Ancak Gürbüz Yelkenci'nin, Çayelispor ‘un karşılaştığı durumu üzüntüyle öğrendim. Vefa, bir semt adı değildir; Yelkenci kardeşler futbolculuk yıllarında Çayelispor için büyük fedakârlıklar yapmışlardır. Gürbüz Yelkenci, Çayeli'nin gurur kaynağıdır. Yaşadığı durumu kınıyor ve onun kaleminden çıkan sözleri virgülüne dokunmadan paylaşıyorum:
Bu yazıyı yazıp yazmama konusunda çok düşündüm ve yazmam gerektiğine karar verdim. Bu düşüncelerimde asla kimseyi küçük düşürmek gibi bir niyetim yok, sadece bugün yaşadığım bir olaya üzüldüm ve bunu dile getirmek istedim. Benim ve ailemin Çayelispor ile yıllardır süregelen bağı ve sevgisi tartışılmaz. Ben ve ailem, yıllarca oyuncu, sporcu ve antrenör olarak hiçbir maddi çıkar beklemeden hizmet ettik; ancak nedense Çayeli'nde bu aileye karşı bir negatif düşünce oluşmuş, bunu anlamak mümkün değil. Kimlerin bu durumu körüklediğini bilmiyorum.
Bugün Çayelispor maçına gitmek için sevgili Şemsi Erten abimle yola çıktık. Kapıda protokolde ismimi göremedim. Ayrıca, yıllarca bu takıma oyuncu, yönetici ve teknik direktör olarak hizmet veren Yelkenci ailesinden bir kişinin ismi yok. Protokol listesine bakıyorum; futboldan ya da Çayelispor'dan uzaktan yakından ilgisi olmayan onlarca kişinin ismi var, ama benim ismim yok, Yüksel Yelkenci'nin ismi yok. Bu durum beni çok üzdü ve ağrıma gitti.
Yukarıda belirttiğim gibi, kimseyi küçük düşürmek için yazmıyorum; sadece çok üzüldüm ve bunu paylaşmak istedim. Sevgili Çayelili hemşerilerim, umarım beni yanlış anlamazsınız. Biraz empati yaparsak, bana hak vereceğinizi biliyorum.
Sevgilerimle, saygılarımla,
Gürbüz Yelkenci
Editör