TBMM'ye yürümek isteyen Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'nın yürüyüşlerinin polis tarafından engellenip öğretmenlere müdahale edilerek gözaltına alınmasına ilişkin KESK Eskişehir Dönem Sözcüsü Sertaç Durdu, “En doğal ve demokratik haklarımızı kullanmamızın yasa dışı bir şekilde engellenmesi ve sendika üye ve yöneticilerimizin şiddet kullanılarak gözaltına alınması kabul edilemez” diye konuştu.
Durdu, şöyle davem etti:
“Haklarımızı ve taleplerimizi içermeyen, irademizi yok sayan Öğretmenlik Meslek Kanunu’na (ÖMK) karşı demokratik tepkimizi göstermek, düzenlemeye yönelik eleştiri ve önerilerimizi kamuoyu ile paylaşmak mücadeleci bir sendika olarak en doğal hakkımızdır. Ancak dün, sendikamız üye ve yöneticileri gün içinde defalarca polis şiddetine maruz kalmış aralarında MYK üyelerimiz, şube yöneticilerimiz ve üyelerimizin de olduğu 11 arkadaşımız işkence ve kötü muamele edilerek gözaltına alınmıştır.
''Tahammülsüzlük polis şiddeti ve gözaltılar ile sürdürülmektedir''
Ülkemizde yıllardır uygulanan, özellikle son yıllarda belirgin bir şekilde artan yıldırma ve korkutma amaçlı saldırıların son hedefi sendikamız yöneticileri ve üyelerimiz olmuştur. Siyasi iktidarın, kendileri gibi düşünmeyen, haksız ve adaletsiz uygulamalar karşısında demokratik itiraz hakkını kullanan, bir milyonu aşkın öğretmeni yakından ilgilendiren Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı eleştiri ve itirazlarımıza gösterilen tahammülsüzlük polis şiddeti ve gözaltılar ile sürdürülmektedir.
''Suç duyurusunda bulunacağız''
En doğal ve demokratik haklarımızı kullanmamızın yasa dışı bir şekilde engellenmesi ve sendika üye ve yöneticilerimizin şiddet kullanılarak gözaltına alınması kabul edilemez. Eylem alanında ve gözaltılar sırasında polis şiddeti ile yaralanan yönetici ve üyelerimize yönelik hukuk dışı müdahalede bulunulmuştur. Eğitim ve bilim emekçilerinin haklarına ve taleplerine sahip çıkmasını polis şiddeti üzerinden engellemeye çalışanlara karşı suç duyurusunda bulunacağımız bilinmeli''Haklı taleplerimizi savunmaya devam edeceğiz''
Eğitim Sen, mücadele tarihi boyunca bu tür hukuk dışı müdahale ve saldırılar karşısında geri adım atmamış, bütün engellemelere rağmen eğitim emekçilerinin hakları ve taleplerini sahiplenmeyi sürdürmüştür. Kendilerini hukukun ve kanunların üzerinde sananlar şunu çok iyi bilmelidir ki, haklı taleplerimizi her türlü baskı ve engellere rağmen savunmaya devam edecek, baskı ve tehditlere boyun eğmeyeceğiz. ÖMK’nın Meclis Genel Kurulunda görüşüldüğü süre boyunca Milli Egemenlik Parkı’nda devam edecektir.
''Adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu hazırlanmalıdır”
Buradan bizleri ısrarla duymak istemeyenlere bir kez daha sesleniyoruz; Öğretmenlik Meslek Kanunu’na öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran ve öğretmenleri değersizleştiren, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük haklarımızı zayıflatan ve öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren bir içeriğe sahip olduğu için itiraz ediyoruz. MEB gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsa ILO ve UNESCO ortak belgesi olan; ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ metni esas alınmalıdır. Sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik, özlük haklarını iyileştirmek amaçlanmalı, mevcut hakları koruyan, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan, adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu hazırlanmalıdır. Siyasi iktidarı ve Bakanlığı son kez uyarıyoruz ve öğretmenlerin sesine kulak vermeye, gerçek bir meslek kanunu için tüm bileşenlerle birlikte çalışmaya davet ediyoruz.”
Editör