“Kiminle İç Cepheyi Güçlendireceğiz?”
Açıklamasında “İç cepheyi güçlü tutalım ama kiminle?” sorusunu yönelten Karaman, şu ifadeleri kullandı:
“Millet evine et götüremezken, devlet dairelerinde özel tuvalet yaptıranlarla mı?”
“Tasarruf çağrısı yapılan bir dönemde lüks makam araçları kullananlarla mı?”
“Türkiye’de kazandığı parayla yurtdışında ev ve vatandaşlık alanlarla mı?”
“Farklı düşünen herkese MOSSAD ajanı diyenlerle mi?”
“Kendi ülkesine güvenmeyip çocuklarını ABD’de doğurtanlarla mı?”
“Afganistan’dan gelen ve ülkemizde rahatça yaşayanlarla mı?”
“Ülkesini savunmak yerine Türkiye’ye kaçıp burada çocuk yapan Suriyelilerle mi?”
“Olası savaşta ilk uçağa binecek zenginlerle mi?”
“Mevcut iktidara borçlu olan sonradan görmelerle mi?”
“Atatürk’e hakaret edenlerle mi?”
“Milletle Alay Ediliyor”
Karaman, iktidarın millî birlik çağrıları yaparken, halkın yaşadığı ekonomik zorlukları ve sosyal adaletsizlikleri göz ardı ettiğini söyledi. “İç cepheyi sağlam tutalım deniyor ama milletle alay ediliyor. Birileri sefa sürerken, bu milletin fedakârlık yapması bekleniyor” dedi.
“Atatürk’e Saldıranlarla Değil, Kurucu Değerlerle Birlikte Oluruz”
Zafer Partili Karaman açıklamasının sonunda, her fırsatta Atatürk'e saldıran kesimlerle aynı safta olunamayacağını vurgulayarak, iç cephenin ancak bu ülkenin kurucu değerlerine sahip çıkanlarla, gerçek vatanseverlerle güçlendirilebileceğini ifade etti.
Zafer Partisi’nin bu çıkışı, yaklaşan seçim süreci öncesi muhalefetin iktidarın söylemlerine karşı daha sert bir dil benimsediği şeklinde yorumlandı.

Editör