DEVA Partili Hasan Karal, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi verdi. Türkiye genelinde faaliyet gösteren bir market zincirinde, ünlü bir gıda firması tarafından satılan paket sütlerde süt yerine su çıktığını anımsatan Milletvekili Karal, olayı ‘skandal’ olarak nitelendirdi.
“Süt paketlerinden süt yerine su çıkması ihmaller zincirinin bir sonucu”
Olayın ortaya çıkmasının ardından Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından söz konusu parti üretimlerine yönelik toplatma kararı alındığını belirten Karal, “Bu karar olumlu bir adım olmakla birlikte, yaşanan olay gıda güvenliği ve denetim mekanizmalarındaki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne sermiştir. Market raflarında ‘tam yağlı süt’ diye satılan paketlerde su çıkması tam anlamıyla bir ihmaller zincirinin sonucu ve skandal olarak nitelendirilecek bir durumdur. Paket süt gibi kapalı ambalajlarda insan sağlığına zararlı maddelerin de olabileceğinin bir göstergesi olan bu durum, son derece tehlikelidir.” diye konuştu.
“Denetimlerin yeterince etkin olmadığını gösteriyor”
Milletvekili Karal, gıda güvenliğinin halk sağlığı açısından hayati önem taşıdığının altını çizdi. Bu durumun, denetimlerin yeterince etkin olmadığı, sorunların ancak tüketici şikayetleri veya kamuoyu baskısıyla fark edildiği yönünde endişelere yol açtığını kaydeden Karal, benzer olayların tekrar yaşanmaması için sistemin gözden geçirilmesi ve caydırıcı tedbirlerin artırılması gerektiği vurguladı.
“Bu skandala sebep olan denetim eksikliği hakkında inceleme başlatılmış mıdır?”
Karal, söz konusu skandala ilişkin Bakan Yumaklı’nın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede şu sorulara yanıt verilmesini istedi:
“1) Türkiye genelinde faaliyet gösteren bir markette ‘tam yağlı süt’ diye satılan paketlerde süt yerine su kullanıldığı belirlenen ürünlerin, market raflarına gelip satışa sunulana kadar fark edilmemesinin nedeni nedir?
2) Bu süreçteki denetim mekanizmasının işleyişine ilişkin kamuoyuna aydınlatıcı bir bilgi vermeyi düşünüyor musunuz?
3) Bu skandala sebep olan denetim eksikliği hakkında inceleme başlatılmış mıdır?
4) Bu tür olayların yaşanmasında ihmali olan kişi veya kurumlar tespit edilmiş midir, edildiyse haklarında ne gibi işlemler yapılmıştır?
5) ‘Sehven su dolduruldu’ açıklaması yapılan bu ürünlere, su yerine halk sağlığını tehdit edebilecek zararlı maddeler doldurulmuş olsaydı bunun sonuçlarına bir analiz yapılmış mıdır?
6) Böyle durumların önüne geçilmesi ve denetim mekanizmalarını güçlendirmek adına ne gibi somut adımlar atılması planlanmaktadır?
7) Gıda üretim zincirinde sahtekarlık ve benzeri ihlallerin önlenmesi için yeni bir düzenleme ya da uygulama planlanmakta mıdır?
İlyas GÜR
Editör
