İsrail ile HAMAS arasında çatışmalar giderek şiddetleniyor. İki tarafın sivil kayıpları da artarken bütün dünya gözünü bölgeye çevirmiş durumda. İsrail kara harekatının hazırlıklarını sürdürürken ABD’de bölgeye savaş gemilerinin yanı sıra askeri personelini gönderiyor.
Orta Doğu’da savaş planları yapılırken, çatışmaların sınırlı mı kalacağı yoksa bölgeye ve devamında dünyaya yayılıp yayılmayacağı merak konusu.
Bütün bunlar yaşanırken Türkiye’de ise bir kesim Mehmetçiğin de savaş bölgesine gitmesini, savaşa dahil olmasını ve çatışmaların ortasında yer almasını talep ediyor.
Çatışmaların başladığı günlerde özellikle sosyal medyada kampanyalar başlatan gruplar, İsrail’e lanet mitingleri düzenledi. Bu mitinglerde İsrail’e lanet sloganları atılırken, ‘’Mehmetçik Gazze’ye’’ sesleri de alanlardan yükseldi.
İsrail’in Gazze’ye saldırıları sonrası Türkiye’deki bazı İslamcı kesimlerden de provokatif açıklamalar geldi. Bazı trol hesaplar Türk askerinin Gazze’ye gitmesi gerektiğini savunurken laiklik düşmanı İmam Halil Konakçı ise devletin emretmesi durumunda Gazze’ye gidebileceğini söylemişti.
Özellikle İsrail’in hastane bombalamasının ardından STK’lar da Türk askerinin Gazze’ye gitmesini savunan bildiriler yayınladı. Bunların başında yer alan Anadolu Gençlik Derneği (AGD) öncülüğünde, Hatay’da bulunan Cilvegözü Sınır Kapısı’nda dev bir eylem düzenlendi. AGD Genel Başkanı Salih Turhan, “Diyoruz ki; Mehmetçik Gazze’ye. Bunun neresi hamaset? Biz düne kadar nöbet tuttuğumuz yerleri tekrar istiyoruz” dedi.
SİYASET DE MEHMETÇİK GAZZE’YE DEDİ
İsrail’in saldırılarına karşın Türk askerinin bölgeye gitmesini isteyenler sadece STK’lar ve şahıslarla sınırlı kalmadı. Özellikle Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli gündeme bomba gibi düşen açıklamalarda bulunmuş, İsrail’e süre tanımış ve İsrail’i Mehmetçikle tehdit etmişti.
Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında, "24 saat içinde ateşkes sağlanmazsa, saldırılar durmazsa Türkiye süratle devreye girmelidir. Gazze'yi koruma ve kollama misyonunu üstlenmek bize ecdadımızın mirasıdır. Cumhuriyeti insanlık namına garantörlük adına her türlü müdahale ve mücadeleye hazır ve kararlı olmalıdır. Bizde geri adım yoktur" ifadelerini kullanmıştı.
Sosyal medya hesabından da paylaşımda bulunan Devlet Bahçeli, ''Milliyetçi Hareket Partisi olarak çağrımız şudur: Eğer bugünden itibaren 24 saat içinde ateşkes sağlanamazsa, saldırılar durmazsa, mazlumların üzerine bombalar bırakılmaya ısrarla devam ederse, milletimle açık açık paylaşıyorum ki, Türkiye süratle devreye girmeli, tarihi, insani ve inanç sorumluluğunun gereği her neyse yapmalıdır. Gazze’yi koruma ve kollama misyonunu üstlenmek bize ecdadımızın mirasıdır.'' dedi.
DAVUTOĞLU VE KARAMOLLAOĞLU DESTEKLEDİ
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin Türkiye'nin Gazze'yi korumasına yönelik çağrısına destek verdi.
Bahçeli'ye destek veren Davutoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Günlerdir algı yönetimi ve provakatif çıkışlar ile Gazze’de yaşanan katliamı perdelemeye çalışanlara rağmen, bu insanlık suçuna dur demek adına atılan her adımı ve yapılan her çağrıyı desteklediğimiz gibi; sayın Devlet Bahçeli'nin Gazze ve Filistinli kardeşlerimiz için dile getirdiği ifadeleri de takdirle karşılıyor, destekliyorum."
Karamollaoğlu da Bahçeli'ye sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla teşekkür etti.
Karamollaoğlu, "Sayın Devlet Bahçeli’ye Filistin konusunda gösterdiği hassasiyetten dolayı teşekkür ediyorum. Tarihimizin, inancımızın ve insanlığımızın gereği olan çağrısını destekliyorum" dedi.
HAKAN FİDAN: YA DAHA BÜYÜK BİR SAVAŞ YA DAHA BÜYÜK BİR BARIŞ...
Türkiye’de konuyla ilgili iç siyasetin satırbaşları bu şekilde devam ederken Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da yaptığı ziyaretlerde İsrail’e yönelik çok sert açıklamalarda bulundu.
Kamuoyu oluşturabilmek adına bir takım ziyaretlerde bulunan Fidan; Doha, Abu Dabi, Tahran, Beyrut, Cidde ve Kahire'de temaslarda bulundu.
Özellikle Katar’daki ziyaretinde İsrail’e yönelik eleştirilerin dozunu artıran Fidan, ''İçinde bulunduğumuz konjoktürde ya daha büyük bir savaşa ya daha büyük bir barışa gideceğiz. Kimileri bu yangına körükle gidiyor. Mevcut durumu önleyemezsek tüm dünya daha kötü bir yere gidecek. İsrail senelerdir kınamalara kulak tıkayarak bildiğini okumaya devam ediyor. Filistin meselesi adil bir sonuca kavuşturulmadan bölgemizde kalıcı bir barış mümkün olmayacaktır'' ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN: İNSANİ, SİYASİ VE ASKERİ VARLIĞIMIZLA, FİLİSTİN TARAFININ GARANTÖRLERİNDEN BİRİ OLMAYA HAZIRIZ
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan da bugünkü AKP Grup toplantısında İsrail’e ilişkin çok sert ifadeler kullanırken, Filistin'e askeri yardım sağlanıp sağlanmayacağı konusunda da kapıları açık tuttu.
Erdoğan yaptığı konuşmada, ''Türkiye olarak İslam ülkeleriyle işbirliği içinde hareket etmenin, Filistin halkının ve Gazzeli Müslümanların haklarını korumak için en tesirli yöntem olduğuna inanıyoruz. Bu savaşın kalıcı barışa giden yolu açması için Türkiye sorumluluk almaktan asla kaçınmayacaktır. Teklif ettiğimiz garantörlük müessesesini, hâlihazırda meseleye en azından kısa ve orta vadede gerçekçi çözüm getirmeye yönelik en somut, en tutarlı, en etkili yöntem olarak görüyoruz. İnsani, siyasi ve askeri varlığımızla, Filistin tarafının garantörlerinden biri olmaya hazırız. Bu konuda hüsnü niyet ve irade sahibi ülkeleri bir an önce bu teklifimizi değerlendirmeye, somut adım atmaya, barışa giden kapıları aralamaya davet ediyoruz'' ifadelerini kullandı.
Admin
