depobolaonline.com deneme bonusu veren siteler casino siteleri casino siteleri 2024 deneme bonusu veren siteler canlı casino siteleri instagram takipçi hilesi casino siteleri denemebonusuverensiteler.best deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri 2023 slot siteleri bonus veren siteler bonus veren siteler yeni casino siteleri yeni casino siteleri deneme bonusu veren siteler kazandıran bahis siteleri 30tl bonus veren siteler casinositeleri.best hoş geldin bonusu veren siteler bonus veren siteler rokubet giriş casino siteleri parmabet grandpashabet slot oyun siteleri canlı casino siteleri slot siteleri casino siteleri deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri deneme bonusu veren siteler vbet deneme bonusu deneme bonusu veren siteler takip.org deneme bonusu veren siteler Tarafbet Onwin deneme bonusu
Habere Tanık Rize Haberleri, Sondakika Rize haberleri,
HV
23 NİSAN Salı 12:16

Dr. Gergerlioğlu: "Allah’ın kitabı Adalet der, Diyanet İşleri Başkanlığı İktidara boyun eğin der!"

Gergerlioğlu; Hasta Mahpusların Dramına Derhal Son Verin

SİYASET
Giriş Tarihi : 06-08-2023 07:45
Dr. Gergerlioğlu:

Düzenlediği basın toplantısında hasta mahpusların yaşadığı dramları anlatan YSP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Hasta tutsaklara yaşatılanlar yüzünden ailelerinin büyük psikolojik çöküntü yaşadığını aktardı. Tutsakların ikametlerinden uzak bölgelerdeki cezaevlerine yollanarak ailelerinin kanunsuzca cezalandırıldıklarını söyleyen Gergerlioğlu, yapılan bu uygulamalara derhal son verilmesini istedi.

“Etmeyin, eylemeyin, bu durumdaki kişi nasıl cezaevinde yaşar?”

Cezaevine girmek üzere olan 86 yaşındaki Mustafa Said Türk’ün hasta ve yatalak olduğunu söyleyen Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Mustafa Said Türk, 86 yaşında Manisa 3. Ağır Ceza Mahkemesi kendisine 10 yıl hapis cezası verdi ve Yargıtay cezayı onadı. Ardından bu yatağa bağımlı, beze bağlı, 2 bakıcının zor idare ettiği, 2 defa beyin kanaması geçiren, kalp krizi geçiren, stendi olan, şekeri 300-400 civarında seyreden kişi cezaevine götürülmek istenildi. “Etmeyin, eylemeyin, bu durumdaki kişi nasıl cezaevinde yaşar?” denildi fakat bir çözüm bulunmadı. %98 engelli olan 86 yaşındaki Mustafa Said Türk, sağlık görevlileri aracılığı ile evinden alındı ve cezaevine götürüldü. Yanlış duymadınız. Türkiye’de bu da oldu! Orada yaşayamayacağı için ardından hastaneye götürüldü. Şu anda Manisa’da bir hastanede yoğun bakımda yatıyor. Hastane sağlık kurulu değerlendirecek, çıkan rapora göre savcı belki yine cezaevine yollayacak. Belki de infaz erteleme için adli tıp kurumunun cevabı beklenecek. Şu anda yoğun bakımda yatan bu hasta için cezaevine girmesi ile ilgili işlemler sürüyor. Türkiye’de hasta kişilerin yaşadıklarını, Zulümat Bakanlığı’na dönen bakanlığa da vurgu yaparak, tüm dünyaya duyuruyoruz.” dedi.

Bu cinayetten başka bir şey değil!

Türkiye’de hasta mahpusların ve nakli verilmeyen mahpusların dramının bitmediğini ifade eden Gergerlioğlu, Türkiye’de bu meselelerden kaynaklı çoluk çocuğun depresyona sürüklenmesi bir vahamet arz ediyor! Geçtiğimiz günlerde Isparta’dan Elazığ Cezaevi’ndeki eşini yanındaki 4 çocuğu ile ziyarete giden anne, maalesef yolda trafik kazası geçirdi. 13 yaşındaki Sinem Akbulak hayatını kaybetti. Diyeceksiniz ki: “Bir trafik kazasıdır, olmuştur.” Fakat olayın arka planı öyle değil! Baba Mehmet Akbulak, yıllardır ailesinin bu görüşlerde çektiği uzun yol ve çileler yaşanmasın diye Elazığ’dan Isparta’ya nakil istiyordu. Fakat nakledilmedi. Aile tekrar Isparta’dan Elazığ’a gidiş sırasında trafik kazası geçirdi ve 13 yaşındaki Sinem Akbulak hayatını kaybetti. Bu bir kaza değil! Bu cinayetten başka bir şey değil! Bu Adalet Bakanlığı, Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü eliyle işlenmiş bir cinayet! Bu cinayet konusunda önceki Bakanların da hesap vermesi gerekiyor! Sn. Abdulhamit Gül bakın sizin zamanlarınızdan başlayan bir süreçti ve nakilleri reddettiniz. Bu kişi en sonunda Anayasa Mahkemesi’ne gitti. Fakat bu zulmünüzden dolayı, aile cezaevi yolunda geçirdiği bir kazada 13 yaşındaki kızlarını kaybetti! Sn. Bekir Bozdağ bunda senin parmağın var. Senin de döneminde bu zulüm devam etti! Sn. Yılmaz Tunç, siz de bu zulme engel olmadınız ve sizin döneminizde işte bu kaza gerçekleşti. Elinizi vicdanınıza koyun Adalet Bakanlığı denen Zulümat Bakanlığı yetkilileri, binlerce mahpusa yaptığınız gibi bu aileye de bu zulmü yaptınız. Sonunda bu kız çocuğunun ölümüne yol açtınız. Bunu nasıl vicdanınıza anlatacaksınız? Nasıl izah edeceksiniz anlamak mümkün değil! Bakın babası 13 yaşındaki kızın cenazesine hapishaneden geldi. Kendi elleri ile o çok az gördüğü kızını toprağa verdi. Bu kız çocuğunun hayatının büyük bölümü ailesinin ve kendisinin çektiği çileler ile doluydu. En sonunda bir hapishane görüş yolunda hayatını kaybetti. OHAL zulmü bitmiyor ve ailelerin hayatını karartmaya devam ediyor!” şeklinde konuştu.

“Kim verecek hesabını hocam?”

Ayşe Değerli isimli 18 yaşında bir kızın babasının görüşünden döndükten sonra genel affın babasına tanınmayacağı yönündeki düşünceleri ve yıllardır çektiği sıkıntılardan dolayı depresyona girdiğini belirten Gergerlioğlu, Ayşe Değerli’nin cezaevi ziyareti sonrası bir trenin altına atlayarak intihar ettiğini ve hayatını kaybettiğini aktardı. Mahpusların eşlerini ve çocuklarını depresyonlara sokan, onlara her türlü zulmü yapan bir sistem içinde yaşadığımızı söyleyen Gergerlioğlu, “Bu sistem içinde bir mahpus çocuğunun annesinin bana gönderdiği kayıtları size okuyorum. Diyor ki: “Kim verecek hesabını hocam? Eşim telefon ile aradı, kapattı, kızım susmuyor. Büyük kızım ayrı ağlıyor küçüğü ayrı. İstemiyorum cumartesi olsun, telefon görüş gün saati bile korkusu olur mu insanın? Oluyor işte, Kızıma seni markete götüreyim diyorum. “Ben marketi sevmiyorum, babamı seviyorum.” diyor, eşimin telefonunu almış “Babam yok bari telefonunu öpeyim.” diyor. Zulmen cezaevine atılan, ailelerinden kopartılan, özellikle uzak illerdeki cezaevlerine konulup nakil istekleri reddedilen ailelerden birisinin çocuğunun feryatları bunlar işte. Ülkenin geldiği hal bu!” dedi.

Allah’ın kitabı Adalet der, Diyanet İşleri Başkanlığı İktidara boyun eğin der!

Bütün bu zulümlere karşı haykırması, din adına bütün bunlara itiraz etmesi gereken Diyanet İşleri Başkanlığının tüm bu zulümlere sustuğunu ifade eden Gergerlioğlu, “Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş’a soruyorum; 86 yaşındaki Mustafa Said Türk’ün, bu ağır hastanın, cezaevine atılması ihtimali karşısında görüşün nedir? Nakil isteği reddedilen ve bu yüzden cezaevi yollarındaki bir kazada hayatını kaybeden Sinem Akbulak’ın ölümü ile ilgili görüşün nedir? Ayşe Değerli isimli 18 yaşında bir mahpus kızının girdiği depresyon sonrasında intihar etmesi ile ilgili ne düşünüyorsun Sn. Ali Erbaş? Tek bir açıklama yaptın mı? Hayır yapmadın! Umurunda değil! Senin amirlerinin yaptıkları fiiller ve bunlardan dolayı yaptığın tek bir açıklama yok. Ancak kendilerine verilen emir doğrultusunda Kobani davası ile alakalı bir açıklama yapılıyor! Kobani Davası için Diyanet İşleri Başkanlığı mahkemeye dilekçe verdi. Mahpusların cezalandırılmasını istiyor! Sen ilk önce adalet iste Diyanet İşleri Başkanı Sn. Ali Erbaş! Senin adaletten haberin var mı? Allah’ın kitabı “Adalet, Adalet, Adalet” der, Diyanet İşleri Başkanlığı “İktidara boyun eğin, boyun eğin, boyun eğin.” der! Başka ne bilirsiniz? İktidarın emrettiği dilekçeleri verirler, iktidarın konuşma dediği konularda konuşmazlar, konuş dediği konularda konuşurlar! Kobani Davası zulüm dolu bir dava! Adaletsizlik dolu bir dava! Bir tweetten dolayı binlerce insanın öldürüldüğünü iddia eden bir dava! Atılan bir tweet bahane edilerek son derece büyük adaletsizliklerin yapıldığı, iktidar emri ile yürüyen bir yargı işleyişi mevcut. Bütün Türkiye’de cezaevlerindeki ve diğer emniyet müdürlüklerindeki, geri gönderme merkezlerindeki binlerce zulme, işkenceye, haksızlığa susan Diyanet İşleri Başkanlığı, Kobani Davası için iktidarın emri ile kalkmış ceza istiyor! Sen ilk önce Allah’ın kitabından bir haberdar ol Diyanet İşleri Başkanlığı! Allah’ın kitabı adalet diyor, zulüm dolu bir dava için senin adalet talep etmen gerekirken kalkmışsın zulüm talep ediyorsun! Başka bir şey değil. Biz ayet-i kerimelerden yola çıkarak şunu söyleyelim; “Aldatanın din ile aldattığı bir dönemi yaşıyoruz.” Bunlar sadece bugün değil, geçmiş tarihte peygamberler ile mücadeleye kalkışan insanlar arasında da vardı. Aldatanın din ile aldattığı bir vaka, dini söylemler ile halkı kandırdığı, zalimlere boyun eğdirmeye çalıştığı bir vakadır. Tarihte bunun gibi birçok kişi vardır, Bel’am Bin Baura’lar ve Peygamber Efendimiz döneminde halka ana gerçekleri değil teferruatı anlatan din insanları vardı. Biz bunları çok iyi biliyoruz. Ülkedeki adaletsizliği, anlatmazlar seccadeye bulaşan bit kanı ile uğraşırlar. Ülkede kan gövdeyi götürür, bunlar seccadeye bulaşan bit kanı ile ilgili tartışmalara girerler. Ülkede zulüm çığırından çıkar, bunlar iktidarın emrettiği konular için davalarda cezalar isterler. Biz bunu kabul etmiyoruz!” dedi.

AdminAdmin

YORUMLAR