonusu deneme bonusu veren siteler takip.org deneme bonusu veren siteler Tarafbet Onwin deneme bonusu
Habere Tanık Rize Haberleri, Sondakika Rize haberleri,
HV
26 NİSAN Cuma 02:17

Kimse Sorumlukuktan Kaçamaz

Av Remzi Kazmaz, 6 Şubatta Kahramanmaraş merkezli 10ilde meydana gelen deprem felaketinin ardından, depremin cezai sorumlulukları konusunda bir açıklama yaptı

GÜNCEL
Giriş Tarihi : 17-02-2023 08:45
Kimse Sorumlukuktan Kaçamaz

 

Av. Remzi Kazmaz açıklamasında, “06.02.2023 tarihinde meydana gelen ve 10 ilde gerçekleşen depremin yarattığı yıkım sonucu on binlerce insanımız vefat etmiş ve yüz binlerce insan da yaralanmıştır. Bu olay neticesinde gerçekleşen depremin yarattığı yıkımdan dolayı gerçekleşen ölüm ve yaralanmalar sebebiyle şahısların cezai sorumluluğu bulunmaktadır. Yıkılan binalarda enkaz altında kalıp ölen şahısların ölümünden sorumlu olan müteahhit, denetim görevlisi ve devlet görevlilerinin yargılanmaları sırasında uygulanacak yasa hükümleri aşağıda belirtmiş olduğumuz hükümler olacaktır.” dedi

 

Cezai Sorumluluk

 

Av. Kazmaz, “1)Doğrudan Kast

 

Deprem ile binaların yıkımı sonucu enkaz altında kalıp ölenler açısından sorumlu şahıslar açısından uygulanması gereken yasa maddeleri TCK. 21/1 maddesinde tanımlanan olası kastla adam öldürme olmalıdır. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu 21/ Maddede Doğrudan kast düzenlemesi bulunmaktadır.  Kısaca “kast” olarak adlandırılan kusur sorumluluğunun temel şeklidir. Doğrudan kast, failin kanunda suç olarak tanımlanan bir eylemin sonuçlarını  “bilmesi” ve bilerek isteyerek bu fiili işlemesi oluşur. Fail, suç teşkil eden fiilin gerçekleşmesine yönelik bir iradeye sahiptir      

2)Olası Kast

5237 Sayılı Yasanın 21/2. Maddesinde ise olası kast maddesi düzenlenmiştir. Bu maddede ise kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, adeta umursamadan, neticenin gerçekleşmesini göze alarak, “olursa olsun” şeklinde düşünerek fiili işlemesidir. Olası kast halinde fail, neticenin meydana gelmesini “mümkün” ve “muhtemel” olarak öngörmesine rağmen gerçekleşmesini istememekte, tercih etmemesine rağmen, neticenin gerçekleşme ihtimalini kabullenerek fiili işlemektedir.

Yani güncel konu olan deprem olayı ile örneklendirecek olur isek bir kişinin ya da müteahhidin deprem bölgesi olduğu veya fay hattının geçtiği yer olarak bildiği halde bu yere bina yapması ve hatta bu binada yasal mevzuat gereğince uyulması gereken kurallara uymayarak eksik demir veya eksik çimento kullanarak, deniz kumu kullanarak depreme dayanıklı sağlam bina yapmaması sonucu ölümlerin gerekçeleşmesi halinde 5237 Sayılı Yasanın 21/2. Maddesi Olası Kastla Adam Öldürme Maddesinin Uygulanması Mümkündür.

 Zira bu şahıs bina yapmış olduğu yerin deprem bölgesi ya da fay hattının geçtiği yer olduğunu bilip ve eksik demir ve çimento kullanması ve depreme dayanıklı olmayan bina yapmış olması sebebiyle depremin gerçekleşmesi durumunda binada bulunan insanların öleceğini bildiği halde bu yere gene de sağlam olmayan bina yapmış olması onun olası kast ile hareket ettiğini göstermektedir.

 

Kaldı ki; bu şahıs her ne kadar doğrudan kast ile bilerek ve isteyerek ölüm neticesinin gerekçeleştirmemiş olsa da sağlam bina yapmadığından deprem sonucu şahısların öleceğini bildiği halde bu durumu umursamayarak gene de buraya sağlam bina yapmış olduğundan olası kast ile hareket ettiğinden ölümlerden de sorumlu olacaktır.  

 

Olası kastla ölüme sebebiyet vermenin 5237 Sayılı Yasanın 21/2. Maddesi gereğince Olası kast ile işlenen fiillerde fail; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.

 

3)Basit Taksir

 

Deprem sonucunda gerçekleşen ölümler sebebiyle sorumlular hakkında uygulanması gereken 5237 Sayılı Yasanın 22/2 maddesinde düzenlenmiş olan doğrudan taksirle ölüme sebebiyet verme ve TCK 22/3 Maddede düzenlenmiş olan bilinçli taksirel ölüme sebebiyet vermek maddesi olmalıdır.

 

5237 Sayılı TCK’nın 22/2. maddesinde “dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesi” şeklinde tanımlanmıştır.

 

Yani uyulması gereken kurallara uymayarak veya gerekli ve yeterli dikkat ve özeni göstermeden yasal hükümlere veya mevzuata uyulmadığından aslında ölüm olayını istemediği halde ölüm neticesinin gerçekleşmesi halinde taksirle ölüme sebebiyet verme maddesi uygulanmalıdır. 

 

4)Bilinçli Taksir

 

5237 Sayılı Yasanın 22/3. Maddesinde ise bilnçli taksir maddesi düzenlenmiştir. kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi” şeklinde tanımlanmıştır. Bilinçli taksir halinde neticeyi öngörmüş olmasıdır. Bilinçli taksirde gerçekleşen sonuç, fail tarafından öngörüldüğü halde istenmemiştir. Gerçekten neticeyi öngördüğü halde, sırf şansına veya başka etkenlere, hatta kendi beceri veya bilgisine güvenerek hareket eden kimsenin tehlikeli neticenin gerçekleşmesi halidir.

 

Yani bir kişinin ölüm olayını istemediği halde deprem bölgesi olduğunu bildiği yere bina yapması halinde deprem olasılığının yüksek olduğundan deprem sonucu ölüm olacağını öngörmesi mümkün iken gene de buraya bina yapmış olması halinde bilinçli taksir gerçekleşmektedir.

 

5237 Sayılı Yasanın 22/3. Maddesi gereğince 22/3. Madde gereğince bilinçli taksir halinde Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.

 

5237 Sayılı Yasanın 83. Maddesi kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi

(1) Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir.

(2) İhmali ve icrai davranışın eşdeğer kabul edilebilmesi için, kişinin;

a) Belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanuni düzenlemelerden veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması,

b) Önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatı ile ilgili olarak tehlikeli bir durum oluşturması, Gerekir.

(3) Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hallerde ise on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir.

Özellikle deprem bölgesi olduğu bir bölgede yapılan binayı yeterince denetlemeyen denetim görevlisi ve depreme dayanıklı olmadığı halde oturma izni veren devlet görevlisi de yasal mevzut hükümlerini yerine getirmediğinden ve yasal mevzuat hükümleri gereğince izin vermemesi gerektiği halde izin vermiş olması halinde ölüm olayının gerçekleşmesini istemese de ölümün gerçekleşeceğini bilmesi mümkün iken  gene de izin vermiş olması sebebiyle de yasa hükümlerinin uygulanması mümkündür.

 

Ayrıca TCK 22/2. Maddesinin delaletiyle 5237 Sayılı Yasanın 85. Maddesi de uygulanacaktır.

(1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Ayrıca deprem bölgesinde gerçekleşen ölümlerden dolayı taksirli suçlarda dikkate alınacak olan diğer bir husus da kusur sorumluluğudur. Yani yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda şahısların ölümlerden dolayı sorumlu tutulması için ölümün gerçekleşmesinde şahsın kusurlu olup olmadığına ve kusur oranına bakılacaktır. Örneğin bir binayı yapan müteahhidin veya denetim görevlisinin veya oturma izni veren devlet görevlisinin olayın gerçekleşmesindeki kusur durumuna bakılacaktır. Şahsın ölüm olayının gerekçeleşmesinde kusuru asli kusur ise TCK. 85. Madde gereğince cezalandırılması yoluna gidilecektir. Şahsın ölüm olayının gerçekleşmesinde asli kusuru mevcut değil ise ceza sorumluluğu da olmayacaktır. TCK. 85. Madde gereğince şahıs veya şahısların cezalandırılması için diğer bir unsur ise illiyet bağının kurulmasıdır. Yani ölüm olayının gerekçeleşmesinde sorumlu olduğu düşünülen şahsın eylemi ile ölümün gerekçeleşmesi arasında nedensellik bağının kurulması gerekmektedir. Ölüm olayından sorumlu olduğu iddia edilen şahsın eylemi neticesinde ölüm olayının gerçekleşmiş olması gereklidir. Şahsın eylemi sonucu ölüm olayı gerçekleşmiş ise nedensellik bağı kurulacaktır. Somut olarak deprem bölgesinde depreme dayanıklı bina yapmadığından depremin gerçekleşmesi üzerine yıkılan binada enkaz atında kalan şahsın ölümü veya yaralanmasında müteahhidin eylemi ile ölüm arasında nedensellik bağı kurulabilir. Ancak şahsın deprem anında korkudan pencereden atlaması sonucu ölüm olayı gerçekleşmesi durumunda ölüm bina yıkılması sonucu gerçekleşmediğinden nedensellik bağı kurulamayacak olup müteahhit de bu ölüm olayından sorumlu olmayacaktır” dedi.  

 

 

 

AdminAdmin

YORUMLAR